Bir insan neden blog açar?
Blog yazarları olarak bunun nedenini hepimiz biliyoruz,
öyle değil mi?
Her şeyden önce bir ''terapi''dir yazmak. Günümüzde birçok psikolog tarafından önerilmekte olan bir terapi. İnsanı geliştiren, yeni yeni bilgiler edinmesine neden olan, paylaşma duygusunun güzelliğini tüm zerrelerinde hissettiren harika bir uğraştır.
Üniversitelerin bilgisayar ile ilgili bölümlerine 'Blog Yazma' adıyla ders olarak bile konmuştur.
Ancak... Böyle bir güzelliğin oldukça can sıkıcı yönleri de var. Çünkü, hayatın her kesiminde rastladığımız kendini bilmezlerin, ruh hastalarının, hırsızların, arsızların, sapıkların, hatta escortların bile kol gezdiği, tüm dünyaya açık bir ortamda yazmaktayız.
Ve bu saydıklarım yalnızca yazdıklarımızı okumakla yetinmiyorlar tabii... Hastalıklı birtakım amaçlarla çalıyorlar yazılarımızı!
Daha önce başıma gelmişti ve yazı yapmıştım hatırlarsanız.
Güneydoğu'daki illerden birinde yerel bir gazetede köşe yazarlığı yapmakta olan bir şahıs, yazılarımdan birini virgülüne kadar kopyalayıp kendi yazmış gibi yayınlatmıştı. Hatta yazının altına kendi adını yazmakla kalmamış, mesleği olan ''Yüksek İnşaat Mühendisliği''ni eklemeyi de unutmamıştı. Hatırlamak isteyen sağ taraftaki etiketlerde bulunan (ç)alıntı' yı tıklasın lütfen.
Daha fazla uzatmadan asıl meseleye girmek istiyorum. Çünkü bunu ''ilanen'' duyurmak zorundayım.
13 Ocak Pazartesi günü blogumdan tam 50 yazı çalınmış arkadaşlar!
Öyle ki; noktası, virgülü, yazı stili, görsellerine kadar hepsi birebir aynı!
Şahıs, yeni açtığı COM uzantılı websiteye ilk iş olarak benim 50 yazımı kopyalamakla başlamış!
Yazılardaki tek fark: 50'sinin altında da 13.1.2014 tarihinin olması
Sadece ''yazıları yazdığım tarihleri'' kopyalayamamış anlayacağınız. İşte onu başaramamış!!!
Sonra ne mi olmuş?
Sinemayla, müzikle ilgili birkaç yazı daha girmiş üzerine. Ancak belli ki onlar da çalıntı.
Ve artık daha fazla bekleyememiş bu yaratık! Asıl amacına ulaşmak için gerekeni yapmış.
''Kendini kültürel anlamda çok geliştirdiğini'' ekleyerek erkeklere alenen çağrıda bulunmuş!!!
Evet evet, tam olarak öyle. Anladınız siz onu...
Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi!
Olayı aktarma nedenim öncelikle sizlerin de başına gelebileceği.
Görün, bakın neler olabiliyor...
Şimdi buradan hırsıza sesleniyorum (Sadece hırsız demek yetersiz kalıyor; ama terbiyem müsait değil):
Başkalarının emekleri çalınarak, kendin yazmış gibi göstererek blog açılmaz!
Başkalarının kültürel birikimleriyle, yetenekleriyle kendini ''kaliteli'' gösterme sevdasından vazgeç ve sil o yazılarımı!
Çalıntı oldukları öyle belli ki! Daha fazla komik duruma düşmeden, kendiliğinden sil, tamam mı?
Beni yormadan, Google Support hizmetine başvurup uğraştırmadan, derhal sil!
Blog yazarları olarak bunun nedenini hepimiz biliyoruz,
öyle değil mi?
Her şeyden önce bir ''terapi''dir yazmak. Günümüzde birçok psikolog tarafından önerilmekte olan bir terapi. İnsanı geliştiren, yeni yeni bilgiler edinmesine neden olan, paylaşma duygusunun güzelliğini tüm zerrelerinde hissettiren harika bir uğraştır.
Üniversitelerin bilgisayar ile ilgili bölümlerine 'Blog Yazma' adıyla ders olarak bile konmuştur.
Ancak... Böyle bir güzelliğin oldukça can sıkıcı yönleri de var. Çünkü, hayatın her kesiminde rastladığımız kendini bilmezlerin, ruh hastalarının, hırsızların, arsızların, sapıkların, hatta escortların bile kol gezdiği, tüm dünyaya açık bir ortamda yazmaktayız.
Ve bu saydıklarım yalnızca yazdıklarımızı okumakla yetinmiyorlar tabii... Hastalıklı birtakım amaçlarla çalıyorlar yazılarımızı!
Daha önce başıma gelmişti ve yazı yapmıştım hatırlarsanız.
Güneydoğu'daki illerden birinde yerel bir gazetede köşe yazarlığı yapmakta olan bir şahıs, yazılarımdan birini virgülüne kadar kopyalayıp kendi yazmış gibi yayınlatmıştı. Hatta yazının altına kendi adını yazmakla kalmamış, mesleği olan ''Yüksek İnşaat Mühendisliği''ni eklemeyi de unutmamıştı. Hatırlamak isteyen sağ taraftaki etiketlerde bulunan (ç)alıntı' yı tıklasın lütfen.
Daha fazla uzatmadan asıl meseleye girmek istiyorum. Çünkü bunu ''ilanen'' duyurmak zorundayım.
13 Ocak Pazartesi günü blogumdan tam 50 yazı çalınmış arkadaşlar!
Öyle ki; noktası, virgülü, yazı stili, görsellerine kadar hepsi birebir aynı!
Şahıs, yeni açtığı COM uzantılı websiteye ilk iş olarak benim 50 yazımı kopyalamakla başlamış!
Yazılardaki tek fark: 50'sinin altında da 13.1.2014 tarihinin olması
Sadece ''yazıları yazdığım tarihleri'' kopyalayamamış anlayacağınız. İşte onu başaramamış!!!
Sonra ne mi olmuş?
Sinemayla, müzikle ilgili birkaç yazı daha girmiş üzerine. Ancak belli ki onlar da çalıntı.
Ve artık daha fazla bekleyememiş bu yaratık! Asıl amacına ulaşmak için gerekeni yapmış.
''Kendini kültürel anlamda çok geliştirdiğini'' ekleyerek erkeklere alenen çağrıda bulunmuş!!!
Evet evet, tam olarak öyle. Anladınız siz onu...
Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi!
Olayı aktarma nedenim öncelikle sizlerin de başına gelebileceği.
Görün, bakın neler olabiliyor...
Şimdi buradan hırsıza sesleniyorum (Sadece hırsız demek yetersiz kalıyor; ama terbiyem müsait değil):
Başkalarının emekleri çalınarak, kendin yazmış gibi göstererek blog açılmaz!
Başkalarının kültürel birikimleriyle, yetenekleriyle kendini ''kaliteli'' gösterme sevdasından vazgeç ve sil o yazılarımı!
Çalıntı oldukları öyle belli ki! Daha fazla komik duruma düşmeden, kendiliğinden sil, tamam mı?
Beni yormadan, Google Support hizmetine başvurup uğraştırmadan, derhal sil!