25/10/2010

''Nice İnsanlar Gördüm...''

Asırlar öncesinden süregelen söylemleri tüm dünyada yankı ve heyecan uyandırdı.
Geleceğe gönderilmiş muhatabı meçhul mektupları her çağda kabul görüp, yüzyıllar sonra keşfedilen topraklara kadar ulaştı.

Mesnevi'si günümüz Amerika kıtasında bile insanın iç dünyasına ayna tutan, kendini tanıma - manevî sorunları çözme ve insan sevgisine dair en önemli eserler arasında.

Doğumunun 800.yılı Unesco tarafından Dünya Mevlana Yılı ilan edildi.

'' Körler çarşısında ayna satma, sağırlar çarşısında gazel atma, '' ya da
'' Cahil kimsenin yanında, kitap gibi sessiz ol, ''
'' Kargalar ötmeye başlayınca bülbüller susar, ''

derken yaşama ait dengeleri, sabır ve tahammülün yüceliğini fısıldıyordu kulaklara...

'' Gel, yine gel !
Ne olursan ol, yine gel !
İster kâfir ol, ister putperest ol, ister mecusi ,
İstersen yüz kere bozmuş ol tövbeni
Yine gel !
Bizim dergahımız umutsuzluk kapısı değil;
Umut kapısıdır
Yine gel ! ''
derken gönül güzelliği, davranış mükemmelliği ve insan sevgisi tavan yapmıştı.
Bundan daha ötesi yok gibiydi...

Peki aynı Mevlana neden '' Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok,'' dedi?
Bunu hiç düşündünüz mü?

Benim teorim; kendini ilah ya da ilahe zanneden; mabedine gidilip kendisine tapılmasını isteyen, bir anlamda kendini Tanrı'ya eş tutan insanlar yüzünden...

Başka türlüsü mümkün değil gibi...


Not: Bu yazıyı okuduktan sonra; bugün konuyla ilgili
''HİNT KUMAŞI GİYDİRİLMİŞ, İÇİNDE İNSAN OLMAYAN KÜTÜKLER'' (Tıklayın lütfen)
başlıklı yazısını girerek kafamdaki ikilemi silip atan sevgili SUFİ SAJA'ya içten sevgi ve teşekkürlerimle...


Mevlâna'nın, Şems'in ardından yazdığı ''ETME'' şiiri...



TERAPİ (Tıklayın lütfen)