

Dün yürüyüş için Özgürlük Parkı'nı tercih ettim. Sıcak inmeden evden erken çıktım güya ama bin pişman oldum. Nefes almak istiyorsan dışarıya gece çıkacaksın arkadaş. Eskidenmiş o. Alışverişini, yürüyüşünü güneşin batışına göre ayarlayacaksın. Parkta çimlerin arasında büyümüş kocaman bir morsalkım öbeği vardı. Ne de olsa bir sarmaşık türü. Sarılacak bir destek bulamayınca öylesine yayılmış. Ve tıpkı diğer morsalkımlar gibi nisan ayından sonra ikinci kez çiçek açmaya başlamışlar.


Yolda üzümlerin çoktan olgunlaştığını görüp şaşırdım. Parkın peyzaj amaçlı dikilmiş Malus Crab türü ağaçları ise çiçek açtıktan sonra minik elmalara dönüşmüşler bile. Bu türün adı malus jelly king. Küçük bir araştırma yapıp bu türün jöle için çok uygun olduğunu öğrenmiş ve doğada yetişenlerinden toplayıp birazcık yapmıştım. Enfes bir ''marmelat'' elde ettim diyeyim. Daha dün gibiydi sanki. Ancak, aradan 3 koca yıl geçtiğini gördüğümde şok oldum. Zaman ne kadar hızlı akıp geçiyor hiç fark etmeden.
Bu fotoğraf 3 yıl öncesinden kalma ve yaptığım ''King Jelly'' bu kadarcıktı :)
Bu senenin zeytinleri de geçen senekiler gibi olumlu sinyaller veriyor. Ağaçlar epey bereketli ve de zeytinler olgunlaşma yolunda. Mandalinalar da gerekli boyuta ulaştı artık. 1 aya kalmaz yenmeye başlar. Kış kapıda mı desem acaba? Sonbahar kapıda olsun hadi. Olsun da serinleyelim :)


Parkın ''oya ağaçları'' bile sıcaktan bir hal olmuşlar. Hava sıcaklıkları geceleri bir tık daha serin sanki. Fakat sabah saat 9-10 arası hızla yükselip bunaltmaya devam ediyor. Zavallı kedicik de sıcaktan bezmiş, araç gölgesine sığınmış. Surat ifadesine göre o da mutsuz.


İki yıl önce ünlü bir markanın nanesini küçük bir süzgece alıp su dolu bir kabın içinde yüzdürerek çalkalayayım (yıkayayım) derken suyun çamur içinde kaldığını görmüştüm. 😱 O günden sonra naneler ev yapımı. Tarhana geleneğimi de bozmadım. 2 kg kadar undan mayaladım yine. Yarın 4. güne girecek. Kış için kemik suyu ilaveli, bol naneli sırf şifa çorbası. Yapmak isteyenler için tam zamanı. 👌
Mercimekten glutensiz, sağlıklı ekmeğe devam. Haftada 1 kez yapmak yeterli. Mercimek haricinde malzemeleri her seferinde değiştirebiliyorum. Misal bunun üzerinde susam vb. ilave yok. Hepsi ayrı güzel oluyor.


Market alışverişlerinde çikolata, gofret benzeri kahve yanı atıştırmalıklara son vereli epey oldu. Ebatları ufaltılıp fiyatları sık sık yükseltilen bu ürünlerdeki katkı maddeleri de düşünülecek olursa evde yapmak en güzeli. Kakaolu-üzümlü keki 3 yumurtadan öylesine (uydurup) yaptım. Ankara'da öğrenciyken ay çöreği alırdım sık sık. İç malzemesi ayrı güzel olurdu. Ona benzesin istedim galiba. Şu kocaman kek en fazla 100 TL'ye mal olmuştur ki dilimlendiğinde 20 adet mis gibi büyük boy kek dilimi elde ediliyor.
* * *
Çektiğim fotoğraflara göre çalakalem bir şeyler yazayım dedim. Yoksa içimden yazmak falan gelmiyordu. Gidişata bir şekilde dur demesem kalıp gidecek, belki de ''bir daha hiç'' olacak. İçimde öyle bir duygu var.Kalın sağlıcakla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder