

PC'deki dosyalara el atıp gereksiz fotoğrafları temizlerken karşıma çıkan bir fotoğraf geçen yıl 30 Ağustos'ta yaşadığım aşırı ilginç bir anıyı getirdi aklıma. Daha doğrusu yüzlerce insan ''Güler misin, ağlar mısın?'' türünden bir olay yaşamıştık, hep birlikte. Pazar günü ev işlerinin yorgunluğuyla mola vermişken, o anıyı unutmadan buraya yazmaya karar verdim bugün. Blog yazmak tescilli bir terapi yöntemi ne de olsa. 😇
Malumunuz geçen yaz havalar aşırı derecede sıcak. Afrika sıcaklarıyla boğuşuyoruz. Evdeki klimalar, vantilatörler kimseyi kesmiyor. Akşama doğru yola çıkıp Özgürlük Parkı'nda deniz + çam havası serinliğinde kendine gelmek herkesin en büyük hayali. Günlerden 30 Ağustos. Akşama Kurtalan Ekspres'in konseri de var.
Katlanır sandalyelerimizi alıp 18.30'a doğru soluğu parkta alıyoruz. Konser platformu çoktan kurulmuş, hatta sahne de hazır. Grubun üyeleri günlük kıyafetleriyle prova yapıyorlar. Üstelik bir miktar seyirci de yerleşmiş ön kısımlara. Bu demektir ki biz de konseri yakından izleme imkânına sahibiz. Biraz bekleyip insanlar çoğalmaya başlayınca sandalyelerimizi baştan üçüncü sıraya yerleştirmeye karar veriyoruz. Hem serinliyor hem grup üyelerini yakından görüyor hem de ön konser niteliğinde parçalar dinliyoruz. Keyifler şahane.
1 saate kalmadan her taraf tıka basa seyirci ile doluyor. Görüş alanımız süper! Sahne ile seyirci arasındaki demir parmaklık şeklindeki bariyerlerin önünde yalnızca şu sağdaki fotoğrafta görülen kadar boşluk var. Sonuçta parmaklıklara yapışacak halimiz yok. O kısım yalnızca geçişler için.
Neyse efendim, o kısma bir müddet sonra ellerinde gitar olan 20'li yaşlarda iki genç geldi. Biz sandalyelerinde oturanlara doğru dönüp dediler ki ''Buraya oturabilir miyiz? Gitarımızı Ahmet Güvenç'e imzalatacağız da.'' En öndeki aileler olur verdiler hemen. Gençler direkt toprağa oturup az sonra başlayacak konseri beklemeye başladı. Bu arada yanlarına üç beş arkadaşları daha geldi.
Ve konser başladı! Bizimkiler de başladı en önde, mest olmuş biçimde yakın plan konseri izlemeye! Bu arada, başlarını durmadan öne sallayıp elleriyle rockçı selamı veriyorlar. 🤟 🤟 Resmen huşu içindeler. 😃
Vee daha 5 dakika bile geçmeden birden ayağa kalktı bunlar. Parmaklıklı bariyerlere yaslanıp sahneye doğru başlarıyla ve elleriyle aynı hareketleri yapmaya başladılar. Seyirciden tepki geldi anında: ''Aaaaa!!?? Biz hiçbir şey göremiyoruz ama. Size bunun için mi izin verdik? Oturur musunuz lütfen?''
Gelen yanıta bir bakar mısınız?
''Ne olmuş yaa? Siz de kalkın ayağa. Bak 70 yaşındaki adam sahnede 2 saatten fazla ayakta gitar çalacak. Otururken seyretmeye hiç utanmayacak mısınız?''
Hiç düşünmüyor ki ayağa kalksak kimse yine bir şey göremeyecek. Hem rica minnet izin kopardığını ne çabuk da unuttu. Bu ne bencillik?
Hikâyenin sonu nasıl bitti sizce? Tahmini olan buraya yazabilir. Günün bitiminde finali buraya ek yapacağım. Tabii ki biten haftanın fotoğraflarıyla birlikte...
* * *
Gelelim hikâyenin sonuna. Öyle güzel bitti ki. 👍👏
Barış Manço'nun yıllara meydan okuyan çok değerli bas gitaristi sevgili Ahmet Güvenç öndeki tüm konuşmalara şahit olmuş, gençlere şaka yollu bir ihtar çekerek hemen oturmalarını ve konser boyunca rahat etmemizi sağlamıştı. 😊🙏


Şimdi de Belediye tarafından geleneksel olarak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı coşkuyla kutlamak adına her yıl düzenlenmekte olan ve Halk Bahçesi'nde gerçekleşen Tahta At Çocuk Şenliği'nden görüntüler gelsin.


11.00-17.00 saatleri arasındaki şenlik kapsamında çocukları bekleyen şişme oyuncaklar, renkli standlar, animasyon ve atölye programları ile keyifli sahne gösterilerine her zamanki gibi ilgi büyüktü.
Ne kadar fütursuzca benciller bu tarz insanlar ama ya!
YanıtlaSilHikayenin sonu huzursuz bitti sanıyordum fakat öyle olmaması çok sevindirdi. :)
Bunlar ne güzel çiçekler Sevgili Zeugma! Bak bak doyamaz insan resmen...
Şarkı da çok güzel...
Kaliteli bir mola oldu bu yazı benim için. :)
Çokkkçaaa sevgilerimle...
Evet öyleydiler. O konuşan güya hepimize ders vermeye kalktı; ama bence kendisi sağlam bir ders aldı. Amfide ders dinleyen öğrencileriyiz sanki. Görüntü aynen öyleydi. 😵 Bir daha asla bu tarz eylemlere kalkışmaz artık. Hayat tecrübelerle doludur sevgili Yağmurcum :)
SilÇiçek fotoğrafları ve müzik beğenin için çok teşekkür ederim. Molalarına katkıda bulunduğum için mutlu oldum. Sanırım sınavlarla haşır neşirsin. Zihnin her daim açık, başarılar hep senden yana olsun:)
Benden de çok çok sevgiler...
Neyse, ağızlarının payını almışlar :)
YanıtlaSilBen genelde ayakta konsere giderim. Benim de sorunum telefonlar. Bütün telefonlar sürekli havada, konser milletin telefonunun ekranından izlemek zorunda kalınca cinlerim tepeme çıkıyor.
Ağzının payını veren bu konuda da yılların tecrübesine sahip demek ki:) Kendisinin günün anlam ve önemine de hakim müthiş bir Atatürkçü olduğunu o gün öğrendik. Herkesi kendine hayran bıraktı.
SilSenin sorunun dünya genelinde yaygın hiç değilse. Telefonlar dahil olmasaydı bu kadar sinir bozucu hale gelmezdi. Sırf ekran görmek için ayaklara kara sular inmesi de çekilir şey değil Handan:) Keşke bir çözüm bulunsa.