28/01/2012

İçindeki Sen

İçinde varlığını bugüne kadar hiç hissetmediğin bir sen daha var,
biliyor musun?

Kendini özenle saklamış, inanılmaz bir dikkat ve duyarlılıkla seni izlemekte olan; hiç tanımadığın, tanışmadığın en yakın dostun...

Şimdiye kadar ne yaparsan yap bir türlü başaramadığın, içinden çıkamadığın, çoğu kez kendine kızarak dayanmaya devam ettiğin, kısacası ''beynini devre dışı bırakıp kalbini kullandığın'' davranışlarında yanı başındaydı.
Hiç sesini çıkarmadan sabretti seninle birlikte...

''Şu anki sen''i ilk haline getirmeye, beynini tam teşekkül devreye sokmaya odaklı bir sen bu. Senden habersiz, fakat senin yerine, eşsiz kalıcılıkta bir formül uygulayıp o ''eski sen''i söküp atacak olan...

Hayır, hayır. Freud'un ''ilkel benlik'' dediği, her daim baskın kalmak isteyen ''id''le karıştırma. Hem o, hiçbir kuralı önemsemiyordu.

''Bir ben vardır bende benden içeri,'' demişti hani Yunus Emre.
Bu, başka bir sen...
Öyle bir sen ki, ne zaman devreye girdiğinden haberin bile olmayacak.
Kendini tanıyamadığın bir anda, eski senden eser kalmadığını gördüğünde anlayacaksın varlığını. Sessiz soluksuzca sen yapacak seni...
Kalbî yaklaşımlarına ayar çekip her şeyi dengeye oturtacak..

Yalnızca günü geldiğinde!

O kadar çok şaşıracaksın ki, kalbini, ruhunu, tüm benliğini yoklayacaksın panik içinde!!!
Bunun nasıl gerçekleştiğini çözemeyeceksin!

Aslolan; senin başaramadığını onun başarıp muazzam bir teşekkürü hak etmiş olduğu...

Eğer onunla tanışmışsan, bundan sonrası sadece, ne kadar şanslı olduğunu düşünüp onun varlığına şükretmekle geçecek.
Huzur içinde...

(Bu yazı otomatik kayıttan yayına girecektir. Selam ve sevgilerimle...)