Sarı saçlı, renkli gözlü, narin bir oğlandı. Boyu bir hayli uzundu. Bu yüzden sanki zorla yürür, çelimsiz bedeni ufacık bir esintide savrulacakmış gibi dururdu.
O kadar zayıftı ki, yüzünü ve ellerini kaplayan damarlar, şeffaf bir örtüymüş gibi duran incecik, bembeyaz teninin altından olduğu gibi görünürdü.
Son derece içine kapanıktı. Ders anlatırken göz göze geldiğimiz anlarda bile utanıp alelacele başını yere eğer, bir daha da kolay kolay bakamazdı. Onu gören kim olursa olsun kesinlikle koruma içgüdüsüyle dolardı. Benim içinse fiziksel ve ruhsal durumu nedeniyle incinmesinden korktuğum narin bir kelebekten farksızdı.
Aynı sınıftan birkaç kız birgün beni koridorda yakalayıp, onun Mehmet tarafından uzun bir süredir gasp edildiğini, her gün harçlığının elinden alındığını, hatta birkaç gündür bunun da yetmeyip ''Hani sigara parası?'' diye dayak yemeye başladığını söylediler. Sınıf rehber öğretmenleriydim aynı zamanda.
Duyduklarıma inanamadım. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum...
Olayı Mehmet'le iki gün süren görüşmeler sonrasında, meseleyi yakından takip etme yoluyla, okul idaresine yansıtmadan çözümledik. Ve böyle bir şey bir daha asla tekrarlanmadı.
Artık ders dinlerken utanmıyor, gözlerini kaçırmadan sevgi ve minnetle bakıyordu bana.
Narin kelebeğimin kanatlarını kıramamıştı kimse. İçi rahat ve güvendeydi artık...
* * *
Bir yaz günü...
O kadar zayıftı ki, yüzünü ve ellerini kaplayan damarlar, şeffaf bir örtüymüş gibi duran incecik, bembeyaz teninin altından olduğu gibi görünürdü.
Son derece içine kapanıktı. Ders anlatırken göz göze geldiğimiz anlarda bile utanıp alelacele başını yere eğer, bir daha da kolay kolay bakamazdı. Onu gören kim olursa olsun kesinlikle koruma içgüdüsüyle dolardı. Benim içinse fiziksel ve ruhsal durumu nedeniyle incinmesinden korktuğum narin bir kelebekten farksızdı.
Aynı sınıftan birkaç kız birgün beni koridorda yakalayıp, onun Mehmet tarafından uzun bir süredir gasp edildiğini, her gün harçlığının elinden alındığını, hatta birkaç gündür bunun da yetmeyip ''Hani sigara parası?'' diye dayak yemeye başladığını söylediler. Sınıf rehber öğretmenleriydim aynı zamanda.
Duyduklarıma inanamadım. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum...
Olayı Mehmet'le iki gün süren görüşmeler sonrasında, meseleyi yakından takip etme yoluyla, okul idaresine yansıtmadan çözümledik. Ve böyle bir şey bir daha asla tekrarlanmadı.
Artık ders dinlerken utanmıyor, gözlerini kaçırmadan sevgi ve minnetle bakıyordu bana.
Narin kelebeğimin kanatlarını kıramamıştı kimse. İçi rahat ve güvendeydi artık...
Bir yaz günü...
Bir şeyler içip serinlemek için girdiğimiz kafede siparişleri verdik, beklemedeyiz.
İçerisi oldukça kalabalık. Birden masalarda bariz bir hareketlenme oldu ve orada bulunanların tamamına yakını gözlerini üst kattan inen merdivenlere çevirdi. Yüzlerde alaycı bir ifade vardı. Anlaşılan içeri girerken gördükleri birilerini dört gözle beklemekteydiler.
