Pazar ya da marketten gelenleri hemen balkona taşıyıp bir gün bekletmek (Daha önce üç gündü). Malzemeleri yeni poşetlere ya da kavanozlara aktarmak, boşa çıkan poşet ve paketleri çöpe atmak üzere büyük bir poşete toplamak, yıkanabilen malzemeyi yıkamak, yıkanamayan dış yüzeyleri bir şekilde dezenfekte etmek. Ve... Yorgunluktan ölmek.
Paketleri açarken içindekileri aktarmak üzere ellerini iyice yıkamış olan bir kişiye ihtiyacım oluyor bu arada. Bazen de steril hale getirdiğim sağ elimi sadece aktarma yapmak üzere kullanıyorum. Pandemiyi yok sayarsak yaptıklarım ne kadar da komik ve gereksiz, değil mi? Zaman zaman sosyal medyadaki hocaların açıklamalarını okuyup işi biraz gevşetiyorum; ama bu çok kısa sürüyor. Yine eskiye dönüyorum. Vazgeçmem mümkün değil. Geçen gün Twitter'dan öğrendiğime göre bu durumumu yaşayan büyük bir çoğunluk var. Sizler de üç aşağı beş yukarı yapıyorsunuzdur zaten bunları. Daha fazla uzatmayıp konuya girelim artık:
Pazar günü Washingtonpost'ta yayınlanan oldukça rahatlatıcı bir yazıdan haberdar oldum. Covid-19'un yüzeylerden bulaştığına dair belgelenmiş tek bir vaka olmadığını, yüzeyleri abartılı biçimde temizlemekten vazgeçmemiz gerektiğini anlatan yazının linki Türk profesörler tarafından paylaşıldı. Yazıda el hijyeni ve kapalı mekânlar konusunda dikkatli olunması, yüzeyleri abartılı temizlemekten vazgeçmemiz gerektiği anlatılıyor.
Basketbol toplarının dezenfekte edildiği 27 Kasım gününden bir fotoğrafın paylaşıldığı yazıda ofislerin, okulların, metroların ve otobüslerin derinlemesine temizlenip neden küçük bir servet harcandığı soruluyor ve tüm bunların sadece ''hijyen tiyatrosu'' olduğu belirtiliyor.
Virüsün nasıl yayıldığına verilebilecek en iyi örneğin sigara içen biri olduğu anlatılıyor bu arada. Dışarıda sigara içen birine çok yakın durmuyorsak kokuyu fark etmeyeceğimiz, ancak kapalı mekândaysak uzak bir noktada olsak bile kokuyu kesinlikle algılayacağımız, yani kokunun mutlaka gelip bizi bulacağı örnekleniyor. Ve ''Tezgâhı, kapı kollarını ve odadaki diğer tüm yüzeyleri fırçalayarak kendinizi bu dumandan ne kadar koruyabilirsiniz?'' şeklinde vurucu bir soru yöneltiliyor.
Bulaşıcı bir kişi hapşırdıktan hemen sonra kapı kolunu tutan talihsiz kişi olsak bile, yüzeyden elimize transfer edilende önemli bir azalma olacağı da eklenmiş yazıya.
''Ama ya o kirli kapı koluna dokunduysan ve hemen ağzına dokunursan? Eldeki virüsün tamamı ağza geçmez ve bu bile hikayenin sonu değildir. Onu ağzınıza götüren virüsün orada uygun bir reseptör bulması ya da onu solunum yolunuza ulaştırması gerekir.''
Hayli etkileyici...
Özetle; problem kesinlikle paylaşılan yüzeyler değil,
problem; paylaşılan hava...
Photo: Jessica Hill (AP)
Kaynak: washingtonpost.com/opinions/2020/12/11/covid-19-airborne-transmission-cleaning-surfaces
Merhaba hocam. Bloğunuz çok güzel. Yayınlarınızı beğenerek okuyorum.bende sizi bloğuma beklerim.
YanıtlaSilhttps://yusufakmann.blogspot.com/
Hoş geldiniz. Teşekkür ederim.
SilGelirim ben de ziyarete...
O çoğunlukta hiç olmadım.
YanıtlaSilEski düzenimde devam ettim.
Çok şükür birşey olmadı.
Yada oldu da haberimiz olmadı. Bilemiyorum artık.
Zaten tüm bu yazdıklarını yapsa idim koronadan değil ama yorgunluktan yatağa kesin düşerdim
😁
Ay gerçekten mi? Hiçbir şeyi değiştirmeden aynen eski düzende devam ettin demek. Sen sadece olması gerektiği şekilde davranmışsın. Tebrik ederim. O zaman yukarıda yazıların canlı örneğisin. Temizlik yapıyorsun ama abartılı değil, eskisi gibi. Böylece anlatılanların sağlaması yapılmış oldu.
