19/03/2017

Bir Pazar Günü Gezintisi - Baharı Duyumsamak

Güneşli bir pazar günüydü bugün. Hava ne sıcak ne soğuk, tam istediğim gibiydi.
Keşke dört mevsim aynen bu şekilde devam etse, diye düşünmeden edemiyor insan.
Ardından da 'Kavurucu sıcaklar kapıda mı acaba yine?' benzeri sorular geliyor akla ve moraller bozuluyor. Biliyorsunuz, ülkemizde ilkbahar çok kısa sürüyor.
En iyisi yapılacak işleri bir-iki saat erteleyip kendini hemen dışarı atmak ve bu güzel havada baharı duyumsamaktı.

İyi ki çıkmışım. Mis gibi bahar çiçeği kokularının her yanı sarmalayıp zirve yaptığı bir günmüş aynı zamanda. Geçtiğim her sokaktan farklı bir parfüm kokusu geliyor gibiydi. Erik ağacı bile harika kokular çıkarıyormuş, onu öğrendim bugün. Doğanın terapi etkisi kendini gösterdi yine. Gözüm, gönlüm, ruhum şenlenmiş, bir miktar deşarj olmuş biçimde eve döndüm. Malum, ülkenin iç daraltmayı da aşıp boğmaya çalışan gündemi eşliğinde beden ve ruh sağlığını elden geldiğince korumak gerek.

Bu güzeller sakura ağaçlarının bulunduğu yolda açmışlar.

Sakura ağaçları mı? Kuru dallar halindeler henüz. Hiç çiçek yok üzerlerinde.
Nisan ayı girmeden açmıyorlardı. Tek tük yaprak çıkarmaya çalışıyorlar.

Ağacın adıyla ilgili ne en ufak bir fikrim ne de merakım var bu kez. Çiçekleri o kadar güzel ki...

''Unutma, aynı gökyüzü altında bir direniştir yaşamak!''

Düğünlerde, bayramlarda, özel günlerde çelenklerle, çiçeklerle süslenir ya her yan..
İşte tam da öyle...

Günün sürpriziii!!
Bu tatlış otomobilin altına girmiş, çıkmaya da niyeti yok.
Yere yapışıp çektim fotoğrafını. Bakışlardan anlaşıldığı üzere rahatını kaçırdım:)

Oysa dışarısı cennet gibi. Mis kokuyor dört bir yan. Çıksana oradan, haydi!





En güzel baharları hep birlikte görmek dileğiyle...