İlk bakışta bir karnavaldaki geçit törenindeymiş gibi görünen ve ağacı betimleyen bu figürü geçtiğimiz pazar günü Çanakkale'de çektim.
Oysa doğa severler tarafından Kazdağları’nda gece gündüz demeden sürdürülen çadırlı nöbetin 136. günü düzenlenen yürüyüşten bir kare bu.
Kordon boyunca süren ve İskele Meydanı'nda sona eren yürüyüş ve akabinde yapılan basın açıklaması dahil, her aşamada kukla ağaç ‘İda’ da vardı. Yürüyüş boyunca doğa severleri yalnız bırakmayan bu ilginç ağaç adam ilgi odağıydı.
Altın madeni projesi ve ağaç kesimleriyle tepki çeken Alamos Gold ve ona eşlik eden yerli şirketin ruhsat yenileme süresi 13 Aralık’ta, yani bugün doluyor. İşte bu nedenle bir uyarı niteliğinde olan yürüyüş HeryerKazdağları ve Kazdağları İstanbul Dayanışması tarafından Kirazlı/Balaban mevkiindeki maden alanında başlatılmıştı ve Çanakkale merkezde ''Ruhsatsız Alamos Gold, Kirazlı’yı acilen terk et!'', ''Ormanlar, nehirler sermaye değiller'', ''Her yer Kazdağı, her yer direniş'' sloganlarıyla gerçekleşti. Yaşam savunucuları, altıncı şirketler gidene kadar Kazdağları’nı terk etmeyeceklerini, ekoloji mücadelesinin birlik olarak kazanılacağını ilan etti.
Kirazlı/Balaban’dan zincirlerinden kurtulup doğa severlerle birlikte İskele Meydanı'na kadar yürüyen “İda” yı insanın bir mıh gibi aklına kazımaması, Kazdağları’nın çığlığını haykırdığı şu cümlelerden etkilenmemesi mümkün mü?
''Dostlar, Alamos canavarının elinden zor kurtuldum. Sesimizi duymanız lazım. Bizlere yardımcı olmanız için yanınıza koştum. Önce hepimizi zincirlediler, ellerimizi bağladılar. Sonra sırayla haykırışlarımıza, yakarışlarımıza aldırmadan... Hayır, hayır, ağlamayacağım. Zincirlerimi kırarken nasıl kararlıysam bugün size yaşadıklarımızı anlatırken de ağlamayacağım. Çığlıklar bağırışlar arasında yüzlerce kardeşimi hiç acımadan öldürdüler. Öyle büyük bir acıydı ki gördüklerim, tarif etmem imkânsız. En acısı neydi biliyor musunuz? Yüzyıllar boyu yaşam verdiklerimizin yanı başında öldürülmemiz ve sesimizin yeterince duyulmaması… Hepinize oksijen verdik, hiç karşılık beklemedik. On binlerce canlıya yuva olduk, hiç yüksünmedik. Peki şimdi? Karşılığı bu mu olmalıydı? Zincirlerimi kırmasaydım şimdi ben de ölmüş olacaktım. Neyse ki güç bela zincirlerimi kırdım ve yanınıza gelebildim. Sizler Alamos gibi değilsiniz, biliyorum. Sizlerin dostumuz olduğunuzu biliyorum. İşte bu yüzden yanınızdayım. Sizden yardım istemeye geldim. Uzun yoldan geldim, biraz yorgunum ve üzgünüm. Yüz binlerce kardeşimi öldürdü Alamos. Eğer durduramazsak yüz binlerce hatta milyonlarca kardeşimi daha öldürecek. Size yaşam veren bizlerin öldürülmesine daha fazla sessiz kalmayın. Başarabiliriz, kalanları kurtarabiliriz. Ben de zincirlerimi kıramayacağımı düşünüyordum. Ama karar verdim, harekete geçtim ve işte zincirlerimi kırıp yanınıza geldim.''