Aşağı inenlerden ikisi erkek, diğeriyse bu küçük şehrin görmeye hiç alışık olmadığı bir trans idi. Onunla göz göze geldik. Tanıdık gözlerle bakıp masumca gülümsedi ve selam verdi bana. Şaşırdım önce. Zihnimi ışık hızıyla yokladım... Ve şok oldum!
Aman Tanrım! Bu o idi. Evet, o... Benim narin kelebeğim...
Kasaya ilerleyip hesabı ödeyip çıktılar. Ödemeyi alan adam arkasından ''Tüüü!! Allah belanı versin. Senin gibiler yüzünden başımıza taş yağacak!'' diye bağırırken, garsonlar da verip veriştiriyordu.
''Demeyin öyle! O çok iyi bir çocuktu!'' diye haykırdım.
''Bırak Hocam Allah aşkına!'' dedi kasadaki, yüzünü buruşturarak.
Hiçbir şekilde ikna olmaya niyeti yoktu...
Yüzlerdeki pis sırıtmalar ve söylenmeler halen devam ediyordu...
Aşağı inenlerden ikisi erkek, diğeriyse bu küçük şehrin görmeye hiç alışık olmadığı bir trans idi. Onunla göz göze geldik. Tanıdık gözlerle bakıp masumca gülümsedi ve selam verdi bana. Şaşırdım önce. Zihnimi ışık hızıyla yokladım... Ve şok oldum!
Aman Tanrım! Bu o idi. Evet, o... Benim narin kelebeğim...
Kasaya ilerleyip hesabı ödeyip çıktılar. Ödemeyi alan adam arkasından ''Tüüü!! Allah belanı versin. Senin gibiler yüzünden başımıza taş yağacak!'' diye bağırırken, garsonlar da verip veriştiriyordu.
''Demeyin öyle! O çok iyi bir çocuktu!'' diye haykırdım.
''Bırak Hocam Allah aşkına!'' dedi kasadaki, yüzünü buruşturarak.
Hiçbir şekilde ikna olmaya niyeti yoktu...
Yüzlerdeki pis sırıtmalar ve söylenmeler halen devam ediyordu...
Hor görülmeye,toplum tarafından farkedilmemeye,dikkate alınmamaya alışan,özgüveni eksik insanların bu tür kişilik bozukluklarına maruz kalmaları gayet normal.Suçlayıp,dışlayan zihniyeti anlamak ne kadar zor.
YanıtlaSilÇok karışıyorum böylesi durumlarda.. ve üzülüyorum çok:(
YanıtlaSilSevgili Zeugma'cığım
YanıtlaSilBu bir kimlik.Toplumsal baskılarla cinsel kimliğini yaşayamadığı ve hatta farkında bile olamadığı için mutsuz yaşam süren insanlar bugün toplumun her kademesinde var.Umarım mutludur o çocuk.
ne yorum yapılır..
YanıtlaSil:((( ne desem fayda eder ki?... :(
YanıtlaSilÖnyargılar toplumun her kesiminde var!Sıradışı bir durumu empati ile anlamak, bilgi ile desteklemek ve sorgulamak yerine, acımasızca dışlamak, horlamak, aşağılamak!..çağdışı davranışlar hepsi.. en yakınında ve hiç ummadığı bir şekilde benzer durumlarla karşılaştığında ne yapacak o zaman bu yargılayanlar!..
YanıtlaSilHer şey kişinin özgür iradesinde! Zorla değiştirmek ayrı bir tartışma konusu ama hormonal olarak doğuştan gelen bir sapma, baskın genlerin yön bulma çabası içindeki kişinin kaotik durumunu ve kendi başına sürdürdüğü o amansız mücadeleyi anlamaya çalışmak daha insanca bir davranış olmaz mı! daha da zorlaştırmaktan başka ne işe yarar bu tavırlar...
hiç bir şey bana (yakın çevreme) olmaz beni bulmaz! dememeli insan-lar...her an her şey bizim için!
Toplumumuzda kanayan yaralardan birine daha değindiğin bu post için teşekkür ederim.
