''Başkent Öğretmenevi'' denince aklıma ilk gelen; Ankara’ya ait en güzel ve de en kapsamlı panoramanın seyredilebileceği birkaç yüksek yapıdan biri olduğudur.
Çatısındaki kafeye çıkıldığında Başkentimizin tamamına yakınını net bir şekilde seyretme imkânı sunan binanın sergilediği bu özellikte zannedildiği kadar çok katlı olmasının değil, Ankara’nın en yüksek tepelerinden birine inşa edilmesinin etkisi büyüktür.
Bahçelievler Metrosu’nun önüne geldiğinizde başınızı yukarıya kaldırın ve onunla göz göze gelin. Dik bir yokuşun tepesindeki görkemli duruşuyla sizi adeta selamlıyor gibidir.
Görkemli olan sadece duruşu değil elbette. Sunduğu eşsiz Ankara panoraması da öyle.
Çünkü artık önünüze serilen görüntü bir kent değil, adeta bir ülkeymiş intibası bırakacak kadar büyük ve şaşırtıcı gerçekten...
Evet, Ankara’nın inanılmayacak kadar büyüdüğünü ve dağ-taş her yanının hiç boşluk kalmamış biçimde bina ile doldurulup betonlaşmış olduğunu buradan net bir şekilde izleyebilirsiniz. Estetik bir siluete sahip olamayışının üzüntüsü eşliğinde tabii.
Neyse, bu can sıkıcı konuyu burada keseyim ve Başkent Öğretmenevi deyince aklıma ikinci gelene geçeyim şimdi.
Bu bir hayal.
Tartışmasız, gönül vermiş her kim varsa gitgide tutku haline girmesi kaçınılmaz olan fotoğraf çekme hobisi ile ilgili bir hayal. Bahsettiğim panoramanın içinde Anıtkabir var ve hemen sol tarafında, adeta onunla iç içeymiş, bitişikmiş intibası veren Kocatepe Camii görünüyor. İşte ben bu inanılmaz görüntünün profesyonel yollarla ve olabildiğince net biçimde gece çekimini yapmak istiyorum. Bunu gerçekten çok istiyorum. Ama şimdilik mümkün değil. Umarım bir gün bu hayalim gerçeğe dönüşecek ve o mucizevi kareyi burada yayınlayacağım.
Ve bir de...
Fotoğrafları inceleyenler hemen fark etmiştir. Başkent Öğretmenevi’nin panoramasına bu yıl girmiş olan sürpriz: Aksaray
Her yıl olduğu gibi Anıtkabir’in görüntüsünü incelemeye almış, fotoğraf makinamla mümkün olduğunca net görüntü alma çalışmaları yaparken bir de baktım ki arka tarafıma düşen pencerelerden olduğu gibi Aksaray görünüyor!
Çatısındaki kafeye çıkıldığında Başkentimizin tamamına yakınını net bir şekilde seyretme imkânı sunan binanın sergilediği bu özellikte zannedildiği kadar çok katlı olmasının değil, Ankara’nın en yüksek tepelerinden birine inşa edilmesinin etkisi büyüktür.
Bahçelievler Metrosu’nun önüne geldiğinizde başınızı yukarıya kaldırın ve onunla göz göze gelin. Dik bir yokuşun tepesindeki görkemli duruşuyla sizi adeta selamlıyor gibidir.
Görkemli olan sadece duruşu değil elbette. Sunduğu eşsiz Ankara panoraması da öyle.
Çünkü artık önünüze serilen görüntü bir kent değil, adeta bir ülkeymiş intibası bırakacak kadar büyük ve şaşırtıcı gerçekten...
Evet, Ankara’nın inanılmayacak kadar büyüdüğünü ve dağ-taş her yanının hiç boşluk kalmamış biçimde bina ile doldurulup betonlaşmış olduğunu buradan net bir şekilde izleyebilirsiniz. Estetik bir siluete sahip olamayışının üzüntüsü eşliğinde tabii.
Neyse, bu can sıkıcı konuyu burada keseyim ve Başkent Öğretmenevi deyince aklıma ikinci gelene geçeyim şimdi.
Bu bir hayal.
Tartışmasız, gönül vermiş her kim varsa gitgide tutku haline girmesi kaçınılmaz olan fotoğraf çekme hobisi ile ilgili bir hayal. Bahsettiğim panoramanın içinde Anıtkabir var ve hemen sol tarafında, adeta onunla iç içeymiş, bitişikmiş intibası veren Kocatepe Camii görünüyor. İşte ben bu inanılmaz görüntünün profesyonel yollarla ve olabildiğince net biçimde gece çekimini yapmak istiyorum. Bunu gerçekten çok istiyorum. Ama şimdilik mümkün değil. Umarım bir gün bu hayalim gerçeğe dönüşecek ve o mucizevi kareyi burada yayınlayacağım.
Ve bir de...
Fotoğrafları inceleyenler hemen fark etmiştir. Başkent Öğretmenevi’nin panoramasına bu yıl girmiş olan sürpriz: Aksaray
Her yıl olduğu gibi Anıtkabir’in görüntüsünü incelemeye almış, fotoğraf makinamla mümkün olduğunca net görüntü alma çalışmaları yaparken bir de baktım ki arka tarafıma düşen pencerelerden olduğu gibi Aksaray görünüyor!