''KAZDAĞLARININ ÜSTÜ ALTINDAN DEĞERLİDİR''
Biliyorsunuz, ülkemizin dört bir yanında devam eden ve TEMA Vakfı tarafından desteklenen ekoloji mücadelesi Çanakkale’de ''Kazdağları Su ve Vicdan Nöbeti'' mücadelesi olarak halen sürdürülüyor. Oksijen deposu on binlerce ağacın kereste olduğu, hiçbir restorasyonun geri getiremeyeceği bu acımasız doğa talanına, yalnızca Çanakkale’den değil, ülkemizin ve dünyanın pek çok yerinden tepkiler gelmişti. 136 günden bu zamana geçen süre içinde TEMA Vakfı ile iletişim kurulmuş ve TEMA'nın bölgede drone görüntüleri üzerinden yaptığı araştırmayla 195 bin ağacın kesildiği belirlenmişti. Bu sayının muhtemelen daha da arttığı söyleniyor.
''Bu daha başlangıç. Mücadeleye devam!''
''Ormanlar, nehirler, sermaye değiller!''
#KazdağlarıHepimizin
Oysa doğa severler tarafından Kazdağları’nda gece gündüz demeden sürdürülen çadırlı nöbetin 136. günü düzenlenen yürüyüşten bir kare bu.
Kordon boyunca süren ve İskele Meydanı'nda sona eren yürüyüş ve akabinde yapılan basın açıklaması dahil, her aşamada kukla ağaç ‘İda’ da vardı. Yürüyüş boyunca doğa severleri yalnız bırakmayan bu ilginç ağaç adam ilgi odağıydı.
Altın madeni projesi ve ağaç kesimleriyle tepki çeken Alamos Gold ve ona eşlik eden yerli şirketin ruhsat yenileme süresi 13 Aralık’ta, yani bugün doluyor. İşte bu nedenle bir uyarı niteliğinde olan yürüyüş HeryerKazdağları ve Kazdağları İstanbul Dayanışması tarafından Kirazlı/Balaban mevkiindeki maden alanında başlatılmıştı ve Çanakkale merkezde ''Ruhsatsız Alamos Gold, Kirazlı’yı acilen terk et!'', ''Ormanlar, nehirler sermaye değiller'', ''Her yer Kazdağı, her yer direniş'' sloganlarıyla gerçekleşti. Yaşam savunucuları, altıncı şirketler gidene kadar Kazdağları’nı terk etmeyeceklerini, ekoloji mücadelesinin birlik olarak kazanılacağını ilan etti.
Kirazlı/Balaban’dan zincirlerinden kurtulup doğa severlerle birlikte İskele Meydanı'na kadar yürüyen “İda” yı insanın bir mıh gibi aklına kazımaması, Kazdağları’nın çığlığını haykırdığı şu cümlelerden etkilenmemesi mümkün mü?
Biliyorsunuz, ülkemizin dört bir yanında devam eden ve TEMA Vakfı tarafından desteklenen ekoloji mücadelesi Çanakkale’de ''Kazdağları Su ve Vicdan Nöbeti'' mücadelesi olarak halen sürdürülüyor. Oksijen deposu on binlerce ağacın kereste olduğu, hiçbir restorasyonun geri getiremeyeceği bu acımasız doğa talanına, yalnızca Çanakkale’den değil, ülkemizin ve dünyanın pek çok yerinden tepkiler gelmişti. 136 günden bu zamana geçen süre içinde TEMA Vakfı ile iletişim kurulmuş ve TEMA'nın bölgede drone görüntüleri üzerinden yaptığı araştırmayla 195 bin ağacın kesildiği belirlenmişti. Bu sayının muhtemelen daha da arttığı söyleniyor.
''Ormanlar, nehirler, sermaye değiller!''
#KazdağlarıHepimizin
136 gün :(((((
YanıtlaSilArtık güzel şeyler olsun ne olur.
İnşallah olacak. Çoğu insan belki de unuttu gitti. Bugün itibarıyla 141 gün oldu.
SilSu ve vicdan nöbetine hiç ara verilmedi. Durum çok vahim, 13 Aralık önemli bir tarih. Bu şirketlerin daha fazla gecikmeden ruhsatlarının yenilenmemesi, iptali gerekiyor.