Sevgilerimle..
Değişik bir durum , yorumsuz olmak lazım.Biyolojik bazende psikolojik bir durum , galiba
YanıtlaSilSosyolojinin felsefi içeriğinden hareketle, 4 ana “normal” kavramının tanımından birini belirtelim: “Normal diye bir şey yoktur.”
YanıtlaSilBirçok toplumda olduğu gibi, Türk toplumunda da eşcinsellik “normal” olarak görülmez. Elbette bu kimsenin kimseye hakaret etmesini ve aşağılamasını da gerektirmez. Zaten o kişi, bu düşünce olgusunun farkında olarak yaşamını sürdürüyor.
Eleştiriler daima peşinde olacak. Bu da gayet normal.
Derin bir konu bu zeugmacım :) sevgiler.
Bu durumda anormal görülecek bir şey olmadığını düşünüyor ve yorumculara katılmıyorum. Modern psikoloji bu kimliği insani bir durum olarak kabul eder ve herkesin bastırılmamış duygularla yaşamasından yana tavır koyar. Siz yapması gerekeni yapmış, bu zatı
YanıtlaSilmuhtereme her insana davranılması gereken eğitmen tavrınızı takınmışsınız.
Dostlukla...
Yine kendine has tarzınla, yaşanmış bir öykünü ders verici biçimde paylaşmışsın, teşekkürler sevgili Zeugma .
YanıtlaSilHomoseksüel, biseksüel, lezbiyen vb özellik taşıyan kimliklerin "doğuştan" kromozonlarca oluştuğu olgusu ve bunun bir hastalık olmadığı konusu 1980'lerde bilimce ispatlanmıştır. Ancak eğlence yerlerinde, rant sağlamak amaçlı istismarı ve sömürüsü, bu konuya toplumca ne kadar talep olduğunu göstermektedir. Ayrıca, evrensel insan haklarından bihaber bazı Arap ülkelerinde, bu kimlikteki kişiler yarı beline kadar toprağa gömülüp, taşlanarak öldürülmektedir. Acı olan budur. "Narin kelebeğin" en temel hakkı, aşağılanmadan diğer insanlar gibi yaşama hakkıdır. Karşısına iki yüzlü olmayan, dürüst insanların çıkmasını ve bir iş sahibi olmasını dilerim. Bizler yaradandan ötürü bütün canlıları olduğu gibi kabul edip, severiz dostum.
İyi bir hafta sonu geçirmen dileklerimle sevgiler...
(aslan niye böyle yazdı ki, olumsuz yorum yok bence)
Değişmeyecek bizim toplum. Olayı sadece sexe indirgeyerek baktıkları sürece de kabullenmeyecekler.Çok üzücü cidden. oysa ben çok keyif alırdım esiden kaosgl'nin toplantılarına katıldığmda.
YanıtlaSilZeugmam;
YanıtlaSilBenim de birzamanlar manevi evlat edindiğim böyle bir güzelim vardı. Enyakından duygularını, yaşadıklarını bilmesem belki ben de hayretle bakabilirdim böylelerine.Ama heyhat ne mümkün? Şefkate en çok muhtaç olanlar belki de onlar da bizler bilmiyoruz.Yargılamaya asla hakkımız yok onları.Sevgilerimle.
Değerli Arkadaşlar,
YanıtlaSilInternet Explorer'la ilgili tatsız bir sorun yaşadığımı farkettim ve onunla uğraşıyorum.
Blogumda IE kullanırken kopyaladığım resimlerde bir sorun yok. Fakat diğer tarayıcıları kullanırken yüklediğim tüm fotolarda ''sadece IE ile girildiğinde'' Microsoft tarafından yapılan can sıkıcı bir uyarı geliyor ekrana.
Dolayısıyla blogdaki tüm fotoları yeniden elden geçiriyorum.Hepsini bittirdiğimde sorun da bitecek...
