Yaşamın Yeni Bir Dönemine Geçiş Mi?

Günlük hayatınızın bir kesitinde gizemli bir şeyler yaşadığınız oldu mu hiç? Biraz daha açayım. Hiç ummadığınız biçimde görünmeyen bir el size tam da ihtiyaç anında yardım etti mi? 

Böyle bir soru karşısında, yaşam yolunda günler gelip geçerken ara sıra tesadüfi ya da esrarengiz bir şeyler yaşadığınızı düşünebilirsiniz. Ama benim bahsettiğim oldukça farklı bir durum. 

En iyisi hemen konuya gireyim. Yaklaşık bir yıl kadar önce böyle bir durum yaşadım ben. İlk kez. Detaylar inanılacak gibi değildi; ama ''Yaşam sürprizlerle doludur'' benzeri şeyler düşünüp geçiştiriyordum. Olmadı lakin. Dönüp dolaşıp ''Nasıl olabiliyor böyle bir şey?'' deyip paranormal bir şey yaşadığıma karar veriyor, ürperiyordum. Yanımda yol arkadaşım olmasa hayal gördüğümü falan sanabilirdim belki de. Fakat canlı şahidim eşliğinde ve elimdeki materyaller dahilinde başıma gelenler tümüyle gerçekti. 

Şimdi... Bundan 10 yıl kadar önce mandalaya merak sarmıştım. Önce kâğıtlara sonrasında taşlara bir şeyler çizmeye çalışıyordum. Sahilden taş toplama eylemlerim olsa da bir türlü dilediğim gibi düzgün ve bembeyaz bir taş bulamamış, çizdiklerim hoşuma gitmemeye başlayınca da bu sevdadan ''üzülerek'' vazgeçmiştim.

Şurada anlatmıştım. Geçen yıl Subay Orduevi'nin önündeki asırlık çam ağaçlarının birinden tam da ben yaklaşmakta iken bir kozalak tutunduğu daldan öylece fırlayıp yürüdüğüm geniş kaldırımın kenar kısmına (sanki ben göreyim diye) düşmüş ve yanı başına sıralanan tohumlarıyla gözümün önünde sanat eseri misali bir tablo oluşturmuştu. Çam fıstığı olma ihtimalleri büyüktü. Ancak bir tanesini kırıp da test edebileceğim en küçük bir ihtimal yoktu etrafta. Dönüşte evde incelemek üzere çantama birkaç tohum atmaya karar verdim. Ve dedim ki: ''Keşke bir tanesini kırabileceğim bir taş olsaydı.''

Bu sözün üzerinden 1 dakika bile geçmeden tam Golf Çay Bahçesi'nin önünden karşıya geçtik, bir de baktım iki işçi bir kapıdan ellerinde içi ağzına kadar bembeyaz deniz taşı ile dolu bir boya kovası ile çıkmasınlar mı? Tam da benim mandala için aylarca arayıp da bulamadığım kadar düzgün ve bembeyaz taşlar! Dedim ki ''Bir tanesini alabilir miyim? '' Dediler ki ''İsterseniz hepsini alın. Biz bunları atmaya götürüyoruz!'' Herhalde alt kattaki mağazanın dekorunu falan yeniliyorlardı. Beş tane kadar alıp teşekkür ettim. Eve varınca önce iki tanesinin arasında kozalakların içinden çıkan tohumları kırıp çam fıstığı olduklarından emin oldum. Sonra da tüm taşların üzerine yarım kalan mandala ya da taş boyama hevesimi geçirmek üzere desenler çizdim. Benden mutlusu yoktu. 😇😇💖💫💪

Onca zaman sonra dün X'de benzer açıklamalara rastlayıp oradan bir psikolog kadına yönlendim ve biraz araştırdığımda anladım ki bize günlük hayatın telaşında göz ardı etmememiz gereken senkron ve tesadüfler şeklinde küçük işaretler gönderilebiliyor. Tekrar eden kelimeler, sayılar ve semboller, yolumuza çıkan bitkiler, hayvanlar ve kuşlar, hayatımıza girip çıkan insanlar, bir şey olacağına tüm zerrelerimizle inandığımızda Gaia ve Yüce Ruh'tan yaşam yolculuğumuza yardımcı olmak üzere gelen mesajlar...

    *   *   *

EK:

Alttaki ilk yorumumda da bahsettim. Sanırım bir mesaj daha geldi.😲😲

Bu yazıdan 2 gün sonra, yani cuma günü, çanta askımın alt kısma (1'er cm uzunlukta 3 beyaz dikiş ile) eklenmiş sol alt parçasının yırtılıp kopmak üzere olduğunu görünce çok üzüldüm. Bir müddet sonra ne göreyim? Yırtılan o küçük parçanın aynısından bir tane daha (üst uzantıdaki deri askının döndüğü katlı kısımda, metal halkaya geçirilmiş biçimde) gizli!!! Şu an, kopan o parçanın yerinde o dikili!!!