Bir yıla yaklaşan bir aradan sonra, pandemi sürecinde verdiğim ilk kitap siparişim geldi. Virüsün yüzeylerden geçmediği ile ilgili inancım epey gelişmiş demek ki. Yine de paldır küldür açmayıp balkonda beklettiğim kitapları tek tek silme aşamasından geçirdikten sonra okumaya başladım. Alışkanlıklardan bir anda ya da tamamen vazgeçilmediğinin kanıtı olsa gerek.
Kargomun yıldızı uzunca bir süredir okumayı çok istediğim, yakın çevrem tarafından ısrarla önerilen ''Ölüm ve Sürgün'' adlı kitaptı. Tek yanlı tarih anlatımını değiştirmek ve geleneksel hale gelmiş mevcut görüşün yanlışlarını ya da eksik yanlarını düzeltmek tarihçilerin üzerine düşer, bilirsiniz. Tarihimizin düzeltilmesi elzem olan en önemli kesitlerinden biri Osmanlı halkının geçmişidir. Yeniden düzenlendiğinde ortaya çıkacak tarihin tedirgin edici olacağı kesindir. Çünkü elde edilecek olan; örtbas edilmiş delici mağduriyetlerin hikâyesidir.
Bugüne kadar bu kesite dair bilinen tüm hikâyelerin ve biçilen rollerin genel anlamda bilindikleri gibi olmadıkları aşikâr. Söz konusu tarihin gerek Amerika'da gerek Avrupa'da bilinen hali; Türklerin mağdur edici olduğu ile ilgili ''dayatılmış'' bir tarih. Türklerin mağdur edildiği gerçeğine hiç bir şekilde değinmeden tekrarlanan bu geleneksel tarihin ''Barbar Türkler'' söylemiyle halen süregeliyor oluşu şaşırtıcı.
Amerikalı Tarih Profesörü Dr. Justin McCarthy tarafından kanıtlara dayanılarak tamamen objektif bir bakış açısıyla, belgesel niteliğinde yazılmış olan bu kitap Türk tarihçilerin bile başvuru kaynağı olma özelliği taşıyan, alanında yazılmış tek kitap. O nedenle; sadece tarih severler değil, herkes okumalı bence.
Temcit pilavı gibi sürekli öne sürülen Ermeni sorunu ve soykırım iddialarına ait gerçeklerin aslını göstermek üzere meselenin köklerine inen McCarthy, yaklaşık 1,5 milyon Ermeni'nin öldürülmesi iddialarının asla doğru olmadığını net bir şekilde ortaya çıkarırken 1912 - 1921 yılları arasında 3 milyon Müslüman ve 100 bin Ermeni'nin öldüğünü kanıtlıyor. Geçtiğimiz yüzyılda Kafkasya'dan ve Balkanlardan Anadolu'ya yapılan göçlerin demografik ayrıntılarını bugünkü Türkiye'yi anlamak isteyen herkes için kitapta tek tek ortaya koyan yazar ''Türk Dostu'' olarak da biliniyor
Batılı okurlar bu kitapla ilgili görüşlerini aktarırken kitaptaki bilgilerin öğrenilmesine şiddetle ihtiyaç olduğunu, duydukları, bildikleri tüm söylemlerin ''Türklerin ve Müslümanların genel anlamda ne kadar kötü oldukları'' yönünde olduğunu ifade etmişler.
Kapak Fotoğrafı: Trakya'dan İstanbul'a doğru ilerlemekte olan yaşlılar, çocuk ve kadınlar...
Sol alt köşede görülen ise katlanmış halde kitabın son sayfasına eklenmiş olan bir sürpriz:
5 milyon Müslüman ile 1,9 milyon Hıristiyanın zorunlu göç hareketleri (1770-1923 ) haritası
Kitabın Türk Tarih Kurumu (TTK) tarafından kaliteli bir baskı ve uygun bir fiyatla satışa sunulması da son derece memnuniyet verici.
Sağlıklı ve huzurlu bir hafta sonu dileğiyle...
Ya zamanında herkes birbirini öldürdü bunları şimdiki insanlara yüklemek saçmalık.
YanıtlaSilYok, o kadar basit değil. Herkes birbirini öldürmemiş.
