Sebep mi? Yanlış bilgi ve çoklu komplo teorileri yoluyla aşıyla ilgili tereddütü olanları kışkırtanlar. Her şeyin sebebi onlar.
Yapılan araştırmalarda sosyal medyada aktif olan bu hesapların görünürlük ve etkileşimleri her geçen gün artmış.
Yanlış olduğu kanıtlanmış bilgiyi organize biçimde ve kasten yaydıkları, toplum sağlığını ölümcül biçimde tehlikeye soktukları için bu türden gruplara cezai yaptırımda bulunulması en acil ihtiyacımız bence. Üstelik yalnızca aşı da değil dertleri. MERCK Big Pharma şirketinin Covid-19 için geliştirdiği ve yakında onay alıp uygulamaya girmesi beklenen Molnupiravir adlı ilaç için de karşıt propagandalar gelmeye başladı. Yeter artık gerçekten.
Pandemiyle yakından ilgili proflar aldıkları mesaj ya da yorumlar doğrultusunda insanları ikiye ayırıyorlar: Sanki pandemi hiç bitmeyecekmiş gibi sürekli korku içinde yaşayanlar ve zerre kadar umursamayanlar. Tam aşılı ve sağlıklı bir kişinin covid'ten ölüm riski sıfır bir kere. Korku, paranoya ve karamsarlık içinde yaşamak sağlık için çok daha zararlı. Doktorlar sürekli bunları söylüyor.
2 doz Biontech olduğu halde domates, salatalık hatta kuru soğanı bile halen sabunla yıkadığını, kimseyle görüşmediğini söyleyen, yine aşıları tam olduğu halde, çevresindeki genç ölümler yüzünden saçlarının birdenbire beyazladığını, aşırı korku yaşadığını doktorlara anlatıp durumuna çare arayanlar var. ''Korkmayın, tedirgin olmayın,'' diyor doktorlar sürekli. ''Artık aşılı genç ölüm yok. Aspirinden ölüm riski bile çok daha fazla.''
Doğrusunu isterseniz benim de içim çok ferah değil. Ev dışında sadece 1 kez dondurma yemişliğim var. O da aşırı şekilde canım istedi diye. Allah'tan eskiden aldığım tadı alamadım da bir daha da asla teşebbüste bulunmadım. Onun dışında hiçbir şey yemişliğim, karton bardakla bile çay içmişliğim yok hiçbir yerde.
Zeytinleri cuma günü çektim. Şu hayatta en çok istediğim şeylerden biri de bahçeli bir evim, içinde de fazla değil, iki adet zeytin ağacım olsun. Güzelliğe bakar mısınız? Antik çağlardan gelme ve ne kadar asil bir ağaç. Çok şükür bu yıl buralarda zeytin veriminde düşüş değil, bolluk var.
Diğer meyvelerde de durum aynı
Dutgiller familyasından olan bu ağaç Halk Bahçesi'nde (Calvert Parkı) bol miktarda var. İsmi
Maclura Pomifera. Anavatanı Amerika olan dikenli bir ağaç. Yalancı Portakal, Kızılderili Portakalı ya da Ayı Elması Ağacı diye de geçiyor.
Bu ikili az ilerideki Maclura ağacını fotoğraflarken seyredip duruyorlardı beni. İşim bittiğinde ''Bizim de fotoğrafımızı çeker misiniz?'' dediler. ''Çekerim ama çektiğimi size aktaramam,'' dedim. ''Olsun, biz çekmenizi istiyoruz. Bizi de koyarsınız sitenize,'' dediler. İyi de ben sitem olduğunu söylememiştim ki? Neyse sözümü tuttum mecburen. Bakalım bulabilecekler mi kendilerini:))
Kuşlar aç kalmasın diye adeta, her taraf ''kuş üvezi'' ile donanmış durumda bu ara.
Ne pazarda ne Migros'ta istediğim türde, yani en fazla portakal büyüklüğünde bal kabağı bulamadım bir türlü. Bunlar Migros'tan. Araştırmalara devam.
