05/08/2013

Yollar, Yolculuklar, Molalar

Bayram tatiline çok az kaldı.
Yaz tatillerini bayram tatiliyle birleştirmek isteyenler için uzun yolculuklara çıkma zamanı. Bizim gibi gece yolculuğu sevmeyenler tercihini gündüz yola çıkmaktan yana yapmışsa ve sıcaklar da tıpkı şu an olduğu gibi mevsim normallerinin üstünde seyrediyorsa bu yolculuklar çekilmez hale geliyor.
Özellikle güneş tam karşınızdan vurmaya başlamışsa sormayın gitsin! Bilenler bilir, böyle zamanlarda aracınızın kliması bile bana mısın demiyor, sıcaktan ne yapacağınızı şaşırıyorsunuz.

Bu yüzden de sık sık mola vermek gerekiyor. Bir çeşme başında inip el-yüz yıkamak, çevrede biraz gezinip ayakların rahatlamasını sağlamak ve temiz hava almak epey iyi geliyor, ferahlıyorsunuz.
Bunlara küçük molalar diyelim. Bir de geçtiğiniz yollarda keşfettiğiniz mekânlar oluyor. Öyle memnun kalıyorsunuz ki artık mola vermek için oradan başka adres tanımaz, bir dahaki sefere uğramadan geçmez hale geliyorsunuz.

Ya da diyelim ki çok acıktınız. Ulaşacağınız ilk şehir merkezinde mola vermek ve yemek yemek istiyorsunuz.
İşte böyle durumlarda uyguladığım ve size de önereceğim bir yöntemden de bahsedeyim yeri gelmişken.

Arabanızı uygun bir yere parkediyorsunuz. Sonra şehrin içinde kısa bir tura çıkıyorsunuz.
Bu esnada yemek yiyecek yer aramaktan ziyade o şehirdeki esnafın iş yerlerine göz gezdiriyorsunuz. Hemen yanı başından geçtiğiniz bir eczane var örneğin. İçeriye girip eczacı beyefendiye: ''Afedersiniz, biz bu şehrin yabancısıyız. Burada güzel bir yemek yiyeceğimiz bir yer tavsiye edebilir misiniz?'' diyorsunuz. İnanın seferber oluyorlar ve hedefi tam oniki'den vuruyorsunuz. Kesinlikle tavsiye ediyorum bu yöntemi...

Afyon Özdilek Tesisleri. İçersinde bulunan son derece büyük bir lokum imalathanesi dahil, her türlü ihtiyaca
cevap veriyor. Musluklarından dilerseniz kaplıca suyu akıyor.

Bu tesislerin bulunduğu yolun tam karşısına, ünlü markalara ait sayısız mağazanın yer aldığı adeta bir
Outlet Mahallesi kurulmuş. Hemen bitişiğindeki büyük tesis, her yerde bulamayacağınız cinsten
nefis Afyon kaymağı-bal eşliğinde şahane bir kahvaltı ile sucuk döner dahil,
yemek yeme ve dinlenme imkânı sunuyor.

İnegöl'den geçerken yol kenarları ünlü İnegöl köftecileriyle dolu. O güzergâhtan geçenler bilir, bunların içinde en ünlüsü ''Veysel'' idi bir zamanlar. Ama şimdi o kadar çoğalmış durumdalar ki. Hatta oradaki AVM'lerin içinde dahi bu köfteyi oldukça güzel yapan bistrolar mevcut. Yemeden geçmemeli...

Konya'nın güzel ilçesi Akşehir'den geçiyorsunuz. Üzerinde bulunduğunuz şehirler arası yola sadece 2 dakika mesafedeki Nasreddin Hoca Türbesi'ne mutlaka uğrayın. Ünlü hiciv ustasının anekdotlarından biri çıkışlı ''DÜNYANIN ORTASI BURASIDIR'' yazan levhaya göz atıp gülümseyin:) Ayrıca türbenin içinde kocaman bir asma kilit var. Bir bakın bakalım o kilit nerede? Çıkışta, tam karşıda bulunan Gülmece Parkı'nda oturup birer çay içmeden yolunuza devam etmeyin.

Aşkın ve inancın kenti Konya'dasınız. Mevlâna Türbesi'ni ziyaret ettiniz. Karnınız da epeyce bir acıkmış.
Ne yapıyorsunuz? Etraftaki süslü püslü tabelalara pek de itibar etmeyin bence. Bizim bu konuyla ilgili epey bir ağzımızın yanmışlığı vardır çünkü. Girdiğimiz yerlerden dışı seni, içi beni yakar misali hiç memnun kalmadan çıkmışlığımız vardır. İşte bu yüzden de direkt çevredeki esnafa nerede ''güzel bir etliekmek ve fırın kebabı'' yiyebileceğinizi soruyorsunuz. Ve, sizi ağız birliğiyle yönlendirdikleri adresten memnun, mutlu şekilde ayrılıyor, çayınızı az ilerideki
Alaaddin Tepesi'nde keyifle yudumlayabiliyorsunuz.

Yaz yaz bitmez... Dahası bir başka sefere yazılır belki. Belli mi olur?
İyi tatiller, iyi bayramlar, yola çıkacaklara iyi yolculuklar diliyorum şimdiden.

Sevgiyle...