13/02/2023

Depremde Sarılan Yaralar, Çocuklar

Depremde enkaz çalışmaları sonlara doğru çok daha yürek burkucu hale geldi. Yıkıntıların içinde günlerdir sesini duyuramayan ya da ulaşılamayan kaç can daha var kim bilir. Bunu düşünmek bile insanı mahvediyor. Peki onlar orada aç, susuz ve eksi derecede soğukta neler çekiyor? Kahroluyor insan. Allahım, ne olur yardım et çaresizlere. Bugün kepçelerin girdiği enkazlardan birinde içeride ısı algılandı nitekim. Enkazda üç kişinin varlığı belirlendi.
  
Yine bugün Gaziantep Nurdağı’nda bir mucize daha yaşandı. 8 yaşındaki Semih Ege İnce depremden 155 saat sonra Yunus Kaya Apartmanı enkazından madenciler tarafından sağ olarak çıkarıldı. Çocuk beş-altı gün enkaz altında kalmıştı ve bitkin görünüyordu. Ağzı kupkuru, dudakları yer yer parçalanmıştı. 

Sedyenin kurtarma ekiplerince koridor oluşturulup kalabalığın içinden dışarıya çıkarıldığı o anlarda özellikle, gözyaşlarımı asla durduramıyorum. Sel olup akıyor. Semih çıkarılırken de öyleydi. Ne yemek istediğini sordu görevlilerden biri. ''Dondurma ve su,'' deyip ekledi çocuk: ''Bütün dondurmaları, bütün içecekleri getirin.” - Damacana su getirin./ - O kadar içebilecek misin?/ - İçerim. Çok susadım.

Onca zaman susuz kalmak kolay değil elbet. Ancak enkazdan çıkanlara hemen su verilmesi de ciddi riskler taşıyor. Sağlık görevlileri ona göre hareket ediyor. Bir gün önce kurtarılan küçücük bir kız çocuğu da hemen içecek istemiş, ''Bir sürü getirin ama bir sürü,'' diye eklemişti. 
Güzel çocuk, dilerim ki bundan sonrası için tüm isteklerinin gerçek olduğu şahane bir ömrün olsun. Depremi yaşayan, özellikle de enkaz altından çıkarılan tüm depremzedeler için bu dileğim. Hepimiz, herkes için.

Dikkatimi çeken bir şey varsa, kullanılan görsellerde ülkemiz yaşadığımız bu büyük afetten sonra şefkate muhtaç küçük bir çocuk olarak betimleniyor. 
Güney Koreli sanatçı @Myeong_Minho'nun, ülkemizin kendilerine 73 yıl önce Kore savaşında verdiği desteğe atıfta bulunarak oluşturduğu ''Kore Türkiye'nin yanındadır'' mesajına bakar mısınız? 

Peki ya Yunanistan? Kendilerine ''Bir gece ansızın gelebiliriz,'' demiştik; ama onlar bir sabah ansızın tüm insani duygularıyla yardımımıza koştular.

 Şuraya da birazcık olsun tebessüm amaçlı bir video koyayım. Çin kurtarma ekibine ikram edilen içine otlu peynir konmuş pideyi yedikten sonra ''Şeşe'' diyen Çinliye bizimki ''Şekerli değil, tuzlu,'' diyor. Oysa Çince teşekkür ediyormuş adam.

Enkaz altından hâlâ insanlar çıkarılıyor. Onca gün dayanabilmiş minicik bebekler, çocuklar. Keşke en başında organize olabilseydik çok daha fazla can kurtulacaktı, bu kesin. Gecesini gündüzüne katıp canla başla çalışan yerli-yabancı tüm kurtarma ekiplerine ülkem ve kendi adıma tüm kalbimle teşekkür ediyor, saygılar, sevgiler gönderiyorum. Onlar olmasa ne yapardık?

İnanıyorum ki bu zor günleri aşıp maddi-manevi anlamda tüm yaralarımızı en kısa zamanda saracağız Allah'ın izniyle. Hepimize geçmiş olsun...