SilBudur! İşte budur.😊😁
Aynen. Eskisi gibi. Bir iki kere yerleri çamaşır suyu ile sildim. Sonra sirkenin eskiden beri kullanıldığını, bu kimyasala gerek olmadığını düşündüm. Ki eskidende sirkeli arap sabunlu suyla silerdim evi zaten.
Sil😁
Bu daha da iyi. Hem doğal hem ekonomik. Süpersin:)
SilZaten yukardaki gazetenin sağ sütununda büyük bir emlak firmasının ekstra temizlik hizmetlerine ayda 250.000 dolar harcadığından bahsediyor. Temizlik ürünleri kullanımının sağlığımıza zararlı kimyasalları havaya saldığından.
Ben o kadar titizlenmiyorum, sadece balkonda havalandırıp, silinebilecek paketleri siliyorum. Dışarda her yere dokunmamaya özellikle dikkat ediyorum ki zaten pek oraya buraya dokunan bir insan değilimdir.Bazı insanlar her yeri ,her şeyi ellerler. Bir de elleri çok sık yıkarım, artık gerisi şans.
YanıtlaSilYaptıklarınızda hiçbir hata ya da eksik yok. Söylenildiği şekilde yapmış, abartmamışsınız. Ne güzel. El hijyenine önem verdikten sonra gerisi abartılmayacak demek ki. Çok doğruymuş.
SilBen de yıkamalarımı biraz daha hafiflettim. Eve gelen su damacanasına patlamaya hazır bomba muamelesi yapmaktan da. Kaldı ki zaten her bi yere dokunan kocam var, benimkisi beyhude bir çaba :D Yine de tamamen de bırakamadım.
YanıtlaSilBenimki öğrendiklerime göre dalgalı seyrediyordu ama bu kez çok inançlıyım. Eski normale yakın davranacağım. 10 aydır öldüm bittim desem yeri çünkü:( Damacana olayı bende değişmedi daha. 2 gün önce sipariş veriyor, gelince daire kapısı önüne bıraktırıyor, 4-5 saat orada tuttuktan sonra sabunlu bezle iyice silip içeriye alıyorum (Bayağı bir kir-toz çıkıyor). İçeride kapının hemen arkasında 1 gün daha bekliyor. Bu kez çamaşır suyu damlatılmış bezle iyice silip sonra da durulayıp mutfağa alıyorum. Sadece çamaşır suyu kısmını kırparım sanırım. Gerisi aynı olur bende de:)
SilBen başlangıçta bekletiyordum ama sonra bu tür bir yazı okuyunca vazgeçtim bu olaydan. Dediğin gibi önemli olan aynı havayı solumamak. Evde annem ağbim içeride kimse ile görüşmüyorlar, ben de alışveriş için çıktığımda çift maske ve siperlik kullanıyorum. Allah hepimizi korusun.
YanıtlaSilBaşlarda birazcık sıkıntı çekmiş ama doğru yolda yürümeye karar vermişsin, ne güzel. İşte ben de benzer yazılar okuyup değişmeye çalışıyordum ama çok kısa sürüyordu. Gazetedeki yazı çok çok sağlam bir kaynak bu kez. Duana amin diyorum. 🙏
SilEşim bu bakımdan sizin kopyanızmış:)) Paylaştığınız yazıdan bahsettim. Hay Allah sizden razı olsun, sıkıyönetim kuralları biraz hafifleyecek gibi:)))
YanıtlaSilSahi mi, ne güzel:)) Klonlandık mı nedir? Tıpatıp denecek kadar aynı başka kopyalarım da var benim:) Anlatırken şaşırıp kalıyoruz. Valla hafiflesin o kurallar artık. Siz kaynağın İngilizcesini de gösterip tek tek tercüme edin eşinize. Sağ alttaki isimleri, Harvard Üniversitesi'ni, profesörleri. İyice emin olsun benim gibi;) Selamımı da söyleyin...😊😊
SilDışarıdan getirdiklerimiz bir süre hiç ellemiyorum. Üç dört saat sonra çıkarıp yerleştiriyorum. İnsan panik yapmayayım diyor ama çember iyice daraldı. Çok yakınlarımıza kadar ulaştı. Bir de Coronavirüs hakkında bilgi kirliliği var.Neye inanacağımı şaşırıyorum...
YanıtlaSilEskiden olsa yaptıklarınızı yanlış bulurdum; ama yerleştirme konusunda doğrusunu yapıyorsunuz. Çok yakınlara kadar gelme olayının kapalı ortamlar ve paylaşılan havayla ilgisi var. Yani solunumla. Bundan emin olun. Kulaktan dolma bilgilere itibar etmeyin bence. Sağlam kaynaklara başvurun. Buradaki konuyla ilgili en çok Prof. Dr. Güner Sönmez ilgileniyor. Twitter'dan takip edebilirsiniz --> @DrGunerSonmez
Silbu beni gerçekten çok sevindirdi fakat yine de engel olamıyorum yıkamaya :(
YanıtlaSilCanım, yine yıkayacaksın; ama abartmadan. Eskisi gibi. Alıştır kendini yavaş yavaş.