Bunlar da pazarda satılıyordu. Süs kabağı diye geçiyorlar.
Keşke karga evde beslemeye müsait bir kuş olsaydı. Bayılıyorum o cin gibi gözlerine, akıl fikir dolu hareketlerine. Kargaların en sevdiği yiyeceklerin başında karahindibaların geldiğini biliyor muydunuz? İşte yine bulmuşlar ve ziyafete konmuşlar. Şurada bahsetmiştim hatta:)
Sevgilerle...
Sevgili En İmrendiğim Ve En Emekçi Blog Yazarı,
YanıtlaSilPlanları televizyon yönetmeni, yapımcı ve gazeteci olmak olan ama kaderin neyi dayatacağını da hissetmiş biri olarak, bir muhabir tavrıyla sahada olmanıza, ve bundan heyecan duymanıza her zaman bayılıyorum. Bunun altını kalınca bir çizmek isterim bugün:) Bu hissi anladım ki gençler de almış:)
Sizinle aynı titizlikle günün gerekelerine uymakta olan ben kapalı mekânlara biri dışında ki onun tüm camları açık ve masa nizami ve personel durumu on numara tedbirli; girmiyor ama masa yerleştirme düzenleri bilinçli ve açık bölümleri olan yerlerde de keyfin dibine vuruyorum. Çünkü tabak çanak işine ne kadar özen gösterdiklerini de görüyorum. Öyle mekânlar var ki burada da, sözde açık hava ama masa aralarından geç geçebilirsen. Bunu özenli yerleri tespit ederek ve oralarda bulunarak sıcak hayattan ırağa kısmen de olsa düşmemeniz ve kaygılarınızı birazcık da olsa azaltabilmek için özellikle yazmak istedim:)
Ne diyeceğimi bilemedim ki. Çok teşekkür ederim öyle gördüğünüz için. Estağfurullah diyeyim. Hepimiz gayret içindeyiz, hepimiz emekçiyiz, özellikle pandemi döneminde adeta bütünleştiğimiz bloglarımızda emek veriyoruz. Kendinizi hiç yabana atmayın bir kere. Usta bir anlatıcısınız siz. Anlatırken okuyucuyu alıp ortama adeta ışınlayan, birebir yaşatan. Üstelik sadece kalemi değil, damak tadı da çok güçlü bir gurme. Tüm bunları şu an değil, zaman zaman belirttim zaten blogunuzda. Daha pek çok yazılabilir:)
SilGençler, ağacın başından ayrılmadan zumlayıp durduğumu görünce bir yerlerde yayınlayacağıma kani oldular demek ki. Aralarında öyle bir karar verdiler. Başka birileri olsaydı ne fotoğraflarını çeker, ne de burada yayınlardım. Ama ömrüm o yaş grubuyla geçti benim. Gün geldi içleri 50+ öğrenci bulunan 5 ayrı sınıfa birden girip eve dönmüşlüğüm oldu. Öyle işte:))
Sizin de titizlik konusunda çok dikkatli davrandığınızı bilmez miyim. Zaten gittiğiniz mekanların açık alanları ve kalitesi görsellerden belli. Kendiniz ona keza. Özenli yerleri biliyorum elbette. Sorunlu olan benim tavrım. Yazıda bahsettiğim korku, karamsarlık ve hatta paranoyadan bir parça benim de nasibimi almış olmam. Ne yapsam da bunu kıramamam. Pandeminin bitmesini beklemem.
Konuyla ilgili dostane önerileriniz için teşekkür ederim çok. Gayret göstermeye çalışacağım:)
Her bir fotoğraf birbirinden güzel ve tabi sondaki karga fotoğrafları da:) Kargaların hikayesi benim de ilgimi çekmişti bir dönem ve pey bir okumuştum haklarında:) Gerçekten çok zeki hayvanlar.. Aşı ve salgın konusunda denecek çok fazla şey var ama aynı zamanda yok:) Bizim toplumda sadece aşı değil her konuda mutlaka bilinçli bir yaygara koparma, bilinçli bir militanlık yapma eğilimi var, hep oldu da.. Keyifli bir haftanız olsun, saygılar:)
YanıtlaSilFotoğrafları beğendiğiniz için mutlu oldum. Çok teşekkür ederim. Gece geç vakit yayınlarken unutmuşum. Birkaç fotoğraf daha ekledim:) Kargalar çok sevimli geliyor bana. Yaşam tarzları, ortak hareket etmeleri, yapılan kötülüğü unutmamaları, hatta intikamcı olmalarına bayılıyorum:) Keşke bu kadar ürkek olmasalar, hemen kaçmasalar. 5 metreden fazla yaklaştırmıyorlar yanlarına.
