
İnsana has duygulardan en anlaşılmaz, en tuhaf olanı...
''KISKANÇLIK''...
Kelime olarak duymak bile ürpertir beni. Özenmek,imrenmek sözcükleri ile karıştırılmaması gereken, çekememe, kalıcı hale gelmiş bir öfke ve haset duygusuna kadar ilerlemiş yakıcı bir anlaşılmazlığın adı...
En bilineni, yani aklımıza ilk gelen eşler arasında olan kıskançlık. Uzmanlar tarafından aşırıya kaçmadığı sürece, pek çok evliliği kurtarmış bir ''evlilik supabı'' olarak görülüyor. Bu yüzden diğer kıskançlıklara geçelim hemen.
Konuya bugün burada el atmamın nedeni sanal dünyada bile kol geziyor olması. Geçen gün blog dünyasından çok sevdiğim birinin sırf kıskançlık yüzünden sinirlerinin laçka edildiğini gördüm, şaşırdım. Buraya yazmadan rahatlayamayacağımı anladım. Aklıma başka bir konu da gelmiyor zaten...
İki yaşından itibaren her insanın içinde az çok ortaya çıkmaya başlayan, daha çok dikkat çekene, kendinden farklı ya da başarılı olana, kendi sahip olamadıklarını elinde bulundurana, daha bir sürü şeye karşı bazılarının hissettiği garip ve tanımlanması zor bir duygu bu. Kontrol edilmezse hastalık derecesine kadar ilerliyor.
Özgüven eksikliği ve yetersizlik duygusu nedeniyle ortaya çıkan bir çeşit hazımsızlık. Ya da ''KİN VE NEFRET DUYGUSU'' desek yanlış olmaz sanırım.
Kıskanç insanlar kendini yetersiz ve değersiz gördükleri için ''izleyici'' konumunda sürekli başkalarını takip ediyorlar. Kendisinin karşısındaki kadar ''şanslı'' olduğuna inanmayan hasta kişiler arasından çıkıyorlar. Yaşadıkları yıkıcı duygular abartılı ve kalıcı hale geldiğinden büyük bir kin duygusu kaplıyor her yanlarını. Karşısındakinin sahip olduklarını, mutluluklarını kaldıramıyorlar, deli ediyor bu onları. Ve o kişiyle sorunlar çıkarmaya başlıyorlar durduk yerde.
Yerinde olmak istediği kişinin sahip olduklarını kaybetmesi isteğiyle harekete geçiyorlar. Artık tek amaçları o kişinin mutluluğunu yıkmak oluyor. Sanki hasmı imiş ve arasında bir sorun varmış gibi, dedikodu ve iftiradan tutun da fiziksel zarar vermeye kadar gidiyor iş.
Özenmek vardır, birine gıpta etmek, imrenmek. Bu duyguyu herkes yaşar. ''Keşke ben de böyle olabilseydim,'' dersiniz en fazla ve o noktada kalırsınız. Özendiğiniz kişi için kötü hisler beslemez, ona zarar vermeyi aklınızın ucundan bile geçirmezsiniz.
Yani normal bir insansanız böyle davranırsınız...
Ama ne yazık ki kıskançlığı uç noktalarda yaşayıp mutlaka bir uzmandan yardım alması gereken o kadar çok ''hastalıklı'' kişi var ki etrafımızda...
kesinlikleee katılıyorum...hayatım boyunca gerçek anlamda bir kez kıskandım be hala onun pişmanlığını yaşarım...abime daha güzel bi hediye almışları bananeeee...ben de o yüzden onun hediyesini yakmıştımmmm:((((( ona bir tane "denizler altında 20 bin fersah " borçluyum....valla içimde ukte kaldı...kimse kimseyi kıskanmasınn...hele bu illet duyguya kapılıp zarar vermesinnnn...karşınızdakinden daha çok kendinize zarar verirsiniz....
YanıtlaSilımrnenmek ozenmek o gibı olmaya calısmak masumane herkesın bı ıdolu olabılır
YanıtlaSilama kıskanclık
enerjı olarak cok rahatsızlık verıcı
ben korkuyorum boyle bu duyguyu tasıyan ınsanlardan
cok rahatlıkla soyluyorum kımsenın bugune kadar hıcbıeyını kıskanmadım benım de kıskanılsın ıstemıyorum korkuyorum da aslında bundan
cunku kıskanclıklar bı sure sonra hırslara zarar vermelere donsuebılıyor
imrenmek fizyolojik bir his. Kıskanmak ise payolojik. şmrendiğiniz şeyin siz dede olmasını istersiniz. oysa kıskandığınızda onun elindekinden olmasını da istersiniz. barındığı yüreği mahveden bir duygu bence.
