18/03/2017

Avustralyalı Annenin Ata'ya Mektubu

Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün komutanlığında yazılan ve yalnızca Anadolu için değil, dünya tarihinde de önemli bir dönüm noktası olan ''destansı'' Çanakkale Zaferimizin
102. yıldönümü bugün. Kutlu olsun.
''Yurtta sulh, cihanda sulh'' ilkesiyle hareket eden Atatürk, temeli Çanakkale'de atılmış barışa dayalı dış politika felsefesiyle yalnızca yeni kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti'ne saygınlık kazandırmakla kalmadı. Bütün dünyaya örnek teşkil etti.

Bu bağlamda Atamızın, Anadolu'yu işgale gelip topraklarımızda can veren Anzak askerleri ve annelerine hitaben söylediği göz yaşartan, iç titreten sözlerini anımsatmak istiyorum öncelikle:

''Bu memleketin topraklarında kanlarını döken kahramanlar!
Burada, dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz.
Sizler, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız.
Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar!
Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır.
Huzur içindedirler ve rahat uyuyacaklardır.
Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.''

Atatürk, 1934

-İngilizcesi-
''Those heroes that shed their blood and lost their lives.
You are now lying in the soil of a friendly country. Therefore rest in peace.
There is no difference between the Johnnies and the Mehmets to us
where they lie side by side in this country of ours. You, the mothers,
who sent their sons from far away countries, wipe away your tears.
Your sons are now lying in our bosom and are in peace.
After having lost their lives on this land they have become our sons as well.''


Bu sözler görüldüğü üzere Çanakkale Boğazı'nın uç kısmındaki Hisarlık Tepe'de bulunan
Çanakkale Şehitleri Anıtı (Abide) mevkiinde ve İngilizcesi ile birlikte yer alıyor.

Sözlerin yer aldığı asıl büyük anıt Anzak Koyu'nda (Tık Tık). Orada bulunup o sözleri
okurken gözyaşlarınıza engel olabilmeniz pek mümkün değil, bunu bilin.
Okuyanların ne denli etkilendiklerini görmek için ŞURADAKİ yorumlara da göz atabilirsiniz.

* * *

Şimdi ana temamıza gelelim. Geçen gün bu konuyla ilgili bir haberin doğruluğunu araştırıp teyit etmek isterken kendimi Kanberra Büyükelçiliği'nin resmi web sitesinde buldum. Haber gerçekti, evet. Atamızın o sözlerine bir Anzak annesi yanıt vermişti. Ve o yanıt en az Atamızınki kadar iç yakıyordu.

''Gelibolu topraklarında yitirdiğimiz evlatlarımızın acısını, alicenap sözleriniz hafifletti. Gözyaşlarımız dindi.
Bir ana olarak bana, bir güzelim teselli bahşetti. Yavrularımızın sonsuz uykularında, huzur içinde dinlendiklerinden hiç kuşkumuz kalmadı. Majesteleri kabul buyururlarsa bizler de kendilerine ''Ata'' demek istiyoruz. Çünkü, yavrularımızın mezarları başında söylediğiniz sözler, ancak bir öz babanın sözleri gibi yüce, ilahi. Evlatlarımızı bir baba gibi kucaklayan
büyük Ata’ya tüm analar adına şükran, sevgi, saygıyla...''
Avustralyalı bir anne

-İngilizcesi-
''The warmth of your words eased our sorrow for our sons who vanished in Gallipoli, and our tears ended. Your words are a consolation to me as a mother. Now we are sure that our sons rest in peace in their eternal rest. If your Excellency accepts, we would like to call you ‘Ata’, too. Because what you have said at the graves of our sons could only be said by their own fathers. In the name of all mothers, our respects to the Great Ata who embraced our children with the love of a father''


Çanakkale Türküsü
Gelibolu/Hisarlıktepe
Çanakkale Şehitleri Anıtı - Abide Mevkii