SilOnlar öyle demişler ama insanın içi yine de rahat etmiyor işte
YanıtlaSilEtsin artık. Yüzeyden asla geçmiyor. Belgelenmiş tek vaka dahi yok. Doktorlar kızıyor. 6 aydır bunu söylüyoruz diye haberi paylaşmışlar.
SilGeçen Mart ayından beri siliyor ve yıkıyorum. Çok abartmıyorum ama illa ki bir silmem gerekiyor. Dışarıyla temas etmiş herşey elden geçiyor :)
YanıtlaSilÇok yorulduk temizlemekten bitap düştük gerçekten.
Senesi dolacak neredeyse. Ben de bitap düştüm. Kollarım izin vermiyordu bazen, ara veriyordum. İlk haftalarda''kırklanma''larım vardı, çok korkunç. Dışarıdan gelince kendim, üzerimdekiler, gözlük, saç tokası dahil her şey köpük köpük yıkanmak zorundaydı:) Şimdi sadece kaban vb. balkonda havalansa yeter, aşamasında.
SilBu yazıdaki gazete haberinden sonra da %95 eski normale döndüm, net. İyi yıkamak yeterli...
Başlangıçta ben de bu kadar korkuyla yaklaşıyordum her şeye ama yüzeylerde o kadar da uzun yaşamadığını okuduktan sonra rahatladım. asıl olay nefes tabi ki. elimizi yüzümüze yaklaştırmamak yıkamadan bir şey yememek ve çift maske kullanarak dikkat etmek gerekiyor. işimiz gücümüz mecburiyetimiz yoksa da evde kalmalı veya bir vasıta kullanmadan açık alanda dolaşmalıyız hava almak istediğimizde. çok yoruldum virüsten de dikkat etmeyen çevremdekilere laf anlatmaktan da valla bir bitseydi.
YanıtlaSilYüzeylerde uzun yaşamıyor diye ben de çok okudum ama %100 güvenemedim. Hep korkuyla yaklaştım. Sonuçta pek çok bilinmeyeni olan bir virüs. Pandemi başladığında 'Maske takmanıza gerek yok' diyen profların sonradan vazgeçmeleri gibi ikilemler yaşanıyordu. Rahat edemezdim. Olan, dezenfektan yüzünden bir ara delik deşik olan ellerime olmuştu:(
SilAradan onca zaman geçti. Tüm hocalar gerçekten de 6 aydır yüzeylerde fazla yaşamadığını söylüyordu. Washingtonpost'taki bu referans çok sağlam geldi. Epeyce rahatım artık. Bir de misal, pazarcılar kahvaltı hazırlıyorlar kendilerine. Ellerini sabunlama imkânı falan yok. Bir tabağa domates, salatalık, maydanoz falan doğruyorlar. Hiç oğuşturmadan falan, sadece suya tutarak. Hatta kasadan yıkamadan çilek yiyenler vardı da uyarmıştım. Yanıt hep: Bir şey olmaz
Doğru söylüyorlarmış. Bir şey olmuyor aylardır:) Maşallah diyeyim.
Ha, bu arada benden daha vahimlerini de gördüm. Parktaki banklara oturmadan önce dezenfektan sıkanlar mesela.
Bitseydi gerçekten; ama daha 1 saat önce İngiltere'de yaşayan bir Türk profesör (Mete Atatüre) İngiltere'nin COVID-19'un daha hızlı yayılan yeni bir varyantını duyurduğu ve daha sıkı kısıtlamalara geçildiği ile ilgili tweet attı. Bizde ancak hafta sonu kısıtlaması var, onda da marketler tıka basa dolu:(
merhaba
YanıtlaSilMerhaba
Bloggerlar olarak telegram grubunda buluştuk, yazılarımızı ordan paylaşıyoruz, daha fazla kişiye ulaşıyoruz. Telegramda kimseye numaranızı vermiyorsunuz zaten google plus grupları gibi düşünün. Grubun adı Blogger Türkiye. Eğer katılırsanız çok sevinirim.
Merhaba, davetiniz için teşekkürler. Güzel bir gruba benziyor. Fakat ben çok uzun bir süredir kendi blogumdan yayın yaptığım için uyum sağlayabileceğimi sanmıyorum. Çalışmalarınızda başarılar dilerim. Okurunuz bol olsun:)
SilPaketleri silmekten ellerim kurudu vallahi:)
YanıtlaSilAma başka türlü içim rahat etmiyor ki..
O duyguyu çok iyi bilirim; ama biraz gevşetin, sonra biraz daha...
SilNerdeyse senesi dolacak. Bizim kadar abartanlar azınlıkta. Eski normalde yaşayanlara bir şey olmuyor gerçekten. Yüzeylerden geçmiyor. Sürekli bunu düşünün ve rahat edin:)