YanıtlaSilYazından kendime pay alıp yorum yazmak istiyorum patım.
YanıtlaSilGerçek hayattaki sorunlarımı unutayım diye blog yazıyordum ama hiçte öyle değilmiş, tam tersi oldu ve blog beni mutsuz etmeye başladı.
Bugüne kadar yorumları serbest bırakmıştım ama birisi gelip sürekli iftira atmaya başlayınca onaylamak zorunda kaldım.
Ben önümüzdeki aylarda yazmaya 4-5 ay ara verip başka şeyler yapmak istiyorum, bu rakamlar çarkı beni parçalıyor.
Kimseye ayak bağı olmak istemem, kimsenin üzülmesinide, para için değil, sevilmek için değil biriken ve söylenmem yasaklanan cümlelerimi dökmek için yazıyorum.İçimde tutamıyorum, çarem yok.
Eğer rahatsızlık verdiysem,büyüklük tasladıysam, bilmeden kalp kırdıysam insanlar haklarını helal etsinler, ben herşeye gözyaşı döken biriyim, ayakkabılarımın üşüdüğünü bile düşünüp ağlarım yani benden kimseye zarar gelmez bu konuda emin olsun tanıyan tanımayan...
bir kaç gündür ilaç kullanıyorum aşırı hassaslaştım konuyla alakasız şeyler yazdıysam affet patım, seni seviyorum..
Yaşamımızın içinde ve zaman zaman herkesin hisetttigi bir duygu kıskançlık açıkcası ben kıskanç degilim diyen kimselerede inanmıyorum ki psikoloji de bunu kabul etmez zaten....her bireyin kendi karekterine uygun kıskançlık sendromları vardır.Benceönemli olan o dozajı korumak tabi o dozaj hangi konuda ne derece korunur.Oda tartışılır.çocuklukta kardeş kıskançlıgıyla çogu zaman başlayan ve ilerdeki kişilik oluşumumuzla yol alan bir duygu kıskançlık aslında kontrollu olsa bir anlamda örnek ve zararsız hırs anlamında güzel artıya dönüşebilir.temelinde bence gene herzaman degil aşagılık duygusu,özgüven yitikligi,degersizlik inancı yatar.Ben bana gelen çocuk hariç ergen kimselerde bu duyguyu sevdigi hobiler,ilgi alanlarına yönelme ve kendindeki olumlu duyguları keşfetme adına farklı aktivitelere yönlendiriyorum..Kimi zaman faydalı oluyor.Malesef bazı durumlardada tam tersi etki yaratıyor.Bazı karekterlerde ilgi çekmek adına bu duyguyu kullanıyor. kısacası kıskanç olmayan kimse yok önemli olan onu diger duygularımzla harmanlamak paylaşımın için teşekkürler zeugmacım har zamanki gibi güncel ciddi konularda hayatımıızn renklerini ele alıyosun
YanıtlaSilValla ben kıskanıyorum insanları. Özellikle benden daha güzel yazı yazanları gerçekten çok,çok kıskanıyor ve özeniyorum. Ama zamanla geçiyor, tehlikeli bir şey kıskanma, kontrol edilmesi çok güç.
YanıtlaSilBunun yanında, blog masumiyetini kaybettikçe, yazarı da masumiyetini kaybediyor diye düşünüyorum....
bu sabah kahvaltı yapmadan çıkiym bi yürüyeyim, temiz hava iyi gelir dedim, çıktım... su aldım ana caddedeki kuruyemişten, yürürken içemiyorum, durdum. suyumu içerken önümdeki otobüs durağında bekleyen küçük bi kız çocuğu dikkatimi çekti. böyle aşırı şirin, tatlı, mükemmel bi varlık...
