06/09/2014

Hasat Mevsimi

Doğa çok şükür ki fazla şaşırtmadan rutin düzenine devam ediyor. Sonbaharla birlikte hava sıcaklığının belirgin şekilde düşmesi, uzun süredir yaşanan sıcaklıkların veda etmekte olduğunu görmek mutluluk verici. Sizi bilmem ama benim aklıma bu konu ile ilgili istemeden de olsa kötü şeyler gelir.
Çok şikayet ettiğimiz aşırı sıcaklar (ya da dondurucu soğuklar) hiç ara vermeden aynı şekilde devam etseydi, ne yapardık?
Her şeye rağmen dört mevsimi yaşayabilmek ne güzel!

Bugün nispeten serin ve parçalı bulutlu olan havayı fırsat bilerek akşam yemeğini arkadaşlarla birlikte, şehrin dışında, deniz kenarında bir yerlerde yemeye karar verdik. Karar verdik ama yol benim yüzümden epeyce uzadı. Çünkü hem giderken hem dönerken arabayı en az 4-5 kez durdurup yanı başından geçtiğimiz tarlaların, bahçelerin fotoğrafını çekmemi beklediler. Kibarlıklarını korudular; ama bence içlerinden söylenmişlerdir.

Blog yazmak bir hastalık olarak insanın yakasına yapışacak derecelere gelebiliyor arkadaşlar. Sanırım bende doğaya karşı farklı bir sempati oluştu bu kez. O yüzden tüm bunlar. Yaz boyunca büyüyen tüm bitkilerin, sebzelerin, meyve ağaçlarının hasat zamanı gelmişti. Özellikle ayçiçeklerinin bu mevsimdeki görüntüleri başka türlü güzeldi. Artık başlarını güneşe doğru kaldıramıyorlardı (Sağ alttakine yüzü görünsün diye ben müdahale ettim). Mutlaka fotoğrafları çekilip bloga konulmalıydı. Fotoğraf makinamı da almamıştım. Keşke elimde telefon, tarla aralarında aceleyle nasıl koşturduğumu da bir görseydiniz☺️

Haydi o zaman. Şimdi de doğaya ''insan eliyle ekilip dikilen'' ve hasat zamanı gelenlerde sıra. Başlıyoruz:


O iki adet mısırı ben hallettim. Mısır oldukları iyice belli olsun değil mi? Sonra yine eski haline getirdim.
Kapya bibere bayılırım. Yolun hemen karşısında kapya bahçesi görünce koşa koşa bu kez o tarafa...
Büyüklerinin yanı başında vakitsiz boy vermiş minik ayçiçeği ne şirin. o_O

Sonbahar ağaçlarının hayran olduğum görüntüsü ve hava birdenbire kapanınca yüzünü buruşturan denizi de ekleyelim☺️

Ve bir sürpriz. Sonbahar gelini olmak başka güzelmiş. Gelin ve damattan izin alarak çektim bu fotoğrafı.
Damada ''Yüzü görünmesin, arkadan çekeyim,'' dedim.
''Hiç farketmez, hatta beraber çekebilirsiniz,'' dedi. Gülümsedim☺️

Yeşil zeytin ile siyah zeytinin farklı ağaçlarda yetiştiğini zanneden epeyce kişiyle karşılaştım.
Bu fotoğraf zeytin ve iğde ağacının ne kadar benzediğini bilmeyenler için :)

Küçükken pirincin çok sulak yerlerde, hatta göletlerde yetiştirildiğini zannederdim. Meğer çok fazla sulanması gerektiği içinmiş tarladaki görüntüsü. Bu yılki ürünün hasatına çok az kalmış.

Şimdilik bu kadar...
Doğayla zaman zaman buluşmaya devam!
Sonbaharın rengârenk serinliği ve keyfi üzerinizden eksilmesin...




8 yorum:

  1. Gülümseyerek baktım bütün fotoğraflara, doğa nasıl güzel, nasıl cömert, nasıl mucizevi değil mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen dediğin gibi. Kapıldığın zaman vazgeçemiyorsun.

      Sil
  2. Bereketli toprağa kurban!
    Ah bir de kıymet bilsek..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu bereketli toprakları işleyen elleri de unutmamak lazım.
      O bereketi bize sunmak için güneşin altında hiç durmadan çalışan emekçileri...

      Sil
  3. Nerede yeşil görsem, sonsuz bir neşe ile dalıyorum içerisine. Bize yeşili çok görüyorlar, alanlar hızla tükeniyor, gelecek için kaygılanıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım benim o günkü durumumun özeti de buydu...

      Sil
  4. Doğa olayı gerçekten bir mucize. O ayçiçeklerinin, mısırın oluşumu inanılmaz. Damadın yüzünü göstermemesi mi gerek? Onu merak ettim yöresel bir adet mi acaba? Blog yazmak dediğini gibi hiçbir engel tanımıyor. Ben de yemeğe misafir gelmiş yemek masada elimde fotograf makinesi biraz komik bir durum ama çaresi yok. :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayçiçeklerini bu aşamada hiç görmemiştim. Benim de selam durmuşa benzeyen o görüntüleri sebebim oldu İlhan Bey :) Bence sizin durumunuz komik olamaz, olsa olsa zorunluluk. Devam lütfen.
      O fotoğrafta olay şöyle:
      Gelin, fotoğrafçıyla beraber önden yürüyordu ( Tek çekim yapmak için). Damat ve diğerleri hemen arkadaydı. Biz ise tam karşı yönden geliyorduk, rastlaştık.
      Söylediğiniz gibi "Çaresi yok."
      Bi şekilde o gelinin resmi çekilecek :))

      Sil