SilEvet, toplumumuz öyle maalesef. Fakat dünya genelinde de sayıları az değil, hayret. Bırakın ölümcül bir hastalıktaki vurdumduymazlıklarını, aşı tereddütü yaşayanları vaz geçirmeye çalışıyorlar. İçlerinde fazlasıyla doktor da var. Ne halt yerlerse yesinler diyeceğim ama olan bizlere oluyor.
Sizin için de keyifli bir hafta olsun, çok teşekkürler, saygılar:)
''Dişimizi sıkalım, az kaldı'' derken sıkacak diş kalmayacak yakında Ausem. Hep sabır, hep sabır. Ve pandemide üçüncü kış, hoş geldiin!! İçinde olup yaşamasak asla inanmazdım. Ne biçim insanlar varmış? Aşı karşıtlığı nedir ya? Neden ket vuruyorlar da uzadıkça uzuyor. Hâlâ aşının içinde mikroçip var diyenler devam ettiği gibi yepyeni komplo teorileri de üretiliyor ve tabii ki aşısızlar çoğalıp tehlike saçıyorlar. Onlar yüzünden kim bilir kaç doz aşı daha bizi bekliyor, gel de sinirlenme. Eninde sonunda bitecek bu pandemi. Ama işte uzayacak, besbelli.
YanıtlaSilAşılıyken bile Covid'e yakalananların, aşı olmasaydılar ne olacakları çok net Ausecim. Annen iyi ki olmuş aşılarını ve atlatmış.Bir nevi grip olmuş. Bu örneği de çok veriyorlar doktorlar.
Annen için geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Şimdi o 2 Biontech üzerine Covid geçirdiğinden antikoru çok bol ve uzun süre koruyacak onu. Aşıdan daha güçlü bir koruma:)
Teşekkür ederim fotoğrafları beğendiğin için. Aslında ben de senin fotoğraflarını özledim, ara ara koysan ne hoş olacak. Kargalar çok sevimli oluyor:))
TZiyaretin için tekrar teşekkürler, benden de kocaman sevgiler Ausecim. 💐💐💐💖
Ben de okulda hiç teneffüssüz kapalı bir oda da 5 saat duruyorum. Güzel havalarda
YanıtlaSilpencereyi açıyorum sık sık ama veliler devamlı şikayet çocuklar üşüyor diye. çocuklara
karşı önlemi alıyorum gerçi ama dinletemiyorum. okullar açıldığından beri her hafta
hastalanan çocuk var. genelde ateş, kusma. gidip corona testi yaptırmıyorlar. belki de
covid. çocuklar taşıyıcı diyorlar birde.
meyvelerin görüntüsü harika. kargaları bende çok severim. bu mevsimde
hepsi ortaya çıktı. aç kalmasınlar diye balkona ceviz koyuyorum, gelip
alıyorlar :)
Teneffüs saatleri dışında da ara ara pencere açıp havalandırılması gerekir sınıfların. Güzel havalarda sizin yaptığınız gibi açık tutulmalıdır elbette. Daha öyle dondurucu soğuklar gelmedi ki. Üzerlerinde hırka olsa hiç sorun olmaz çocuklar için. Devletin okulunu babasının özel okulu zanneden veliler çıkar öyle her daim. Neden hiç teneffüssüz kapalı odada 5 saat orasını anlayamadım?