YanıtlaSilbunları düşündükden hemen sonra önünden başka bi kız geçti, ayakkabılarına bir süs eklemişler çıngırak gibi, şirin bi ses çıkarıyo böyle, çok dikkat çekiyo...
o çok beğendiğim kız çocuğu gitti, yerine bi cadı gelip kaşlarını çatarak diğer kız gözden uzaklaşana kadar ayakkabıyla temas halinde kaldı, allahım, kız resmen şekil değiştirmişti valla patım..
kıskançlık kötü bi duygu, imrenmek ve özenmek korunası duygular şahsen, yol gösteren aile ferdlerine sahip olmayan insanlar özentileriyle hareket ediyor olgunluk çağına kadar, ki bende de %50 böyle olmuştur, diğer %50 si de içgüdüdür...
ikizciim, sen sürekli insan duygularını irdele, gerçekten.. :) harikasın...
ayrıca @siminya; noldu be simim? sanal dünyadan gelen şeylere kafayı pek takmamak gerek, sen beni teselli ediyodun daha bi kaç hafta önce ya.. seni dahi bu kadar nası kırabiliyolar, hayret ediyorum...
sıkma canını benim pembe kafalı kardeşim :))) kıskançlık işte, çamur at izi kalsın yapıyolar... :)
Kıskançlık denen duygu hepimizde mevcut.. Bu duygu bize Allah tarafından verilmiş zaten, gayet normal...Ama herşeyde olduğu gibi bununda aşırısı zarar getiriyor insana..
YanıtlaSilSevgili Zeugma güncel konularla dikkat çekiyorsun bu aralar ve çok güzel yazıyorsun kalemine sağlık..
Sevgilerimle...
Matrix de bile bu denli yaşayan insanlar varken sanal gelmiyor buralar artıq bana günlük yaşantımdan bi farkı kalmıyor yavaş yavaş sanal bile anlamını yitiriyor bu gibi olayları yaşayıp gördükten sonra.. üzülüyorum sadece bu duruma düsen ve bu yüzden zarar görenler için..
YanıtlaSilGüzel yazı
YanıtlaSil@ Yesaricim; senin yaptığın kıskançlık sayılmaz.Kimbilir kaç yaşındaydın,küçücüktün.Sen yine iyi,benim kardeşim Lise 2.sınıfa kadar olan bütün fotoğraflarımı sobaya atmıştı :((
YanıtlaSilAklıma getirdin yaa!!!!
Doğru söylüyorsun. Kişi ne kadar çok kıskanıyorsa kendine o kadar çok zarar verir...
Öpüyorum seni:))
@ Öykücüğüm dediğin gibi imrendiğimiz özendiğimiz durumlar oluyor.Bize de imrenip özenebilirler.Bunlar zararsız, hatta hoş şeyler.
Düşünsene araba aldığın için seni kıskanıp geceyarısı zarar verebilen var o arabaya. Bu çok ufak bir örnek.Yuva yıkanlar,insan öldürenlere kadar dayanıyor iş.
@ Gugukcuğum, çok haklısın ,fakat sonunu eksik ya da yanlış söylemişsin galiba.''Kıskandığımızda onun elindekinden olmasını istemek'' demek biraz hafif olmuş çünkü.''Onun elindekini almak istemek'' olmasın bu ? ;)
Allah korusun artık böylelerinden..
Sanırım ben de kıskançlık duygusu yok,çocukluğumdan beri annemin bize aşıladığı felsefe: elin tavuğunu isteki allah sana kaz versin.. :D İnsan bu felsefeyle yetişince kıskanlık duygusu olmuyor.
YanıtlaSilSabır ve sevgilerin birleştiği Dostlukların daha çok büyüdüğü Belki yorgun belki yoğun Yinede mutlu ve umutlu Güzellikler dolu günler Seninle Olsun
YanıtlaSilYıkıcı ve yapıcı haliyle çok güzel bir anlatım.
YanıtlaSilHer insanın içinde muhakkak oluyor o duygu. Adına özenmek, imrenmek ya da herhangi bir şey diyelim. Ama bu duygunun öyle dallanıp budaklandığı kişiler var ki, onlar gerçekten hastalar. Sevgilisini bütün herkesten kıskananlar gibi,bir arkadaşını başka kimseyle paylaşmak istemeyenler gibi. Hayatı bir başkasına dar etmek hiç umurlarında olmaz. Hayatla duygular arasındaki dengeyi kurabilmek gerek.
YanıtlaSilKıskançlık başkalarına zarar verecek duruma gelmişse hastalık aşamasını da geçmiş demektir. Hastalar içten içe kendilerini yiyip bitirirler, huzurlarını yitirirler.
