2015/11/13

Bir Zamanlar Feribot Kaçırtan Döner

Görsel medyada son dönem, sıklıkla yayınlanmakta olan döner kebap zinciri reklamları dikkat çekiyor.
Markalardan biri tüm çekimleri iş yemeği konseptinde hazırlatmış. Her bölümde ''Sende vizyon olsaydı döner kebap yerdin'' benzeri bir replik tekrar ediliyor ve masadaki yemekler yok olup yerlerini üzerine boydan boya kızgın tereyağı gezdirilen marka döner tabakları alıyor.

Evet, son birkaç yıldır hızlı tüketim ürünlerinin içinde döneri de görmekteyiz. Başka bir deyişle; döner artık Fast Food oldu. Siparişiniz, hangi şubeye giderseniz gidin ve içerisi ne kadar kalabalık olursa olsun en geç sekiz dakika içinde geliyor, öyle değil mi? Servis tabağı dahil, ateş gibi sıcak olan ve hatta elinizi yakan döneriniz muhtemelen derin dondurucudan çıkarılıp mikrodalga fırında tabağıyla beraber ısıtılarak getiriliyor. Böyle düşünmem kaçınılmaz, çünkü o kadar gayret göstermeme rağmen hiçbir şubede ne ateşe karşı kızaran döner batonuna ne de ateşin başında döner kesen ustaya rastlayabildim.
İşte bunlar hep zamansızlıkla boğuşan çağımız insanına sunulan hızlandırılmış imkânlar...

- Bandırma -
Oysa ben tıpkı şehirler arası yolculuklarda güzergâhımız olan Bandırma'daki dönercide olduğu gibi en az yarım saat beklemeyi tercih ederdim. O da yer bulabilirsek gerçekleşirdi tabii. Girişte sol yanda odun ateşinde kızaran batona bakış atarak içeride yer bulabilmek zafer kazanmak gibiydi. Çoğu zaman 1 saate yakın bekledikten sonra gelen
o lezzet fırtınası iskender kebapla aşk yaşardınız resmen.

İstanbul'dan tatile çıkan pek çok insanın yolu da 2 saat süren bir deniz otobüsü seferi ile Bandırma'ya düşer. Yolculuğa devam etmeden önce mutlak surette uğradıkları mekân burası olmuştur. Yarım asırlık bir tecrübeye sahip olan ve hem adıyla hem tadıyla ün yapmış Bandırma Meşhur Kebapçısı...
İsmail Salık'a ait olan ve Bandırma'yı geçiş güzergahı olarak kullanan birçok ünlünün uğrak yeri olmuş bu mekânda yapılan leziz iskender kebabın ünü ülke sınırlarını da aşmış, kesinlikle bir geleni bir daha gelmeye teşvik etmiş.
İçeride sinema, tiyatro, müzik ve futbol dünyasının en ünlülerinin mekanda kebap yerken çekilmiş fotoğrafları bunun kanıtı. İsmail Usta'nın daimi müşterilerinin arasında Türkan Şoray, Mehmet Ali Erbil, Galatasaraylı Bülent
ve Arif gibi ünlü isimler var.
''Benim dönerimi yiyen tiryaki olur'' demiş İsmail Usta. ''Feribot yolcuları müşterim. İçlerinde 'Bize bol tereyağlı dönerinden yap,' diye gelip feribotu kaçıranlar oluyor. Almanya, Avusturya, Hollanda gibi ülkelerden müşterilerim var. Burada tıka basa döner yedikten sonra ülkelerine götürmek için de paket isterler,'' diye konuşmuş. İşletmesinin adı ''Feribot Kaçırtan Döner'' olarak gazetelerde yer almış ve ününe ün katmış. Yolunuz düştüğünde söz konusu gazeteleri
ve fotoğrafları görme şansına sahipsiniz. Daha on yıl geçmemiş üzerinden...

Tarihi Meşhur Kebap İskender, dededen toruna intikal eden müesseselerden biri olmasına rağmen zamanın acımasız erozyonuyla özbenliğini kaybetmeyenler arasında önderliğini sürdürüyor.
Düşündürücü ama gerçek. Onlar hâlâ ısrarla iskender satmaya devam ediyorlar. İsmail Usta bu konudaki ısrarının dededen toruna geçen meslek ilkelerinden geldiğini belirtiyor: ''Bu bir inanç meselesi, itikat meselesi. Bizim hamurumuz bu yönde yoğrulmuş. Büyüklerimizden gördüğümüz sistem ve yöntemle bizden sonra işin başına geçecek nesli yoğuruyoruz. İşte bizi adımızla tadımızla meşhur kılan meslek sırrımız,'' derken kasaptan dönere, ateşten sofraya uzanan
lezzet yolculuğundaki sürecinde, elbette ki olması gereken meslek sırrında gizli olduğunu ekliyor.
İşte ilkeli bir kuruluşta olması gereken özellikler...

Çektiğim fotoğraflar bu yıla ait. O tıklım tıklım dolu işletmede, çoğunluğu boş olan masalar ve sessizlik hakim artık.
Siparişiniz ise en geç 15 dakika içinde geliyor...
Sözün özü; ''Değişmeyen tek şey değişimdir,'' sözü bir kez daha kanıtlanmış mı?
Kanıtlanmış ne yazık ki...