20/06/2012

Yeni Bir Hayat (The Biggest Loser)

Ülkemizdeki sayısız sorundan biri olan ve hızla büyümekte olan obeziteyi farketmeyenimiz var mı?
Bunun için çevremize kısa bir süre göz atmamız yeterli.
Gördüğümüz insanların yüzde 90'a yakını obez çünkü.

Geçen yıl, özellikle deniz kenarlarındaki insanlara dikkat ettim. Toplum olarak ne kadar ciddi bir tehlikenin içine düşmüş olduğumuza tanık oldum.
''Kilolu'' demenin bile yetersiz kalacağı insan öbekleri, denizden her çıkışlarında hamburgerlere, dondurmalara saldırırken ne yaptıklarının farkında bile değillerdi. Gayet normal görüyorlardı durumlarını.
Bu yüzden bikiniler içindeydiler belki...

''Manken olacak halimiz yok'' diye düşünüyorlardı büyük ihtimalle. Kime baksalar aynıydı nasıl olsa.

Paul Zimmet'ın dediği gibi bir gidişata itinayla ayak uydurmuş durumdaydık gerçekten: ''Dünya çapında yayılmakta olan obezite; karaveba, İspanyol gribi ve sidanın acılar zincirine eklenmiş, kusursuz bir salgındır.''

Obez uluslardan biri olma yoluna çoktan girmiştik de yarılamıştık bile. Yıllar önce Amerika'da başlayan bu salgının en büyük nedenlerinden biri teknolojiyle birlikte gelen hareketsiz yaşam.
Ve tabii ki fast food çeşitliliği...

Geçen akşam televizyonda Ebru Akel'in sunduğu yarışmada 50 kilo verip de mutluluktan gözyaşı döken insanlar gördüm. Amerika ve Avrupa'da yıllardır devam eden “The Biggest Loser” adlı yarışmanın Türkiye versiyonu olan yarışmada...
Kesinlikle doğru bir program bu. İnsanlara aşırı kilolu olmanın nasıl büyük bir tehlike olduğunu, üstesinden nasıl gelineceğini, mutlak sonuca ve zafere götüren yolu, olabilecek en doğru ve etkileyici şekilde anlatıyor. Fit olmak = Sağlık = Mutluluk

250 bin lira gibi bir de büyük ödül var.

Amerika'da geçen yıl yapılan yarışmanın kazananına, öncesi-sonrasına ve mutluluğuna bir göz atalım.

İşte Olivia Ward...

Ve kızkardeşi Hannah Curlee...
İki kızkardeş...
Mutlu son
Bütün bir kış boyu diyet yapanlar, Dukancılar..
Sizlerden ne haber?