13/03/2022
Oradan, Buradan Pazar Muhabbeti
30/12/2021
Mutlu Yıllar
04/12/2021
Pandemi, Takipten Çıkma, Kapadokya
28/11/2021
Pandemide Ruhsal Sıkıntılar, Hobiler
18/10/2021
Pandemiden, Aşıdan, Oradan, Buradan
22/09/2021
Ekinoks, Sonbaharla Gelenler, Aşı
17/08/2021
Oradan, Buradan, Aşıdan, Sokaklardan
13/08/2021
Pandemide Bozcaada
17/07/2021
Pandemi Günlerinde Muayene!
Bloga yazma rutinimi bozmama kararım var. O nedenle; bir mola anında iki satır olsun yazıp gündemi aktarayım istedim. Bu hafta Sağlık Ocağına ilaç yazdırmaya gitmem gerekiyordu. Aile hekimim izinliymiş. Başka bir doktora aktarıldım o yüzden. Neyse sıram gelip içeri girdiğimde orta yaş üzeri doktor bey ''Buyrun'' dedi. Ben de kapı girişinden ileriye birkaç adım yürüyerek oturduğu masaya en fazla 1 metre kadar yaklaşıp tam derdimi anlatacağım ki doktor beyden ''Lütfen çok yaklaşmayın, lütfen!'' diye sert bir uyarı geldi. Zaten çok yaklaşmamıştım ki. Sanırsınız masasının önünde boş duran iki koltuğu aşıp masaya yapıştım.
''Yaklaşmadım ki zaten!'' dedim ve haklı olarak sinirlendim tabii. Aklıma hemen pandeminin ilk aylarında parmağımdaki bir sorun nedeniyle gitmek zorunda kaldığım ortopedist geldi. Aşırı derecede korkarak ve çift maske takarak gittiğim hastane ortamında sıram gelip odasına girdiğimde bir de baktım ki doktor beyde maske falan yok. Üstelik bırakın ''Yaklaşmayın!'' diye uyarmayı, yerinden kalkıp yanıma gelerek parmağımı eliyle bizzat kontrol etmiş ve ''Bir şey yok, ama biz yine de bir röntgen alalım,'' deyip röntgen odasına göndermişti beni.
09/05/2021
Pandemide Giyim, Moda, Alışveriş
05/05/2021
Tam Kapanma Günlerinde Bahar
16/04/2021
Tekerlekli Ev Keyfi (Tiny House)
29/01/2021
Pandemi Günlerinde Sürpriz
Kış süresince, ne zaman istersem taze acı biber koparabilecektim. Gerçekten de öyle oldu. Kapalı bir balkona koyup periyodik aralıklarla suladığım biber fidelerim hiç ara vermeden yeşilli kırmızılı acı biberler sundu bana. Hâlâ da sunmaya devam ediyor. Olayı böylece teyit etmiş oldum. Tereddüt edenlere duyurulur:)
Ve... Pandemi günlerinde yaşanabilecek en güzel sürprizlerden birini yaşadım bu sayede.
Ekim ayı sonlarında keseciklerini altın çilek zannettiğim bir sarmaşık türü keşfetmiştim hani. Kuruyunca sarı renge dönüşen keseciklerin içinde, üzerinde inanılmaz görünümde kalp izi taşıyan tohumlar vardı. İşte o tohumlardan birini bu saksının köşesini eşeleyip öylesine toprağa bırakmış; ama unutup gitmiştim. Görüntüye bir bakar mısınız? Maydanoza benzeyen o minicik fide, kalpli tohumdan çıkan bir sarmaşık: Kalp Tohumu: Love in a puff 💕
12/12/2020
Aşıdan, Parktan, Pazardan
Kulağa ne hoş geliyor, ne hoş! Ah bir de 14, hatta 28 gün sokağa çıkma yasağı uygulayabilsek. Bunu bir gerçekleştirebilsek. 🙏
05/09/2020
Maskeni Tak Kardeşim!
