![]() |
An gelir ''insanî bakışlar'' rafa kalkar... ''Görmek istediği gibi görmek isteyenler'' buluşma noktalarında buluşur... |
'İzleyici' konumunda sürekli başkalarını takip eden, kendisinin onlar kadar 'şanslı' olmadığını düşünen hasta kişiler arasından çıkarlar. Yaşadıkları yıkıcı duygular o kadar abartılı ve kalıcı hale gelir ki deli olur ve sorun çıkarmaya başlarlar...''
Sanki o güne kadar kafamda dolananların hepsini toparlayıp resmini çekmiş, hatta can vermiş gibiydi. Dolayısıyla çizim ve yapmış olduğum yorum birbiriyle o kadar örtüştü ki, bir bütün halinde blogumda da bulunmasını istedim. Sözün özü; burada paylaşmadan edemedim...
Bu türden insanlardan uzak olmanız,
insanî bakışlarınız hiç eksilmeden, yalnızca doğruları görebilmeniz ve gönül gözünüzün her daim açık olması dileğiyle...
Huzurlu bir Ramazan ayı sizinle olsun...
Değerli Arkadaşlar, bu yazı içerikte de açıkladığım üzre, yorum üzerinden yola çıkılmış bir kısa post olduğu için yorum opsiyonunu açmamıştım. Ancak hem Twitter'dan hem buradan neden kapalı olduğu sorulduğu için şu an, yani 3 gün sonra açmaya karar verdim. Öyleyse yazacaklarınızı merakla bekliyorum. Sevgiyle...
YanıtlaSilSevgili Zeugma nasıl güzel anlatmışsın kem gözlü insanları. Kıskançlıktan kendini yiyip bitiren insanlardan nefret ediyorum. Özellikle başarınızı, mutluluğunuzu, kendi kendinize yetebilmenizi çekemeyen insanlardan tiksiniyorum. Böyle insanlar önceleri sadece kendilerine zarar verirken zamanla kıskançlıkları öyle bir noktaya varıyor ki size de zarar vermeye başlıyorlar. Çok doğru söylüyorsun bu tür insanlardan uzak durmak en iyisi. Sevgiler canım.
YanıtlaSilKıskanmak vardır, bir de ''imrenmek''.
Silİnsan imrendiği zaman ''Keşke ben de böyle olabilseydim,'' der en fazla ve o noktada kalır.
Ancak, kıskançlık öyle hastalıklı boyutlara taşıyor ki kişiyi, aralarından yaşadığı yıkıcı duygularla çevresindekileri de etkilemeye çalışanlar da çıkabiliyor. Tüm insani duygularını kaybedip yalnızca zarar vermek üzere programlıyor kendini. İyice leşleşmiş bir ''zombi'' haline geliyor sözün özü..
Uzak durmak en iyisi tabii. Ancak uzak durulsa bile sıçrattıkları çirkeften etkilenenler olabiliyor.
Teşekkür ederim değerli yorumunuz için Nermin Hanım...
Sevgiyle...
Söylemiş olduklarına sonuna kadar katılıyorum, bazen ne kadar uzak durursanız durun bu insanlar çirkefliklerini üzerinize sıçratıyorlar ve siz ne yaparsanız yapın onların bıraktığı kiri ve bulaşığı temizleyemiyorsunuz. Sevgiler.
SilBununla ilgili senelerdir kurtulamadığım bir sıkıntım var. Ben varlığını dahi unutmuşken o uzaktan izleyip hayatımı karıştırmaya çalışır durur. Temeli kıskançlığa dayalı bir sıkıntı. Aslında kıskanılacak bir hayatım yok, standart bir şeyler işte, beni bırakıp kendi yaşamına kanalize olsa daha mutlu olabilir. Bir kadının, başka bir kadını on senedir bıkmadan takip edip, taklit etmeye çalışması hastalıktan başka bir şey değil.
YanıtlaSilKesinlikle katılıyorum. Bir kadının kıskançlığı ve kem gözü kadar korkutucu bir durum yoktur herhalde. O nedenle kadına ne yapıyorsa başka kadırlar yapıyor diyoruz. İstisnalar kaideyi bozmasa da bazı kadınlar birbirlerine zarar veriyor ne yazık ki. Benim yakınlarımda da var bir tane öyle tip, Allah şer'inden korusun.
SilBahsettiğim şeyi ''tam olarak'' yaşayanlardansınız.
Sil''Ben varlığını dahi unutmuşken'' söyleminiz kilit nokta burada. Aynen öyledir.
Siz istediğiniz kadar unutun, o asla unutmaz. Hayatınıza bir şekilde müdahale edip sıkıntı vermezse rahatlayamaz. Aslında hastalığını ileri boyutlara taşımaktan başka bir şey yapmıyor, bunu bir bilse!
'Kem gözlü' tabiri bana hep tuhaf gelmiştir. Aslında kötü insanlar yoktur kanımca. Çıkar ilişkileri vardır. :)
YanıtlaSilİyi akşamlar.
Tuhaf gelmesin. Çünkü ''kem gözlü insan'' vardır kesinlikle.
SilDurduk yerde iyi insanlarla kafayı bozan, kıskanan, hastalıklı bir hale girip zarar vermeye başlayan. Çıkar ilişkileri tabiri hafif kalıyor dolayısıyla:)
Nitekim birçok kültürde kem gözlere karşı nazar boncuğu benzeri öteleyiciler icat edilmiştir. İyi akşamlar.