SilÇocuğunu çok düşünüyorsa neden gidip test yaptırmıyor? İşiniz zor gerçekten. Siz doğru olanı yapın yine, pandemi şartlarındayız. Yok öyle kalabalıkta keyfi istekler, havasız sınıflar.
Balkona ceviz koymak hiç aklıma gelmemişti. Hemen gelir tabii. Ben de deneyeyim:) Ağızlarında hep ceviz oluyor zaten. İyice yukarıya uçup kırılsın diye caddeye atıyor cevizi. Üzerinden araba geçsin de kırılsın diye bekleyeni varmış:)
Benim anasınıfı çünkü. hiç teneffüsümüz yok ne yazık ki. aralıksız
Sil5 saat çalışıyoruz. özel anaokullarında sabah 8 akşam 6 . durum daha kötü.
o kadar çok kusma ve halsizlik şikayeti var ki. belki corona bu çocuklar. aile test yaptırmıyor çocuğa küçük diye . ben de devamlı anlatıyorum ; diğer
odaya geçince havalandırıyorum, pandemi devam ediyor, mecburuz diye.
ama her seferinde söyleniyor veliler. almaya geldiklerinde çocuk bir öksürse
ne yaptınız, soğuğa mı maruz kaldın, cam mı açık tı..
çocuklar değil veliler bizim derdimiz ne yazık ki
''Beğenmiyorsanız özel okula gönderin. Ben devletin öğretmeniyim ve sizin bana pandemi döneminde böyle bir konuda karışma hakkınız yok'' deyin siz de. Şikayet edin kim karışıyorsa bu kadar. Çekmeyin kimseyi böyle. Kaldı ki özel okullarda bile bu kadar karışmaya hakkı yok hiçbir velinin.
SilSiz ne kadar korursanız koruyun onlar birbirinden nezle-grip, hastalık kapacak zaten. Kapmayan çocuk yoktur. Bunun sorumlusu öğretmen değildir.
Allah kolaylık versin gerçekten...
Cezai yaptırıma katılıyorum ve bu kişileri gerçekten anlamakta güçlük çekiyorum neyse ki bizim pusulamız bilim herdaim. Çok harika kareler, liseliler ne iyiymiş bizde foto çektirmeme, çekilse de ikinciden sonra isyan var :)
YanıtlaSilAşı olmayanlara kızarken ''Olmayın'' diye binbir çeşit senaryo yazan kışkırtıcılar çıktı başımıza. Onlar çok feci. Sayelerinde aşılı yüzdesi çok düşük kalıyor. Toplumsal bağışıklığa ulaşabilmemiz bu şartlarda çok uzuyor ve geriyor insanı.
SilTeşekkür ederim. Liseliler de bunalıyor bizim gibi demek ki. O gün bir değişiklik olsun istemiş olabilirler. Ben de şaşırdım:) Belki de kendi yakınlarına çektirmiyorlardır onlar da:)
Gençlik ne güzel şey:)
YanıtlaSilSalgın korkusunu atlatamayanlardanım, azaldı ama içim hep fık fık ediyor. Kendimden çok çocuklar ve eşim için endişe ediyorum nedense.
Resimler iç açıcı, harika bir sonbaharı canlandırıyor arka planda.
Kargalar ayrı bir dünya.Hele o ceviz düşkünlükleri, yukardan sokağa atıp atıp kırmaya çalışmaları gelir aklıma. Ama evde beslemek:)) sesi nedeniyle bile zor. Sabah sabah gaak gaak :))
''Gençlik mücevher gibidir'' diye söz vardı. Gerçekten de ışıl ışıl oluyorlar bu yaşlarda. Onlarla vakit geçirmek bir nevi gençlik aşısı yaptırmak gibidir bence:)
SilBenim korkum da azaldı. Artık öyle her şeyi dezenfekte etmiyorum. En fazla poşetlerini değiştirip hemen buzdolabına kaldırıyorum. Ama işte. Dışarıda bir şey yiyip içme korkusu sabit. En güvenilir yerde bile ''hadi servis elemanı pozitifse ve henüz kimsenin haberi yoksa'' korkusu gelip yerleşecek, biliyorum:( O yüzden sürekli evdeki mutfak aktif. Ekmeği de halen kendim yapıyorum. Dışarıdan ayda bir-iki ekmek alındığında fırında 5 dk yüksek ısıdan geçiyor. Daha hiç sekmedi:(
Çok teşekkür ederim. Sonbaharın 2 ayı bitti bile. Son yapraklar da düşecek.