Aynı problemi sizin de yaşamamanız bakımından; birçok kişi tarafından birçok konuda sorun çıkardığı tasdiklenen IE'ın fotoğraflar konusunda da böyle kötü bir sürprizi olduğunu bilginize sunarım..
Sevgilerimle...
Herkesi olduğu veya göründüğü gibi kabullenmek en güzeli. Normal olmak yada olmamak göreceli kavramlar. Dışarıdan normal dediğimiz kaç kişi bizi yanıltmadı mı..
YanıtlaSilyaruze ;
YanıtlaSilBu yorumdaki ''maruz kalmak''hangi tarafa ait biraz karıştırdım.
Ama sanırım kasadakilerin kişilik bozukluğu sergilediğini, kolayca aşağıladıklarını, bunu anlayamadığınızı söylediniz...
Deli Anne ;
Aynen ben de karışıyorum.
Arkadan gösteri şeklinde aşağılayanları affedemiyorum ama..
Dalgaları Aşmak ;
Sevgili bedişciğim,
Bu tahminimizden çok daha yaygın bir durum. Eşcinsellik oranı hem düny genelinde hem Türkiye'de % 10 oranında. Yani hergün karşılaştığımız 10 insandan biri o durumda. Ancak kadınsı giyindikleri zaman gözle görülebiliyorlar.
O çocuğun eski halinden çok daha mutlu olduğuna eminim ben..
İ.x.İ.r ;
Yapılamaz çoğu zaman :(
Tibetin annesi ;
YanıtlaSilÇocuğun durumuna üzüldüğün çok belli ama :(((
Esmir ;
Bu konuda hem bizim toplumumuzda hem dünya genelinde bu böyle.
Uluslararası Af Örgütü tespitlerine göre 70 ülkede eşcinsellere zulmedildiği tespit edilmiş. 8 ülkede ise (Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, İran, Moritanya, Nijerya'nın kuzeyindeki bazı eyaletler, Somali, Sudan ve Yemen'de cezaları idam.
Eşcinsellik bir tercih değil, genlerle gelen bir yönelim olduğuna göre özellikle bizim toplumumuz, örf ve ananelerimiz için oldukça kanayan bir yara gerçekten..
Ben teşekkür ederim..
Sevgilerimle...
içimizdeki karnaval ;
Eşcinselliğin biyolojik olduğu kesin. Ama onlara karşı duyulan nefret, dışlama,korku, hoşlanmama gibi duygular ''homofobi'' ile ilgili ve kesinlikle psikiyatrik bir rahatsızlık..
hayalbemol ;
Türk toplumunun normal olduğunu asla kabul edemediği,edemeyeceği, gördüğü zaman hakaret etmeyi yiğitliğin şanından saydığı bir durum.
Eleştirilerin, yadırganmanın her an, her yerde peşinde olduğunu elbette biliyorlar onlar. Örgütlenip dernekler vb.kurmaya kalksalar da pek yeterli olamıyor.
Keşke kimse kimseye karışmasaydı bu kadar. Sonuçta kimseye bir terbiyesizliği yok...
Gerçekten de çok derin bir konu sevgili Emre :)
Sevgiler...
Zeugma'cım,öğrencin başkalarının ne dediğine aldırmayıp hissettiği gibi cinsiyetini yaşamaya başladığı için cesurmuş hakikatten.
YanıtlaSilİki yüzlü bir yaşamı tercih etmemiş.
Ama çok zor bir yaşam bekliyor onu ve aynı kaderi paylaşan arkadaşlarını.
Hiç bir zaman senin yaptığın gibi kişiliğine göre değer verilmeyecek etrafında.
Her zaman dış görünüşüne göre dışlanacak ya da çok zor kabul görecek.
Malum,toplum olarak ahlak filtremiz çok enteresan çalışmakta.
Belki idam etmiyoruz ama saydığın ülkelerden pek bir farkımız yok tepki olarak.