YanıtlaSilÖzenmek, imrenmek güzel. Daha iyisini başarma isteği uyandırır ki yararlıdı.
Güzel bir paylaşımdı insana dair...
bende aynen katılıyorum... sadece kendimiz için yaşadığımızı iyi öğrenebilsek ve hayatımızda bizden başka kimsenin bize ait olmadığını...çok güzel bir yazı olmuş.
YanıtlaSilSevgili Siminyacığım;
YanıtlaSilYazılarını severek,beğenerek okur ve seni çok severim,bilirsin.Hem de çok uzun bir süredir.
1 No'lu antidepresanımsın sen benim..
Bu yazıyı sana yapılan haksızlık lar üzerine yazdım.
Sevgi saygı dolu,kendini kasmadan tüm bloggerları seven,neredeyse hepsini favori yapan, dolaşıp halini hatırını soran şahane bir kızsın sen..Her yönünle..
Canım benim..Sen güçlü bir kızsın, hem de çok güçlü..
İyi kalpli birisin,çok merhametlisin. Çok iyi biliyorum ki ki ne oluyorsa bundan oluyor.Çünkü herkesi insan yerine koyuyorsun...En kötüye bile değer veriyorsun.
Diyorlar ya ''Sinek küçüktür ama mide bulandırır''.. Aynen öyle oluyor. Üstüne basıp ezmen ya da görmezlikten gelmen gerek o iğrenç sinekleri.Kural bu !!!
Senin bu saf,temiz,dürüst halinde kim çekememiş, kime batmış olabilirsin, anlamıyorum ki..
Sebep SADECE ve SADECE kıskanıyor olması..
Seni milyonlar seviyor,üniversitelerin Forum'larında, futbolcuların sitelerinde bile neşe dağıtıyorsun o harika yazılarınla. Tüm Türkiye tanıyor:)
Gözbebeğimizsin,ilacısın herkesin..
Sakın blogunu falan kapatma iki paralık 2 hasta ruhlu kıskanç için..Sakın..Sevenlerini aklında tut sadece..
Ve ne ruh sağlığını boz ne beden sağlığını..Değmeyen paranoyaklar için..
Seni sevgiyle öpüyor, çok sevdiğimi bir kez daha tekrarlıyorum bir tanem...
@ Duygucuğum,kıskançlık her insanda vardır tabii ki.Sen de ne güzel açıklamışsın yine..
YanıtlaSilİçinde barındırdığı dozajı önemli ama.Çabalayıp onu bir iyi niyet seramonisine dönüştürmeli insan.
Gün günden daha beter hale sokup sağa sola zarar verir hale gelmemeli.
Son cümlelerin için teşekkür ediyorum Duygucum..
Bence en kısa zamanda blogunu aktif hale getir ve orada da yaz böyle..
Sevgiler..
@ Hiçkimse,doğrudur,kıskanıyorsundur, fakat bunu bir öfkeye dönüştürüp zarar vermeye yelteniyor musun onu söyle? Böyle bir şey yok eminim.Dürüstlüğün için teşekkür ediyorum ama:)
Blog masumiyetini kaybedince yazarı da mı kaybediyor masumiyeti?
Ne alakası var yine..Kimin bloguymuş o?
@ Semeciğim ne kadar güzel bir şey yaşamışsın sen? Bayıldım.Herhalde yazıda kullandığım foto getirdi bunu aklına..Övgüler için teşekkür ederim.Ama inan sen daha güzel yazıyorsun her şeyi..
Siminya gördüğün gibi,kendini kıskanan birkaç aşağılık mahluk yüzünden ne hale girmiş.
Yalnız olmadığını unutmuş galiba..
Sanırım en kısa zamanda atlatacak Semecim.. :(
@ Sevgili Cosmos,çok haklısın..Ben hiç kimseyi kıskanmam diyen yalan söyler.Her şeyde olduğu gibi bunda da denge önemli.Ve karşımızdakine zarar vermemek.
Teşekkür ederim.Senin de yorumun çok güzeldi.
Sevgilerimle..
@ Fatih demek Matrix bile sanal gelmiyor.
Çok karamsar konuşmuşsun ama. O yüzden mi görünmüyorsun kaç zamandır :(
Yazı ve şiirlerini özlediğimi söylemeliyim ama ..