SilMisal, Rusya'nın Tatarlara 200 yıldan fazla zulmettiğini, zor kullanarak nasıl göçe zorladığını herhangi bir Tatar tanıdığına (Kırım Türküne) sor, hemen anlatsın dedelerini sana. Trenlere bindirilmişler aç, susuz, sefalet içinde...
Kitap ilgimi çekti. Rahmetli anneannem de böyle kağnı arabası ile gelmiş kızken karadagdan
YanıtlaSilAkraba çevremizde bizim de çok var tehcire zorlanıp gemilerle gelenler.
SilHer şeylerini geride bırakmışlar...
kitap siparişlerini dört gözle bekleyen biri olarak çok heveslendim
YanıtlaSilDevamlı elde tutulup sayfaları tek tek çevrilecek olmasa bu kadar beklemezdik. Bir şey olmaz. Bildirilmiş tek vaka yok. Hem indirimler çok cazip:)
SilArada yabancılardan böyle hakkaniyetli yazarlar çıkıyor.
YanıtlaSilEvet, özellikle McCarthy'nin hakkı ödenmez. Kitabın çevirisi yazıldıktan 17 yıl sonra yapılmış nedense...
SilErmeni soykırımıymış!
Bir savaş var. Ayaklanmalar, isyanlar. Her iki taraftan insan ölüyor. Hatta Türklerden daha fazla insan ölüyor.
Tarih,adil olduğu zaman,daha doğru yazıldığı zaman,belki de insanlık ayrı bir uygarlık yaratacak;sınırları olmayan,birbirini suçlamayan bir dünya.Değerli bir tanıdım,hatırlatma ve esas olan bilginin önemi...Her daim içime sinmemiştir; bizimkiler şu kadar öldürdü, sizinkiler bu kadar,diyerek bir türlü yaşama,yaşatmaya erişemezler.Şunu da yazmadan edemeyeceğim; Türklüğü sevmemin,içselleştirerek onun erdemine ermemin en büyük sebebi; çevremdeki Rumeli göçmeni insanların diğer insanlara olan duyarlılıkları,samimi sevgileriydi.Ne doğu,ne batı korkusu yaşattı o insanlar...Teşekkürler Zeugma...
YanıtlaSilİstanbul'un 1453’te fethedildiği konusunda tüm tarihçilerin hemfikir olduğunu, ancak fethin detaylarına girildiğinde neredeyse tarihçi sayısı kadar da bakış açısı farklılığı olduğunu okumuştum. Sonuçta tarihi bir fotoğrafa bakıp da tahmin yürütme olayı değil bu. Tarihçi dürüst, özenli ve dikkatli olmalı ve bilimsel etik ilkesiyle hareket etmeli. Hepsinden önemlisi; gelişmiş araştırma metotları kullanmalı. Bu sayede elde edilebilecek en üst seviyede nesnellik yakalanmalıdır ki ele alınan tarihi kesit politik ve ideolojik çarpıtmalara malzeme olamasın. Kaldı ki Ermeni soykırımı iddiaları tam da bu tarz çarpıtmalar sonucu dallanıp budaklandı, rahatsız edici boyutlara ulaştı.
SilTrakya insanını ne kadar güzel özetlemişsiniz. Atatürk sevgileri de çok yoğundur. Tanıdığım Kırım Türkleri de duyarlı, güleryüzlü, samimi ve sevgi doluydu. Velhasıl, konu epey derin Güven Bey..
Değerli görüşleriniz için çok teşekkür ederim. Selamlar...
Çok haklısın; epey derin ve önemli konu Tarih; çok değerli ve kıt olan bir bilim...Selamlarımla; Yeni Yılın KUTLU olsun ZEUGMA...
YanıtlaSilAynen katılıyorum. Geleceğe ışık tutabilecek önemli bir kaynak ve kıt aynı zamanda. 12 bin yıldır bilinmeyen ve kazılarla ortaya çıkan Göbeklitepe için ''tarihin akışını değiştirebilecek nitelikte'' denmesi örneğin.
SilÇok teşekkür ederim. Benden de tekrar selamlar.
Yeni yılınızın SAĞLIKLI, KUTLU ve MUTLU geçmesi dileğiyle...
Tanıtım için teşekkürler mutlu yıllar
YanıtlaSilSize de teşekkürler, mutlu yıllar.
Sil