Tam bir çevre katliamı!
YanıtlaSilHem de nasıl! İçme suyu ve havanın zehirlenmesi dışında, bu bölgeye özel tüm ürünler, Çanakkale domatesi, Ezine peyniri, her şey mahvolacak. Karacalar falan çaresizce ortalıkta kalmış, oradan oraya koşturuyor.
Silİşte bu yüzden, Anayasanın 56. maddesi gereğince; sağlıklı bir çevrede yaşamak hakkımız ve doğamızı korumak ödevimizdir.
"Kazdağları Su ve Vicdan Nöbeti" hüzünlü ve evrensel bir haykırış;bütün canlılara lazım olan şey;ne hazindir ki büyük hesapların hilebaz insan yüzlü canlıları her şeyi yerle bir etmek için sanki başka bir gezegenin düşmanlarıyla işbirliği yapmışlar...Teşekkürle Zeugma;zincirleri kıran değerli ağaç arkadaşa selamlarımla...
YanıtlaSilAynen öyle Güven Bey. Evrensel bir haykırış. Orada yaşayan tüm canlılar, ceylanlardan tutun da kurduna kuşuna, ağaçlara kadar yaşam hakları yok ediliyor. Bölge halkının sağlığı ciddi biçimde tehdit altında.
SilVe şurası çok önemli: Oradaki nöbet bu yok oluşa göz yummayan ''anayasal haklarına dayanarak'' doğayı savunan insanlar tarafından tutuluyor. Hiçbir siyasi görüşe bağlı değiller.
Değerli görüşlerinize teşekkürler, selamlar...
Biraz karamsar bakacağım olaya maalesef.
YanıtlaSilInşaallah bir yol bulunur ama onca katliamı yapmış olanlar da boş durur mu...
Hayır.
Yine buluverirler yolunu işin.
Haksız çıkmayı çok isterim bu konuda.
''Yine buluverirler bir yolunu'' doğru bir söylem aslında. Devam edebilmek için başka yollar aradıkları kesin. Başlangıçta ''Proje için 13 bin ağaç kesildi, yerine 14 bin ağaç dikildi'' dediler. Oysa kazın ayağı hiç öyle değildi. 200 bine yakın ağaç kesilmişti. Bu, hem TEMA'nın drone görüntüleriyle kanıtlandı, hem de on binlerce insan oradaki katliamı gidip gözleriyle gördü. Ağlamayan, gözleri dolmayan kimse kalmadı. Direnişe, oradaki ''Vicdan Nöbeti''ne hiç ara verilmedi. Bu saatten sonra da verilmez. Vicdan nöbeti galip gelecek. KAZDAĞLARI hepimizin hayalcim... Vazgeçmek yok, sonuna kadar devam!
SilBazen umudum çok kırılıyor. 136 gündür direnip çabalayan herkes iyi ki varlar, imza mimza bişeyler yaptık ama insan iyi bişeylerin gelişmesini gerçekten diliyor ve çok istiyor ama herşeye rağmen kafalara konan o tabiat cinayeti bir yol bulunup işlenebilir. Tabiki vazgeçme lüksümüz yok, inançla ve inatla...
YanıtlaSilYok, umudunuz kırılmasın lütfen. En azından Kazdağları için kırılmasın. O kadar büyük çapta bir kıyıma bir yol bulup devam edemezler. O imzalar da devrede. Hiç ara verilmeden süregelen bir nöbet var, olmadı başka yöntemler devreye girer. İnanç ve umut her daim sevgili Derya...
Sil:( vazgeçmemek gerek....
YanıtlaSilgözler çok etkileyici..
Merhaba, hoş geldiniz.
SilVazgeçmeye asla niyet yok. Kar-kış ne olursa olsun, nöbete aralıksız devam edilecek. Doğa da yardım ediyor sanki. Hava şartlarına bakar mısınız? Aralık ayının sonuna bahardan kalma günlerle geldik. Size bir şey söyleyeyim mi? O gözler beni de çok fazla etkiledi :(