İspanyol gribi virüsü ölümcüllüğünün yanında o kadar enteresanmış ki, saldırdığı insanın bağışıklığı ne kadar güçlüyse o kadar yüksek ateş ortaya çıkıyormuş! Sağdaki kadının göğsünde yazan: ''MASKENİ TAK YA DA HAPSE GİT''
Tarih boyunca veba, sıtma, kolera, cüzzam gibi ağır pandemi dönemlerinden geçilmiş, her biri sona ermiş. Bir önceki salgının üzerinden neredeyse bir asır geçti. Bize de COVID19 düştü. ''Tarihte bitmemiş salgın yoktur'' diye bir cümle sarfedildi hani. Bu doğru ama, gidişat virüsün özelliklerine ve o salgını yaşayan insanlara bağlı. Ne kadar sürede ve kaç bin/milyon kayıpla atlatacağımız kısmı bizim elimizde. Bir önceki salgından ''korunma ve tedavi'' konusunda örnek alma şansımız da yok! Mevcut virüsün keyfine kaldık tamamen...
12/08/2020
Gündemimden...
Aklıma uzunca bir zamandır ilgilenmediğim blogum geldi bu bahaneyle. Bir şeyler yazdıkça yazası geliyor insanın değil mi? Arayı uzatınca da tek kelam edesi gelmiyor. Özellikle de pandemi döneminde özene bezene yazılmış bir yazı çıkarmak pek mümkün olamıyor. Oysa yazmak terapiydi. Bundan emindik hani?
Neyse, fazla irdelememek lazım kanımca. En son çektiğim fotoğraflardan yola çıkarak bir şeyler karalamaya çalışayım ben en iyisi. Yazdıkça açılıyor insan. Kalem oynamaya görsün bir kere.
Tabii ki sosyal mesafe kuralı dahilinde ve maskeli olarak. İçeriye üç kişiden fazlası alınmıyordu.
2019 yılında Dr. Mithat Atabay'ın kaleme aldığı ''Çanakkale'nin Evlatları- Çanakkale'ye Kimler Geldi, Kimler Geçti'' adlı kitabından yola çıkarak Çanakkale'de doğmuş ve burada iz bırakmış kimselere yer verilen bu sergide, Reşat Nuri Güntekin'den Teoman Alpay'a, Tevfik Rüştü Aras'tan Saniye Can'a edebiyat, spor, müzik alanlarından ve artık hayatta olmayan 17 isim konu ediliyordu.
02/07/2020
Altı Renkli Bileklik - Kuş Kondurmak
Ne kadar da haklıydı. Sadece beden olarak değil, beyin olarak da bir duraksama dönemine girmiştik çünkü. Bedenimizdeki birtakım değişiklikleri, üzerimizdeki o anlaşılmaz yorgunluğu haftalar sonra dışarı ilk çıkışımızda, yaşayarak öğrenmiştik. İşte bu nedenle beyin kapasitemizi aktif tutmak ya da artırmak üzere düzenli zihin egzersizlerine ihtiyacımız vardı.
TV karşısında beyin öldürmek değil tabii bu. Hiçbir iş yapmadan oturanlar bildiklerini hızla unutup yeteneklerini yitiriyorlar. Sürekli köy kahvehanelerine gidip miskin miskin oturan ihtiyarları düşünün. O insanların bunama seviyesine hızla indiklerini herkes bilir ne yazık ki...
Zihinsel olarak aktif kalabilmek için neler yapmalı peki? Okumak var, en başta. Bulmacalar, oyunlar, zihni çalıştıran pek çok düşünsel hobi. Yeni bir dil öğrenmek olabilir. Yeni bir enstrüman çalmayı öğrenmek gibi yapabileceğinize inanmadığınız bir şeyi yapmayı denemek, mesleğinizle ilgili yeteneklerinizi geliştirmek, ünlü düşünürlerle ilgilenip -ki bu benim en sevdiklerimden- felsefe alanına girmek. Özetle; daha önce yapmaya fırsat bulamadığımız şeyleri yaparak beynimizi de çalıştırıp aktif tutmalıyız ki, yeri geldiğinde o da bedenimiz gibi kötü sürprizler yaşatmasın...
