Londra'ya yolu düşen herkesin içinden geçmek zorunda olduğu görkemli mi görkemli bir tren istasyonu olan Victoria Train Station'dan bahseden görsel ağırlıkta bir yayın bu. İngiltere'ye seyahat planı olanlar için önemli sayılabilecek bilgiler de içeriyor. Londra'dan İngiltere'nin neresine giderseniz gidin bu ünlü istasyonu kullanmak durumundasınız çünkü...
Aynı zamanda pek çok metro hattının kesişme noktası olan merkez konumdaki istasyon gördüğünüz üzere kocaman, kapalı bir avlu görünümünde. İçeride yaşanan çok renkli hareketliliğin yanı sıra, labirentmiş intibası veren işleyişi ve mimarisi insanda şaşkınlık ve de hayranlık uyandırıyor.
Eğer yanınızda yol yordam bilen biri yoksa kaybolmanız işten bile değil. İç içe geçmiş birkaç istasyondan oluştuğu etkisi bırakan Victoria'ya nereden girip çıkıldığını çözmek çok güç gerçekten. Bünyesinde hem otobüs terminali, hem tren garı barındırıyor. Her kesime hitap ettiği, ücretler yarı fiyat olduğundan gelir düzeyi düşük insanların tercihinin otobüsten yana olduğu söyleniyor. Gece 10 civarı kapandığından yeme içme sıkıntısı mevcutmuş burada. İngiltere'deki alışveriş merkezlerinin erkenden kapanmasını anlayabiliriz belki; ama buradakini anlamak zor. Başka sıkıntılar da var tabii.
Metrolara inip çıkan tek asansörü bile olmadığından insanların elindeki valizlerle yürüyen merdivenlere mahkûm oluşu.
Londra dedik madem; dünyanın en büyük metrolarından Londra Metrosu
Hızı ve derinliğiyle efsane olmuş metro ağı sistemi...
Toplam 270 istasyondan oluşan metro, 1863'de ''yeraltı demiryolu taşıtı'' olarak açılmış.
Elektrikli ilk hat 1890'da kullanılmaya başlamış. 402 km uzunluğundaki metroyu yılda 1,2 milyar yolcu kullanıyor.
Geldik Victoria Train Station'a...
İçerisi haliyle iğne atsan yere düşmeyecek cinsten. Bu görüntüler kısmen tenha olduğu anlara rastladı üstelik.
90'lı yıllarda yaşanan bir patlama olayından sonra istasyonda kullanılan tüm çöp bidonlarının
bir daha konmamak üzere kaldırılması ne ilginç!?
Bu şapkalı hanımların oturduğu yer istasyonun otobüs terminali bölümü.
Şıklıklarına bakıp da parti ya da düğüne gidiyorlar sanmayın. Normalde de böyle giyinen çok bu ülkede.
ATM ve bilet makineleri otobüs terminal bölümünün bitiminde, hemen sağa dönünce...
Unutmadan... İstasyonda Hand Crafted Lola's Cupcakes'in şubesi var. Muffin ve cupcake'leri şiddetle önerilir.
Hızlı trene binmem ilk kez bu ülkede gerçekleşecekmiş meğer. Bizdekilerle kıyaslamam mümkün değil o yüzden.
Maksimum düzeyde rahat ve çok sessiz bir yolculuk olduğunu söyleyebilirim.
İnsanlar yeme-içme ihtiyacını karşılıklı oturup önlerine masa açarak dışarıdan satın aldıklarıyla
giderebildiği gibi, trende de her tür yiyecek-içecek servis hizmeti var.
Sağlık ve huzurla kalmanız dileğiyle...
Aynı zamanda pek çok metro hattının kesişme noktası olan merkez konumdaki istasyon gördüğünüz üzere kocaman, kapalı bir avlu görünümünde. İçeride yaşanan çok renkli hareketliliğin yanı sıra, labirentmiş intibası veren işleyişi ve mimarisi insanda şaşkınlık ve de hayranlık uyandırıyor.
Eğer yanınızda yol yordam bilen biri yoksa kaybolmanız işten bile değil. İç içe geçmiş birkaç istasyondan oluştuğu etkisi bırakan Victoria'ya nereden girip çıkıldığını çözmek çok güç gerçekten. Bünyesinde hem otobüs terminali, hem tren garı barındırıyor. Her kesime hitap ettiği, ücretler yarı fiyat olduğundan gelir düzeyi düşük insanların tercihinin otobüsten yana olduğu söyleniyor. Gece 10 civarı kapandığından yeme içme sıkıntısı mevcutmuş burada. İngiltere'deki alışveriş merkezlerinin erkenden kapanmasını anlayabiliriz belki; ama buradakini anlamak zor. Başka sıkıntılar da var tabii.
Metrolara inip çıkan tek asansörü bile olmadığından insanların elindeki valizlerle yürüyen merdivenlere mahkûm oluşu.
Hızı ve derinliğiyle efsane olmuş metro ağı sistemi...
Elektrikli ilk hat 1890'da kullanılmaya başlamış. 402 km uzunluğundaki metroyu yılda 1,2 milyar yolcu kullanıyor.
İçerisi haliyle iğne atsan yere düşmeyecek cinsten. Bu görüntüler kısmen tenha olduğu anlara rastladı üstelik.
90'lı yıllarda yaşanan bir patlama olayından sonra istasyonda kullanılan tüm çöp bidonlarının
bir daha konmamak üzere kaldırılması ne ilginç!?
Şıklıklarına bakıp da parti ya da düğüne gidiyorlar sanmayın. Normalde de böyle giyinen çok bu ülkede.
İnsanlar yeme-içme ihtiyacını karşılıklı oturup önlerine masa açarak dışarıdan satın aldıklarıyla
giderebildiği gibi, trende de her tür yiyecek-içecek servis hizmeti var.