17/03/2009

Çanakkale Zaferi, Anzaklar ve Şafak Ayini

18 Mart 1915 Çanakkale Deniz Savaşları ve Zaferi'nin 94. yıldönümü.

Tarihe ''Çanakkale Geçilmez!'' destanını kanla yazdıran ve beynimize kazınması gereken bu zafer kimileri için sadece ''önemli bir tarih''. Özgürce yaşadığı, her türlü nimetinden faydalandığı bu vatana nasıl sahip olunduğunu en ufak bir şekilde aklına bile getirmeyi düşünmediği öylesine bir tarih işte.
Kimileri için bir zafer. Ama nasıl bir zafer ?

Bütün dünyada şaşkınlık uyandıran bu zafere giden en önemli yol; askerlerimizin bazı kilit noktalarda hemen o anda can vereceklerini bile bile geridekilere zaman kazandıracak şekilde savunma yapmasından geçti. Onlar bütün dünyaya yenilmez olanın ''Milli Birlik Ruhu'' olduğunu, Türk Milleti'nin sonsuza kadar şerefiyle yaşayacağını kanıtladılar. Kadınıyla, gencecik gelinleri ve kızlarıyla, üstelik yoksulluklar içinde, fakat elbirliğiyle kazanıldı bu zafer.

Çanakkale Savaşları; Türklüğün bir ulus olma bilinci ile ön plana çıktığı, şeref ve namusunu kurtardığı, ulusal benliğine kavuştuğu, Türkün yalnız kendine güvenmesi gerektiği gerçeğine artık inanması ve bugünkü güzel vatanımızın elimizde kalması bakımından acı, fakat şerefli bir destan olarak tarihimizdeki unutulmaz yerini aldı.


Ulu Önderimiz Atatürk'ün , Gelibolu Savaşları'nda hayatlarını kaybeden ve ''Anzaklar'' olarak bilinen Avustralya - Yeni Zelandalı askerler hakkındaki sözleri ne kadar anlamlı ve iç yakıcıdır.
Bir zamanlar yamaçlarından oluk gibi kan akan denize nazır bir tepedeki çok büyük bir anıtta Türkçe ve İngilizce olarak yerini alan bu sözler her okuyuşumda içimi titretir ve gözlerim dolar:

BURADA BİR DOST ÜLKENİN TOPRAKLARINDASINIZ. HUZUR VE SÜKUN İÇİNDE UYUYUNUZ.
SİZ MEHMETÇİKLERLE YAN YANA, KOYUN KOYUNASINIZ.

UZAK DİYARLARDAN EVLATLARINI HARBE GÖNDEREN ANALAR;
GÖZYAŞLARINIZI DİNDİRİNİZ. EVLATLARINIZ BİZİM BAĞRIMIZDADIR. HUZUR İÇİNDEDİRLER VE HUZUR İÇİNDE RAHAT RAHAT UYUYACAKLARDIR. ONLAR, BU TOPRAKLARDA CANLARINI VERDİKTEN SONRA ARTIK BİZİM DE EVLATLARIMIZ OLMUŞLARDIR.

Mehmetçiği Çanakkale'de tanıdı Anzaklar. İngiliz diplomasisinin Çanakkale’de karşımıza diktiği sömürge askerleriydi onlar. Kolay bir zafer vadedilerek sürülmüşlerdi önümüze. Bizi, yani Çanakkale'deki düşmanlarını (!) aylar süren boğaz boğaza, göğüs göğüse çarpışmalarda tanıdılar. Topraklarını savunan soylu ve mert Türkleri tanıdıkça inanamadılar, saygı duydular, sevdiler bizi.


Anzakların torunları her yıl olduğu gibi bu yıl da yapılacak törenlere katılmak, dedelerinin mezarlarını ve çarpıştıkları yerleri ziyaret etmek amacıyla akın akın Çanakkale'ye gelecek ve uzun yıllardır süregelen bu geleneklerini devam ettirecekler. Sabaha kadar uyumayıp ''ŞAFAK AYİNİ'' yapacaklar ve bahsettiğim bu anıt dahil, ilgili yerlerde gözlerinden yaşlar süzülerek saygı duruşunda bulunacaklar.


İşte tam bu esnada akla savaşların acı sonuçları, gereksizliği, dünyada sadece ve sadece barış, dostluk ve kardeşliğe ihtiyaç olduğu gelmez de ne gelir ? İnsanın içi derin bir acıyla nasıl burkulmaz?

. . . .

*Anzak ( Australian and New Zealand Army Corps = ANZAC )

İlgili Yazı: Anzak Anıt Mezarlığı (Lone Pine Monument) Tıklayın Lütfen