Kordonda insanlar tarafından beslenen güvercinlere pandemi zamanı martılar ve kargalar da dahil olmuştu. Tek tük de olsa bu alışkanlığı hâlâ devam ettirenleri var. Hiç didişmeden gayet medeni bir şekilde atılan yemleri, yiyecekleri paylaşıyorlar.
Son bir haftadır farklı bir misafir var aralarında. Kendisi biraz değişik:) Atılan yemlerle değil de kuşlarla ilgileniyor. Sürekli aralarında. Seyretmeye gelmiş onları hiç ürkütmeden. 😂 Kuşlar tehlikenin farkındalar elbette. Kaçmıyorlar; ama tetikteler ve mesafeli duruyorlar. Kanatları var ne de olsa. Ayar çekme mekanizmalarının mükemmel olduğunun da farkındalar ki kedinin yakınlarındalar hep.
(Yukarıdaki fotoğrafları sabah yürüyüşlerinde çekmiştim. Dört - beş gün öncesine aitler.)
* * *
Bugünkü yürüyüşümde kuşlara her zamanki yediklerinden çok farklı bir yiyecek götürmeyi planladım. Hazırlarken sonuç ne olacak, merak içindeydim.
Çünkü dün için -israf kelimesini hayatından çıkarmış biri olarak- son tüketim tarihleri yaklaşan nohutları çöpe atmayıp falafel yapmayı düşündüm. Ama kızgın yağda kızartmak yerine tepsiye dizip fırına atmaya karar verdim ki seçenek olarak hep sunuluyordu zaten. Demek ki o da güzel oluyordu. Lakin fırında falafel tavada kızarmışın yerini tutmadı. Dolayısıyla bir miktarı fazla geldi. Onları çatalla iyice ezip güvercinlere götürmeye karar verdim. Bakalım hoşlarına gidecek miydi? Daha doğrusu baharatlı soğanlı nohut yemek isteyecekler miydi?
Eh ne yapalım, doğanın kanunlarına karşı gelmek olmazdı. Güvercinler istemeye istemeye geri çekilirken benim de herhangi bir müdahalede bulunmam mümkün değildi. Olayı akışına bıraktık hepimiz. Zafer kedinindi :)
Kortej halinde ve iyice açılıp meydanı kediye bırakmamızın resmi.
Kedi de bayılmıştı fırında falafele. Hiç ara vermeden şapırtılar halinde yiyordu. Bir ara ''Alooo?'' anlamında ''Pisi pisii'' diyeyim dedim. Şu komik manzaraya gülmekten öldüm :))
İlginç ve de maceralı bir gündü bugün...