Paranın ''bir amaç değil araç'' olduğunu vurgular.
İnsanoğlu için her şeyden önce yaşamını sağlıklı ve rahat biçimde sürdürebilmesi için para önemli ve gereklidir elbette.
Ama abartmadan, sürünün en önde gideni olma sevdasına kapılmadan!
Günümüzde ''en iyiye sahip olma'' hırsı bitmez tükenmez doyumsuzluklara dönüşmüş durumda. Bu uğurda yapılabilecek ne varsa peşine düşmüş, akıl sır almaz davranışları ayyuka çıkmış insanlar görüyor, paraya sahip olmak ile paranın esiri olmak arasındaki farkın ayırdına varamamış, ipin ucunu kaçırıp hırslarının kurbanı olmuş, gözü dönmüş bu yaratıkları hayretle ve ibretle izlediğimiz günlerden geçiyoruz.
Ya ''Para kimde güç onda'' diye düşünenlere, ''Dahası, çok daha fazlası olmalı!'', ''İyisi, dünyadaki en iyisi olacak!'' şeklinde hastalıklı bir zihniyete bürünüp sonsuzluk ve sınırsızlık kavramlarını bile zorlayan akıl almaz yaratıklara ne demeli?
Atlar, katlar, yatlar, villalar, uçaklar, jetler. Doymak bilmeyen, durmaksızın devam edenler...
Üzerine ''Sıra Mars'ı satın almaya geldi,'' benzeri şımarıklıklar, pişkinlikler...
Gemiciklerle haşır neşir olmayı çok sevenler...
İşin özünde para; aşırıya kaçtığında içinde boğulacağın, eninde sonunda seni yok edecek bir girdaptır. Bundan kaçış yok.
Bir kadın ki kaç yıldır sürekli ekranlarda. Bilmem kaçıncı kitabını yazmış.
Adı:''Güzelliğimin Sırları'' benzeri bir şey...
''Anneannesinin babaannesi''nden öğrendikleriyle bitki biliminin, daha doğrusu tıbbın içine bodoslama dalmış ''ünlü'' bir kadın.
Eline ne geçtiyse ilaç yapıyor.
Bir adet kiviyi ez, içine yumurta akı karıştır, biraz da sabun rendele, işte sana mucize! Gıdın mı sarktı? İki kaşık sumağın içine yumurta akı kat karıştır, çenenin altına sür. Ertesi gün ameliyatla aldırmış gibi oluyorsun!
''Mayayı sütle karıştırıp karıştırıp sür istediğin yere. Gepegenç olacaksın, tamam mı? Bak ben nasıl genç, nasıl güzelim. Bunun gibi pek çok sır bu kitapta!''
Oysa kadın bunları anlatırken tek mimik yok suratında. Botoxtan yıkılıyor.
Daha dün akşam astroloji bilimini yalamış yutmuş(!) bir kadının kitabı tanıtılıyordu yine.
Bi durun artık! Paraya tapmaktan, tapanlara çanak tutmaktan bi vazgeçin, yeter!
Sahi, nasıl bir ülke olduk biz???