@ Adsız ,teşekkür ederim..
@ esraycr, hoşgeldin, evet bak bu konuda çok haklısın. Kıskançlığın geçirilen çocuklukla doğrudan ilgisi var.
YanıtlaSilDoğru dürüst bir eğitim alıp huzurlu bir çocukluk geçiren birinin aşırı kıskançlık sergileyeceğini kimse söyleyemez.
Ebeveynin etkisi vetelkinleri büyük rol oynar dediğin gibi.
@ Gökkuşağı HOŞGELDİN,ne kadar güzel bir dilek bu, çok teşekkür ederim.Aynı dilekler benden sana gelsin :)
@ UFUK ÇİZGİSİ, hoşgeldiniz,yazıyı beğenmenize sevindim.Teşekkürler.Ben de blogunuzu ziyaret ettim. Sizin yazılarınız da oldukça güzel..
@ Parpaliciğim,yorumundan yazıdaki her kelimeme katıldığını algıladım.Yine tamamen aynı fikirdeyiz.
Evet, öylesine hastalıklı,dallı budaklı kıskançlar var ne yazık ki.Çevresine hayatı zindan eden :(
@ Aysema Hanım, çok doğru bir nokta.
Söylediğiniz gibi,özenmek, imrenmek başarı isteği doğurmalı aslında..
Karşısındaki kişiyi hasmı olarak görüp zarar vermeyi değil.
Yazıyı beğendiğiniz için teşekkür ediyorum.
@ Simla,hoşgeldin.Bu söylediklerini unutanlarla dolu hayat ama..
İpler öylesine çok birilerinin elinde ki.Yaşamının her alanında yönetildiğimiz yetmezmiş gibi
gözetleniyoruz aynı zamanda.
Üff ben artık iplemiyorum bile bunları Zeugma.. İnan kasıyor beni fazla takmamak lazım yani düşün sırf özel ilişkimden dolayı kıskanan birisi gelip bloğuma sen kakasın öğksün tarzı yorumlar bırakmıştı :)) yuh dedim artık. Dediğin gibi sanal alemde de bi dolu bu bidon beyinlilerden..
YanıtlaSilKıskanç insanlar kendinde olan birşey başkasındada olunca çılgına dönüyorlar.
YanıtlaSilHani bir adam varmış bir dilek hakkı verilmiş ona iki mislinin komşusuna verileceği kaydıyla.
Adam benim bir gözüm kör olsun demiş.
Bence imrenmek güzel birşey fakat bu boyuta varacaksa çok fena..
yazılarınızın devamını dilerim, küçük bir süpriz size: http://takipteyiz.blogspot.com/2009/04/zeugma-kasimpati.html
YanıtlaSil@ çileklisüt;ben de takmıyorum canım,üzülme..
YanıtlaSilSadece yazmak istedim,biraz da kimse yalnız ya da eli kolu bağlı değildir,o bilinsin ama..
Sana yapılanları okumuştum blogunda.Bazılarının beyni mercimek kadar, ne yaparsın..
@ Defne,hoşgeldin..Ben de tam bunu söylüyorum işte.
Verdiğin örnek o kadar güzelmiş ki.Tam olarak buydu işte. Kıskançlığın getirdiği kini görüyor musun?
Teşekkür ediyorum çok :)
@ Sade;çok teşekkür ediyorum,hoşgeldin.Yalnız sürprizini bir türlü açamadım.
Yani verdiğin linke Bloxoo dahil hiçbir yerden girilemiyor 2 gündür.
Tekrar teşekkür ederim :)
Hassasiyetin, yazdıkların, dostluğun bana verdiğin değer için çok mutlu oldum patım :)söylediklerini unutmayacağım, sende bana umut oldun işte şimdi, çok teşekürler, mutluyum..
YanıtlaSilhoşbulduk. Rica ederim, sizin gibi güzel yazılar yazabilen bir blogcuya umarım azda olsa bir katkım olur. bloguma bazen erişim (nedense) zorlaşıyor ve hatta imkansızlaşıyor, Umarım artık girilebiliyordur.
YanıtlaSilevet sana çok katılıyorum. insanların yetersizlik duyguları ve özgüven eksikli malesefki kıskançlık hastalığına yakalanmasına neden oluyor. ileri vaakaaları tehlikeli olabiliyor. çünkü kıskançlık duygusuyla insan karşısındakini hazmedemediği için zarar vermeye başlıyor.
