Tek tek sıralandıkları upuzun dallarda boy gösteriyorlar bugünlerde. Hatmi çiçeklerinin tam zamanı. Pembesi, beyaza çalan daha açık pembesi, bordosu var. Alt, üst ya da arka sıralarda kuruma aşamasına geçip rengi koyulaşmış, rulo haline gelmişleri de oluyor genelde.
Bu bitki, Barış Manço'nun büyük küçük herkesin aklına mıh gibi kazınmış o şarkısında bile şifa demek. ''Nane, limon kabuğu, bir güzel kaynasın aman /İçine hatmi çiçeği, biraz çöre'otu katasın aman / Hatta biraz tarçın, bir tutam zencefil aman / Bin derde deva geliyor, biraz daha sabret güzelim /Ha ha ha ha ha hapşu!''
Genelde boğaz ağrısına iyi geldiği bilinen hatmi çiçeği ilk çağlarda kök ekstresi şifalı bitkilerin temeli olarak ortaya çıkmış, özellikle boğaz ağrısı için ilaç olarak uygulanmış. Hatta fındık ve bal ile karıştırılıp tonsilit tedavisinde kullanılmış.
National Library of Medicine 2019 yılında yapılan bir araştırma ile bataklık ebegümeci bitkilerinin "farklı bitki özleri ile birlikte" kullanıldığında "öksürük, boğaz ağrısı ve diğer solunum rahatsızlıkları için iyi bir seçim olduğu" sonucuna varmış. Bu aynı zamanda Barış Manço'nun şarkısındaki o sözlerin birebir teyit edilmesi demek. Ne hoş!
Birkaç gün önce ''Hatmi başka hangi hastalıklara iyi geliyor acaba? Biraz toplayıp da kış için kurutmalı'' diye bakınırken nereden nerelere geldim bilseniz.
Hatmi çiçeğinin ismi ''bataklık ebegümeci'' anlamındaki ''marshmallow'' sözcüğünden geliyormuş!? Marshmallow mu? Ne alâka? Bu sözcük benim paketini bir defada bitirmekten ölesiye korktuğum ve bu yüzden hayatımda yalnızca bir kez satın aldığım silindirik görünümlü, süngerimsi şekerin ismi değil miydi? Bir yanlışlık olmasın?
Çok fazla uzamasın.
Hayır, yanlışlık yok. Bahsettiğim şekerin adı marshmallow. Bir diğer adı chamallow. Süngerimsi bu şekerleme eskiden hatmi bitkisinin kökündeki jelatine benzeyen beyazımsı yapışkan maddeden yapılıyormuş meğer. Hatmi çiçeği, yani marshmallow boğaz ağrısı için varmış. Mısırlılar ve Romalıların marshmallow köklerini balla karıştırarak yaptıkları tatlıların kanıtları çıkmış ortaya. 1800'lerde ise boğaz ağrısı olan çocuklar için yumurta akı ve şekerle karıştırılmış. Tarif o kadar lezzetliymiş ki insanlar onu 'marshmallow' isimli bir ikram olarak benimsemiş. 19. yüzyılda doktorlar da çocukların boğaz ağrılarını hafifletmek üzere tıbbi bir şeker yaratarak hatmi kökü özü kullanmaya başlamış. Bu şekerler özsu, yumurta akı ve şekerden yapılıyormuş. (https://www.usatoday.com/story/news/factcheck/2021/04/07/fact-check-store-bought-marshmallows-not-soothe-sore-throat/7094788002/ https://tr.wikipedia.org/wiki/Marshmallow)
Birazcık kurutayım dedim. Çok çabuk kuruyor:)
Ancak, pek çok şey gibi zaman içerisinde o da değişmiş. Hatmi çiçeği kökünde bulunan ve yüzyıllar boyunca kullanılan yapışkan maddenin yerini jelatin ve nişasta almış. Dolayısıyla marketlerden satın alınan marshmallowlar, hiçbir şekilde tıbbi özelliklere sahip bitki özü içermiyor. Oysa ülkemizde yer gök hatmi çiçeği ile dolu. Ne olurdu sanki bu geleneğin kökü kazınmasa, hatmi kökündeki bitki özüyle devam edilseydi. Bu yüzden, aşağıdaki marshmallow paketi inceleme yapmak üzere aldığım ikinci ve en sonuncu paket.
Özellikle, içeriğini okumak üzere aldım bu paketi 👇
Öyleyse merak ettiğim bir konuyu daha açığa kavuşturmak gerekiyor. Hani filmlerde aileler piknik ateşinin başındayken ya da şefler tatlı tabağına ilave olarak koymadan önce bir çöpün ucuna takıp kızartırlar bu şekerleri. Sıklıkla gördüğümüz bu sahnelerde kızartılan marşmelovların lezzeti nasıl acaba?
Sorunun cevabı bende kalsın olur mu?😊😁