2009/09/26

Kendini Beğenmişlik


İnsan öncelikle genlerinden dolayı kendisinde mevcut birtakım karakter özellikleriyle ve belirli yeteneklerle dünyaya gelmiş bir mekanizmadır. Sonrası için fiziksel ve etnik özellikler devrededir.
Devamında da yaşam yolundadır ve sürekli öğrenme aşamasında ilerler.

Akıl yetisine sahip bir canlı olduğumuz için çevremizdeki bilgileri toplayıp yorumlar, ona göre pay çıkarır, kendi üzerimizde uygularız. Bu demektir ki kişiliğimizin oluşmasındaki asıl ve en büyük etken kendi çabalarımızdır. Dolayısıyla bir insanın kişilik değerlerini tespit edebilmek için en iyi yöntem o kişinin üzerinde topladığı davranış kriterlerine bakmamızdan geçer.
Başka hiçbir canlıda rastlayamayacağımız bu kriterler karşımızdaki kişinin iyi ya da kötü bir insan olduğu konusunda ipuçları verir bize.
Üzerinde topladığı erdemlerle kendini taçlandırmış bir insanın değerini bu şekilde anlayabilirken, kötü huy ve davranışlarla donanmış bir insanın nasıl da gözümüzden düşüp değer kaybettiğine tanık oluruz.

Erdemli ve iyi bir insandaki özellikleri sıralayalım şimdi..
Kendi duygu ve düşüncelerini inceleyip iç gözlem yapabilir öncelikle.
Güçlü ve zayıf yönlerinin farkındadır. İletişimde olduğu insanlar ve olaylar karşısında hissettiği gerçek duygularını hiç çekinmeden ortaya serer.
Saygılıdır, empatiye önem verir. Esprilidir, kendisini çok fazla ciddiye almaz. Yaratıcıdır, sürekli kendini geliştirir. Başkalarına yardım etmeyi sever, vericidir. Kendinde var olan üstün özelliklerinden çok, eksikleriyle uğraşıp onları ön plana çıkarır, alçak gönüllüdür. İnsanı insan olduğu için sever, etiket, maddiyat, makam, yaş vb. özellikler gözetmez. Herkese karşı sevgi ve saygı dolu, aynı zamanda şefkatli ve sevecendir. Dolayısıyla kıskançlık duygusundan da uzaktır...

Tüm bu tanımlamalara uyan insan aynı zamanda gelişime de açık insandır. Ve aslolan şudur ki; aynaya baktığında kendini görebilmeyi başaran insan asla ve kat'a ''kendini beğenmiş'' değildir.

Nedir kendini beğenmişlik?
Şahsi görüşüm, bir insanda bulunan en acınası özelliktir. Sınırları kişiden kişiye değişir. İki gruba ayırabiliriz onları. Birinci grup gayet açık ve net ''Her şeyi ben bilirim'' tavırlarında, ağzından ''ben'' kelimesi düşmeyen bir kişilik yansımasıdır. ''Benden daha iyi bilen yok,'' tarzı söylem ya da davranışlar içindedirler gayet aleni... Başkalarının yaptıklarını beğenme ihtimalleri de vardır. Ama her şeyin en güzelini kendilerinin yapacağı inancındadırlar.

İkinci gruba gelelim.
Tehlikeli, can yakıcı, gizli ve sinsi bir kendini beğenmişlik türü. Dışarıdan görünmediği oranda içeriden o kişiye tahribatlar yapan, patolojik bir durumdur aslında. Kişinin söz ve davranışlarına yansımayan bir kendini beğenmişlik türü diyebiliriz. Bu karakterde birinin en bariz özelliği kimsenin yaptığını beğenmemesi, ''Ben daha iyisini yaparım. Ben daha iyiyim,'' hatta ''Ben en iyiyim,'' duygusunu tavırlarına ve diline yansıtmaması, sinsice yürütmesidir.
Narsisist denilen bu insanlar kendilerini o kadar çok beğenir ve üstün görürler ki, hayatın her alanında sürekli takdir ve ilgi beklemektedirler. Özel ve imtiyazlı kişilik olduklarına çok fazla inandıklarından her yerde ve her zaman özel muamele görmek isterler. Bu türden bir kişiliğin altında elbette ki ''paradoksal anlamda ve çok derin bir kendine güvensizlik duygusu'' yatmaktadır. Nitekim dikkat edilecek olursa son derece alıngan ve en ufak bir eleştiriye dahi tahammül edemeyen insanlar oldukları görülecektir.

Bir kompleks ve saplantıdır bu psikolojide.
Ve kendini beğenmişlerden herkes rahatsızdır.
Onlar ise yalnızdırlar; ama farkında bile değildirler.

Peki kendini beğenmişler birbirini beğenir mi dersiniz?
Asla!
Gözlemleyin, en fazla birbirlerinden rahatsızdırlar.
Ve yapayalnızdırlar...


* * *

EK: Kibir Nedir? (Tıklayın lütfen)