15/06/2020
Evde Karantina Etkinlikleri
İleride bu sayfaya bakınca neler hissedeceğimi bilememek tuhaf bir duygu. ''Ne günlerdi'' deyip gülümseyecek miyim, yoksa...
Yoksa'dan sonra derin bir nefes alıp bekledim. Devamını yazmaya elim varmadı. Bir saniye sonra ne olacağını, başımıza ne geleceğini bilemiyoruz çünkü. Yanı sıra pandemiyle birlikte kaderinin resmen birilerinin elinde olduğunu bilmek kötü bir duygu. Sen ne kadar dikkat edersen et, gamsız, tasasız, vurdumduymazların keyif ehli hareketlerinden doğru orantılı olarak etkilenip hayatının kısıtlanması, ölümcül bir riskin içinde olmak fena...
07/06/2020
Oxford Aşısı Heyecanı
Dün sabah konuyla ilgili içimi umut dolduran çok güzel bir haber okudum. Coronavirüs için devam etmekte olan 120'den fazla aşı çalışması içinde en çok umut vadeden Oxford aşısından 2 milyar adet üretilmesi planlanıyor!
AstraZeneca adlı İngiliz-İsveç ilaç ve biyoloji şirketi tarafından üretilen aşı üzerinde Oxford Üniversitesi'nden araştırmacılar çalışıyordu. Bill ve Melinda Gates Vakfı'ndan 750 milyon USD bağış alan ve henüz onay almamış aşı için 10 bin erişkin insan gönüllü olmuş. Aşının işe yarayacağına dair % 100'lük bir garanti olmasa da, etkili olması durumunda şirket zamandan kazanç sağlama adına yine de üretime devam ediyor. Aşı ile ilgili beklenti oldukça yüksek demek ki. Bence garanti gözüyle bakılıyor artık. Konuyla ilgili açıklama yapan AstraZeneca'nın yöneticisi Pascal Soriot ''Şu anda aşının üretimine başlıyoruz'' haberini verirken ''Sonuçları aldığımızda aşıların hazır olması gerekiyor'' ifadelerini de kullanmış. Aşının, yapıldığı 10 bin gönüllünün hepsinde birden işe yaradığını bir düşünsenize. Herhalde bundan daha güzel bir haber olamaz dünya üzerinde. Bu güzel haberi bembeyaz zambaklar eşliğinde buraya iliştireyim ki umudumuz gölgelenmesin.
22/05/2020
Kalburabastı Tarifi ve Ekmekler
Bayram demek aynı zamanda geleneklerimiz dahilinde evde tatlı bulundurmak demek. Gelen giden olmayacak ama ben yine de bu geleneği sürdürmek adına bir şeyler hazırlamak istedim. Nasıl ki ekmeği dışarıdan alamıyorsam, iş başa düşüyorsa, tatlı için de evde yapma kuralını uyguladım. Zaten bir hesap çıkaracak olsaydım, karantina günlerimin en az dörtte üçlük bir dilimi sırf yeme içme ile ilgili uğraş vermek, beklet - yıka - kurula, pişir ya da dezenfekte et gibi çabalarla geçmiştir. Hangimizin öyle değil ki. Yalnız ben biraz abarttım sanki. Ekmek yapımıyla ilgili güzel bir kaynak buldum diye sanırım kendimden geçtim. Hava sıcaklıkları da bayağı yüksek olmasına rağmen fırınla bütünleştim vesselam:) Olsun varsın, bir taraftan da terapi oluyor. Bayram demiştik madem, ekmeklerden önce ilk kez denediğim ve çok beğendiğim kalburabastı tatlısından söz edeyim. Kim bilir, belki içinizden yapmak isteyenler çıkabilir.