Karga en çok cevizi seviyor evet, zeki hayvan tabii:) İşte ben de o yüzden evde beslemeye müsait değil dedim. Gaak, gaak:) Sal beni diye gagalar da mazallah:))
Merhabalar.
YanıtlaSilPandemi ve aşı ile ilgili bölümü okuduktan sonra, insanların gerçekten pandemi ve aşı konularında bir çıkmazda olduğunu söyleyebilirim. Ama ben hiçbir bilgiye itibar etmedim ve "eve kapan dediler" kapandım. "Çıkma" dediler çıkmadım. "Maske tak" dediler maske taktım. "Gezme" dediler gezmedim. "Aşı ol" dediler aşı oldum. Sonuçlarını da Cenab-ı Allah'a havale ettim. Kafam da rahat, gönlüm de rahat.
Zeytunla (babam zeytine zeytun derdi) başlayan ve gazel olmuş yapraklar üzerindeki bir çift ayakkabı ile son bulan görsel anlatımınız da bir harikaydı. Emin olun beni en çok görsellerle anlatılan meyveler oldu. Bundan iki yıl önce bahçemde bir tane bal kabağı büyümüştü, tartmıştım 17 kg. gelmişti. Ondan sonra bir daha böyle bal kabağı olmadı.
Bu güzel ve keyifli paylaşım için kaleminize, emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim. Selam ve saygılarımla.
Merhaba Recep Bey,
SilBu kez sadece bizim ülkemiz değil, tüm insanlık aşı ile imtihan halinde ve ne yazık ki karşıtlar azımsanmayacak sayıda. Brezilya lideri Bolsonaro'nun aşı karşıtıydı malum. Timsaha dönüşeceğiz vb saçmalıklarla halkı etkilemiş, sürü bağışıklığını çözüm gösterip yüz binlerce insanın ölümüne neden olmuştu. Bugün bir habere rastladım. Coronadan ölümlerde Amerika'dan sonra 2.sıradaki Brezilya'da Senatoya sunulacak bir rapor hazırlanmış. Bolsaro'ya cinayet ve toplu katliam suçlamasıyla dava açılacak. Bence çok yerinde bir karar.Aşıyla ilgili tutumunuzdan dolayı sizi kutlar, kendi adıma teşekkür ederim. Uyumlu vatandaş olmak budur.
Babanız ne güzel demiş. ''Zeytuni'' diye bir renk vardır, yeşilin kahverengiye yaklaşan tonuna denir. Ege ve Marmara zeytinlerinin rengine benzediği içinmiş. Cennet yurdumuzda her türlü meyve var. Hem de en lezzetlisinden. Toprağımız, havamız suyumuz, güneşimiz hepsi yerinde çünkü. Yabancılar da giriyor bloglarımıza. Gördüklerinde imreniyorlardır. Çünkü onlar hep ithal ediyorlar. 2016 yazında İngiltere'de incir taneyle satılıyordu ve o zamanlar pound bugünkü kadar uçmadığı halde tanesi 2,5 TL'ye geliyordu. O geldi aklıma. 17 kiloluk kabağa şaştım, maşallahı varmış. Kim bilir tohumundan mıydı da bir daha olmadı?
Değerli yorumunuz ve katkılarınız için sizin de emeğinize ve yüreğinize sağlık. Selam ve saygılar benden.
Bitmedi, bitemedi korona... :(
YanıtlaSil''Corona akıl sağlığını tehdit ediyor'' diye gazete başlıkları var:(
SilCalifornia'da yapılan bir araştırmada gençler arasında depresyon oranı son 1 yılda % 32’den % 61'e yükselmiş:(
Mind blowing blog
YanıtlaSil🙏
Sil