YanıtlaSilbir tür hastalık!!
@SİMİNYA için dip not:
YanıtlaSilhasta kişilikli insanlar için kendini üzmen ve bloğundan vazgeçmen gereksiz. bence onları kaile bile almamak onlara yapacağın en iyi tepkidir.
Ama ben çok kıskancım:( yazıyı okuyunca kendimden utandım:$
YanıtlaSilefenim kalbinizi çalan eylemseller nedelerdir acep? :)
YanıtlaSil@ Siminyacım,moralinin düzelmesine ve aldığın kararlardan dönmene katkım olabildiği için asıl ben mutluyum...
YanıtlaSil@ Sevgili Sade, 2 günün sonunda görebildim biliyorsun o şahane sürprizini.
Şu anda sitende bir problem yok artık.Gayet rahat girilebiliyor.
Sana tekrar teşekkür ediyorum. Yaptığın bu güzelliğin bana getireceği katkısından çok bloglarımı senin beğenmen ve bana bu sürprizi yaparak sevindirmendi önemli olan:)
@ Bodrum Sibel,hoşgeldin canım..Ama evsahibi yoğundu,blogundan bihaber durumda..Burayı farkedip geç yanıtladığım için özür diliyorum.
Yazıyı okuyup tamamen benimle aynı fikirde olduğunu görüyorum..
Daha önemlisi bu konuda çok çekmişe benziyorsun. Hissediliyor bu.
Siminya için verdiğin desteğe teşekkür ediyor,sevgiler gönderiyorum sana..
@ Mixxcim, sen benim bahsettiğim karşısındakine zarar veren kıskançlardan asla olamazsın..
Olsaydın zaten burada söylemezdin.
Kendinden utanma övün.Yazılarından biliyorum senin o incecik kalbini..
@ Çilekli süt; bu cümleni görünce bir türlü ne demek istediğini anlayamadım. Acaba yazının altını mı şaşırdı dedim ama öyle bile anlayamadım:)
Mim desene şuna canım ya:))
Ben de mimlere kapalıyım deyip seni sinir edeyim :))
nedemek efenim. sizde hoşgelmişsiniz :)
YanıtlaSilevt dediğin gibi şu hayatta o kadar çok kıskançlıklar gördümkü hemde en yakınımdan bile:) herzaman bir hastalık olarak nitelendiriyorum ben bunu.. güzel bir konuyu ele almışsın:)
sevgiler
Ahh Zeugma'm; son günlerde yaşadığım birkaç olaya o kadar güzel ışık tuttu, o kadar güzel cevap verdi ki bu yazın... Hatta uzun zamandır sağlık sorunlarım nedeniyle nete düzenli olarak giremediğimden olsa gerek büyük bir açlıkla sevgili arkadaşlarımın yazılarını tek tek okurken, bu başlığı görür görmez diğerlerini bırakıp hemen buraya atladım. :)
YanıtlaSilBenim bu yüzden hiç gerçek dostum olmadı. Olur gibi oldu ama sonra mutlaka bu nedenden bir şekilde araya mesafe girdi. Sırf bu yüzden bilerek gölgede kalmayı bile denedim. :(
Gerçekten kıskançlık insana her türlü şeyi göze aldırtıp yaptırtıyor ki bu da inanılmaz tehlikeli boyutlara ulaşıyor. Hem kıskanan hem de kıskanılan için. Sonuçta iki kişi de bundan bir şekilde zarar görüyor. Artık ne dostum olsun ne de kıskanılayım diyerek, "merhaba" dan, "nasılsın, iyi misin, hoş geldin, beş gittin..." muhabbetlerinden öteye geçmeyen ilişkiler kuruyorum ki buna rağmen bu hastalığın etkilerini hissediyorum ve o insanlar için üzülüyorum.
Sevgilerimle canım arakadaşım. Gene çok güzel bir konuya değinmişsin. Benim de yazmak istediğim bir konuydu bu... Belki bir gün ben de kendi duygularımla bir şeyler karalarım.
Yazar cok tesekkurler...
YanıtlaSilSelamlar Elen
Selam Elen...
YanıtlaSilHoşgeldin, teşekkür ederim..
Keşke seni biraz daha tanıyabilseydim....