Birçoğumuzun kullanmaya çekindiği, hatta argo zannettiği bir sözcük bu.
Oysa kesinlikle öyle değil.
''fahişe'' kullanım olarak hem dinen hem kanunen legal bir kelime.
Bu kelimeye, henüz 23 yaşındayken, bir avukatın çevirisini yapacağım dava dilekçesinde rastlayıp şok olmuş, adamı yanlışlıkla yazdığını zannederek uyarmıştım. Avukat ise; rahat olmamı söylemiş, aynen o şekilde kalmasını istemişti.
Şimdi, fuhuş kelimesinden türeyen ''fahişe'' için öncelikle Osmanlıca-Türkçe sözlüğe bakıyoruz:
Oysa kesinlikle öyle değil.
''fahişe'' kullanım olarak hem dinen hem kanunen legal bir kelime.
Bu kelimeye, henüz 23 yaşındayken, bir avukatın çevirisini yapacağım dava dilekçesinde rastlayıp şok olmuş, adamı yanlışlıkla yazdığını zannederek uyarmıştım. Avukat ise; rahat olmamı söylemiş, aynen o şekilde kalmasını istemişti.
Şimdi, fuhuş kelimesinden türeyen ''fahişe'' için öncelikle Osmanlıca-Türkçe sözlüğe bakıyoruz:
fuhuş: İş ve sözde taşkınlık. Edep ve terbiyeye uymaz davranış.
fahiş: Ahlaka uymaz, edep ve terbiye dışı.
fahşa: Çirkin, ayıp davranış. Kötülüğün kendisi, kaynağı.
fahişe: Kötü olan şeylerin görünür halde olması, yapılması. Kötülüğü yayan.
Fahişe, Kuran-ı Kerim'de de Nûr, Ankebût, Neml Sûrelerinin birçok ayetinde geçen Arapça bir kelime.
Örnek: 64 ayetten oluşan Nûr Sûresi'nin 19.ayeti.
-''İnnelleziyne yuhıbbune en teşial fahışetü fiylleziyne amenu lehüm azâbün eliymün fiyd dünya vel ahireti, vAllahu ya`lemu ve entüm la ta`lemun.''
-Mü’minler içinde fahişe’nin şayasını (yayılmasını) sevenler var ya, onlar için dünyada da ahirette de elim bir azab vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
Bu kelimeye neden mi takıldım? Bildiğiniz gibi, geçen hafta hem görsel hem yazılı medyada, içinde ''fahişe'' kelimesinin yer aldığı haberlere bol miktarda rastladık.
CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter’in ismi, ATV’de yeni başlayan “Uçurum” adlı bir dizide fahişe karakterine verilmiş, ortalık ayağa kalkmıştı. Gerek akademik kariyeri, gerekse milletvekili kimliğiyle son derece saygın bir kadın olan Serter'in ismi öyle yaygın bir isim de değildi. Bu nasıl bir cüret ve cesaretti? Kasıt olmadığının ileri sürülmesi hiç de inandırıcı değildi.
Sonuç olarak vardığımız yere gelelim şimdi:
Nur Serter'in adı bilerek ve isteyerek, yani böyle uygunsuz bir yerde kasten kullanılmışsa eğer, bunun adı ''fahişelik''tir...