Sevgilerimle.
aslan ;
YanıtlaSilBiraz aceleyle okudunuz sanırım aslan bey.. Yorumsuz kalanlar oldu ama anormal gören çıkmadı durumu.
Sizin de söylediğiniz gibi modern psikoloji cinsel eğilimleri normal, onlara karşı tavır takınan homofobikleri hastalıklı kabul ediyor.
Çok teşekkür ederim, dostlukla...
JİVAGO ;
Teşekkür ederim öncelikle sevgili Jivago..Gerçekten de hepimizin birer tarzı var blog yazarken...
Ne kadar doğru şeyler sıralamışsınız. Elbette ki hastalık değil ve dayanılmaz şeyler yaşıyor, sürekli mücadele halinde oluyorlar. Bu konu blog yazmaya başladığımdan beri aklımda, ama tereddüt ettiğim bir konuydu.
Keşke bu tepkiler özellikle de Doğu'da 12 yaşında evlendirilen küçük kızlar ve ensest olaylar için sergilenebilseydi.
Çok teşekkür ederim.
İyi bir hafta sizinle olsun...
Dostlukla...
Nehir İda ;
Kaosgl'den sen söyleyince haberim oldu. Güzel ve kaliteli bir örgütlenme modeli gerçekten.
Benim de biri öğrenciyken, ikisi meslekten 3 arkadaşım oldu o şekilde. Sürekli bayanlarla oturup kalkarlardı ve sohbetleri inanılmaz güzeldi..
sufi ;
Suficim,
Ne iyi etmiş de evlat edinmişsin.
O kadar haklısın ki..Yakından tanıyıp yaşadıklarına şahit olduysan normal insanlardan çok daha fazla seviyor ve merhamet ediyorsun..
İşte ben ''narin kelebeğim''i bu yüzden çok seviyordum....
Sevgilerimle...
nani ;
Hoşgeldin nani..
Aynen öyle...Özellikle de sana bir zararı yoksa..
''Normal'' dediğimiz kaç insan yanılttı bizi, ne kadar haklısın.
Bu söz de tüm konuştuklarımıza kapak olsun..
Teşekkürlerimle...
İzDüŞümLeR ;
YanıtlaSilSanırım İstanbul'da falan yaşıyor ve yaz tatiline gelmişti Nurcum.Başka zamanlar görmüyorum onu. Dolayısıyla daha rahattır.İki kimlik arasında bocalamak yerine hissettiği gibi olmak çok cesurca aslında.
İdam eden ülkeleri bir araştıracak olursan eşcinsellere en çok düşkün olanlar da onlar.
Bizim toplumumuzdaki tepkiler de farklı değil, haklısın. Aile bile dışlıyor genellikle, yok sayıyor.
Ya filmlerde ya da dizilerde gördükleri karakterleri gerçek hayata taşıyıp dövenler, taşlayanlar, öldüğü için Mevlid yapanlar...
Velhasıl...Sırf başkalarına odaklanmış, acayipliklerle dolu bir dünya..
Az önceki mesajımın gidip gitmediğinden emin değilim!!uçtu sanırım..:(
YanıtlaSilZeugmacığım İE deki problem IE nin son sürümünden kaynaklanıyor şayet son sürümünü yükledi isen! biz çok yakın bir tarihte son sürümünü yükledik ve gördük ki henüz program düzgün çalışmıyor...java prog larını açmıyor...blogdaki html ler düzgün çalışmıyor...pek çok hata var.(geçici çözüm google crome u açabilirsin)ama en iyisi son sürümü kaldırıp bir önceki sürüme geçmek. biz öyle yaptık çünkü...eğer ki (velevvvvv ki:))son sürümü yüklediisen tabi ki!
Zeugmacığım umarım en kısa zamanda sorunu çözümlersin...int hepimizin eli kolu ayağı haline geldi!
Güzel bir hafta dilerim..
Sevgilerimle...
