Karantina günlerinde evde yaptığım son aktiviteleri blog geçmişime not düşmek adına bu yazıda toparlamaya karar verdim az önce.
İleride bu sayfaya bakınca neler hissedeceğimi bilememek tuhaf bir duygu. ''Ne günlerdi'' deyip gülümseyecek miyim, yoksa...
Yoksa'dan sonra derin bir nefes alıp bekledim. Devamını yazmaya elim varmadı. Bir saniye sonra ne olacağını, başımıza ne geleceğini bilemiyoruz çünkü. Yanı sıra pandemiyle birlikte kaderinin resmen birilerinin elinde olduğunu bilmek kötü bir duygu. Sen ne kadar dikkat edersen et, gamsız, tasasız, vurdumduymazların keyif ehli hareketlerinden doğru orantılı olarak etkilenip hayatının kısıtlanması, ölümcül bir riskin içinde olmak fena...
Bağışıklığı güçlü tutmak her derdin çaresidir, bilirsiniz. Pandemi günlerinde ruhen ve bedenen olabildiğince sağlıklı olmak adına benim en büyük destekçim kefir. Yaklaşık 15 yıl önce başlattığım mayamı uzunca süren bir aradan sonra yeniden canlandırdım. Zaman zaman suyunu değiştirdiğim kavanozunda birkaç yıldır beklemekte olan maya, başlangıçta pek isteksiz ve iştahsızdı. Mini baloncukların her biri dümdüz olmuş, sanki zayıflamışlardı. Azmin elinden bir şey kurtulmaz. Son hali en üstteki fotoğrafta. Mikroorganizmaların her biri gürbüz birer çocuk haline geldi artık. Haftada üç kez kefir yetiştirmek için var gücüyle besleniyor ve hızla çoğalıyorlar:)
Kefirin faydalarını tek tek yazmayacağım buraya. Kullananlar bilir, en büyük etkisi çok rahat ve dingin bir uyku çekmeniz için birebirdir. İç sıkıntısı, bunaltı, gerginlik, stres benzeri ruhsal şikayetleri azaltıyor, hatta sona ermesini sağlıyor. Zaten bir araştırma yaparsanız ''Stresin en büyük düşmanı kefir'' başlıklı sayısız makaleye rastlarsınız. İyi bir uyku ve gerginlikten uzak kalmak başlı başına bir güzellik iken, cildi güzelleştirmek, ömrü uzatmak gibi (Sürekli kefir içen Kafkas halkının 150 yaşına kadar yaşadıkları tespit edilmiş) daha ne çok faydası var. Çalkalanmış, buz gibi ve köpüklü, nefis bir içecek olarak kavurucu yaz sıcakları için en etkili serinletici olduğu tespit edilmiş misal. Dileyenler alttaki ''kefir'' etiketine tıklayıp yapılışına ve her türlü sorusuna yanıt bulabilir. Hasılı kelam; kefir kullanmanızı şiddetle öneriyorum.
Geçenlerde sarmalık asma yaprağı aldığımdan bahsetmiştim. Her yıl iyice yıkadıktan sonra sıcak suyun içine atıp çıkarıyor ve soğuduktan sonra buzdolabı poşetlerine bölüştürüp dolaba kaldırıyordum. Oldukça da memnundum; ama bu yıl rastladığım bir tarif aklımı çeldi. Deneyim amaçlı 3 kavanoz yaptım. Bakalım sonuç ne olacak?
Hiç yıkanmamış, iyice kuru vaziyetteki yaprakların saplarını 1 cm bırakarak kesiyoruz. Büyüklüğüne göre 2 ya da 3'lü ayırıp katlayarak ve arada üzerine soda şişesiyle bastırarak kavanoza dolduruyoruz. Ağzını sıfır kapak ile kilitleyerek kapatıyoruz. Derin bir tencerede kapak kısımları tutsun diye 10-15 cm yükseklikteki kaynar suyun içinde 20 dk kaynatıyoruz. Açtığımız zaman ilk günkü tazeliğinde en az 150 adet yaprağımız oluyor. Sizce de müthiş değil mi?
Evde zaman geçirirken gördüğüm tarifleri uygulamaktan kaçınmaya başladım. Fakat hiç oklava kullanmadan kat kat börek tarifine rastlayınca olanlar oldu. Hakikaten oklava kullanmadım ama öyle aman aman bir börek olmadı. Dondurucuya attım zaten. Ara ara çıkarıp bitsin diye uğraşıyorum. Rastlarsanız önerim değil, bilginize...
Bu da masmavi3mutfakta hanımın anne kurabiyesi tarifi. Üzüm katılsa daha güzel olur, derken yağ katmayı unutmuşum. Üzümlerin şişip öcü gibi olması dışında tadı güzeldi; ama siz siz olun tarife sadık kalın. Bu da böyle hatıra kalsın.
Siz hiç yumurtaların üzerindeki numaralar ne anlama geliyor biliyor muydunuz? Ben bilmiyordum. Sadece tarihini okuyup taze olup olmadığını kontrol ediyordum. Oysa neler anlayabiliyormuşuz o rakamlardan. Yumurtanın ve tavuğun künyesiymiş adeta. "0" ile başlayan yumurtalar; hiçbir şekilde horman uygulanmamış organik tavuk yumurtası, "1" ile başlayanlar; serbest dolaşan tavuk yumurtası; ama tavuğun GDO’suz yem ve hormon kısıtlaması yok. "2" ile başlayanlar; kümeste kafessiz yaşayan, yani içinde dolaşabilen, hareket edebilen tavuk yumurtası demek; ama GDO’suz yem ve hormon kısıtlaması yok. "3" ile başlayanlar; kafesli ortamda yaşayan tavuk yumurtası demek. Yumurtlayan tavuk kafeste büyüyen, dolaşmayan tür. GDO’suz yem ve hormon kısıtlaması yok. Genelde hormonlu ve antibiyotik kullanılan tavuklar. Özetle, ''3'' ile başlayan yumurtalar piyasada satılan en sağlıksız ve en ucuz yumurtalar aynı zamanda. Aman dikkat!
Geçenlerde rastladığım bu Alman cinsi şahane köpeğin sahibi kasapta alışveriş yapıyordu. Ben de sıramı beklerken, sosyal mesafe gereği içeri girmeyip dışarıda onunla bakışmayı tercih ettim. Sevmek isterdim ama cesaret edemedim:)
Satırlarıma burada son verirken, esenlikler diliyorum.
Kalın sağlıkla...
İleride bu sayfaya bakınca neler hissedeceğimi bilememek tuhaf bir duygu. ''Ne günlerdi'' deyip gülümseyecek miyim, yoksa...
Yoksa'dan sonra derin bir nefes alıp bekledim. Devamını yazmaya elim varmadı. Bir saniye sonra ne olacağını, başımıza ne geleceğini bilemiyoruz çünkü. Yanı sıra pandemiyle birlikte kaderinin resmen birilerinin elinde olduğunu bilmek kötü bir duygu. Sen ne kadar dikkat edersen et, gamsız, tasasız, vurdumduymazların keyif ehli hareketlerinden doğru orantılı olarak etkilenip hayatının kısıtlanması, ölümcül bir riskin içinde olmak fena...
Satırlarıma burada son verirken, esenlikler diliyorum.
Kalın sağlıkla...