Sevgili Esinciğim;
YanıtlaSilDün gece sorunu tam olarak çözdüm.Ama tabii bu arada fotoları elden geçirmeyi yarılamıştım ;(
Olay şöyle:
Postlarımıza yüklediğimiz fotolardan
http://4.bp.blogspot.com/ diye başlayan link alanlar (fotoları tıkladığında görüyorsun bu linki) herkeste aynı sorunu çıkarmıştı.Ama IE ile girdiğin zaman.Bendeki ikazların aynısı onlarda da vardı.
Ben zaten IE kullanmıyorum. Sadece MEB sitelerine, o da ne kadar ilginçtir ki ''şifre ile sadece IE kullanarak girilebildiğini'' uyardığı için...
Endişem; blogu IE ile ziyaret edip fotoları tıklayanların Mikrosoft'un bu can sıkıcı uyarısı ile karşılaşma ihtimalleri yüzündendi.
Fakat dediğim gibi dün gece IE ile gezdiğim tüm bloglarda bu uyarıyı gördüm. Bir müddet sonra da yok oldu. Şu an artık hiçbir problem yok...
Buraya her şeyi yazıyorum ki, bu sorunu yaşayanlar ya da daha sonra yaşayabilecek olanlar detayları öğrensin...
Esinciğim verdiğin değerli bilgiler ve ilgin için çok teşekür ederim.
Güzel bir hafta seninle olsun....
Sevgilerimle...
Ortak panellerimiz olurdu (eskiden) sitemde de link vardı düzenli izliyorum çalışmalarını ama şuan sadece internetten.
YanıtlaSilİnternettekini ben de incelemiştim dün gece. Oldukça kapsamlı ve güzel bir site...
YanıtlaSilZeugmacığım, sadece bizde değil tüm dünyada "normal" dışındakiler toplum tarafından yargılanıyor ve dışa itiliyor. Özgür irade savaşını kazanan yok gibi, bir iki olumlu örnek istisnaları bozmaya yetmiyor.Cinsel seçim hakkı bireyseldir ve sadece kişiye özeldir.Yıllar evvel konservatuvardaki şan hocamın okul içinde "normal"lerce gördüğü alaycı tavır,aşağılanma başarılarının ve ödüllerinin önüne geçmiş ve henüz 16 yaşındaki bende çok etki bırakmıştı.
YanıtlaSilHer zaman ki gibi naif ve nötr anlatım tarzın kişiyi olayın içine çekip düşünmeye sevkediyor Zeugmacığım.
Sevgilerle!
Evet, biliyorum Zühreciğim.
YanıtlaSilHatta Amerika'da sanırım, sırf eşcinsel öldüren bir seri katil vardı.
Akşam haberlerinde ise ne ilginçtir ki eşcinsel hakem Halil İbrahim'in artık hçbir şekilde iş bulamadığı söyleniyordu.
Şan hocasının durumuna çok üzüldüm. Daha 16 yaşında bunu kavramandan ve sende iz bırakmasından çok etkilendim..
Ziyaretin ve değerli sözlerin için çok teşekkür ederim canım benim...
Sevgiyle...
Insan ne diyecegini sasiriyor. Hem cok yaygin, hem cok olagan, hem cok uc bir durum. Kabul eden de var ayiplayan da. Ben sanirim tarafsizim bu konuda.
YanıtlaSil''Çok yaygın, çok olağan, çok uç bir durum...'' , içiçe yaşadığımız...
YanıtlaSilTarafsız kalmak iyidir ama taraflı davranıp yerden yere vuranlara tahammül etmek zor...
burda humanist yorum yapan tüm blokçulara Allah nonoş bir komşu nasip etsin inşallah. Hatta bu mümkünse tam da çocuk büyüttükleri, evlenip yuvaya karıştıkları bir dönemde olsun. Çocukları bu nonoşları sürekli görsün ve bu yaşam tarzını burada yorum yapan blokçular gibi gibi normal bulsunlar. Hatta öyle normal bulsunlar ki kendiler için de nonoş olmak bir besi yaratmasın. Yani bu hikayede konu edilen gerçekten dram olabilir. Ama şu nonoşluğa methiye düzenlere gıcık oluyorum. Nonoşluk tedavi eidlmesi gereken bir hastalık.
YanıtlaSilMethiye dediğiniz şey en başta bu yazıyı yazan benden geldi sanırım...
YanıtlaSilYaptığınız yine aynı şey. Birçok yazıma gelip yaptığınız gibi yorumcularla uğraşmak. Ve hatta kendinizi de aşıp beddua etmek...
''Nonoşluk'' deyip aşağıladığınız olay bir hastalık değildir. Genlerle gelen bir bozukluktur, kadın-erkek arasında bocalama durumu, bir bakıma üçüncü bir cinsiyettir. Özellikle vurguluyorum ki tercih değil, bir yönelimdir. İlkçağlardan beri varlığı kabul edilmektedir bu durumun. Hatta ''kavimlerin helakı''na sebep olmuştur. İyi araştıracak olursanız sadece insanlar değil hayvanlarda da böyle bir durum söz konusudur.
Size göre bu insanları taşlayıp öldürmek ya da seri katilliklerine falan soyunmak falan gerekiyor sanırım...
Bana bu durumun ''tedavi edilmesi gereken bir hastalık'' olduğunu kanıtlayan tek bir akademik yazı ya da link gösterebilir misiniz rica etsem?
Benim bildiğim; tedavileri olsa olsa hissettikleri cinsiyete ameliyatla dönüştürülmek...
Sevgili Zeugmacim yukardaki T.he adli yorumcuna cevaben
YanıtlaSilbenim kiziminda vardi escinsel arkadasi.Lisedeyken iki yil ayni sinifta okudular.Hatta diploma töreninide birlikte hazirlayip sundular. Yani aylarca dip dibe calistilar.Grafik tasarimda okudugu 4 yil boyuncada lesbiyen arkadasi vardi ayni siralari paylastigi. Zaman zaman ayni projeleri hazirladigi.
Hic bir sey olmadi diger arkadaslarindan bir farki yoktu yani.
Nasil diger arkadaslarinin cinsel yasamini kiminle paylastigi kizimi ilgilendirmiyorsa onlarinkide ilgilendirmedi.
Erkek kuzenlerimin arkadaslarinin icindede escinsel olanlar var.Hic bir zarar görmedi kimse kimseden. Hatta daha rahattilar en azindan kiz arkadaslarini kiskanma durumu yoktu.
Yani cocugumun arkadaslik edecegi kisilerin beni ilgilendiren tarafi hep karakterleri oldu yatak odalari olmadi...
Tabiiki kimse istemez cocugunun escinsel olmasini. Nedeni escinsellerin kötü olmasi degil ama kendilerini normal addeden insanlarin onlara yasattigi ve ruh sagliklarinin bozulmasina neden olan nefret.
Sayin T.he kisacasi korkmayin escinsel insanlar sizden benden farkli degiller. Ama siz karsinizdaki insanin beyniyle yüregiyle nasil olduguna degilde kiminle yattigina bakiyorsaniz diyecek bir seyim yok tabii.
Allah hepsinin yardimcisi olsun.
Sevgiler
Sevgili süntercim...
YanıtlaSilBurada paylaştığın değerli fikirlerin ve verdiğin örnekler için çok teşekkür ederim.
Üstüne söyleyecek bir şey bulamadım, inan...
Normal insanlar arasında nasıl para karşılığı çalışan hayat kadınları ya da jigalolar varsa eşcinseller arasından da çıkabiliyor bu.
Bence sorun burada. Yani hepsinin öyle olduğu zannediliyor ve onlara duyulan asıl öfke bu yüzden ...
Dediğin gibi Allah hepsinin yardımcısı olsun...
Sevgilerimle...