Dağı, taşı, toprağından tutun da, denizinden ve hatta ağaçlarından bile buram buram barış kokusu yayılan, barış çağrısı yapılmakta olan bir kent Çanakkale.
Kesinlikle içlerinde Atamız'ın ''Onlar bizim evlatlarımız olmuşlardır!'' söylemindeki sevgi-merhamet-hoşgörü üçlemini barındırdığına inandığım ve halen savaşmakta olan dünyaya atfedilmiş pırıl pırıl nice barış mesajı...
İşte Barışın Kenti Çanakkale’nin merkezinde bulunan Halk Bahçesi’nde, yemyeşil ağaçlar arasında dikkati çeken, son derece anlamlı, çok renkli ve ahenkli bir çalışma.
Konusu ne mi? Elbette ki ''BARIŞ''.
Söz konusu olan bu kez bal petekleri konseptinden yola çıkılarak oluşturulmuş bir açık hava sergisi.
Çalışma; karma bir sergi, ancak kalıcı olması nedeniyle aynı zamanda bir anıt...
Ressam Gülsen Zengin'in projelendirip küratörlüğünü yaptığı ve Çanakkale Belediyesi'nin destek verdiği "Barış Petekleri" adlı çalışma, dünya genelinde yapılan çağrılar doğrultusunda katılan 24 ülke ile Türkiye'nin çeşitli kentlerinden başvuran akademisyenler ve profesyonel sanatçılara ait toplam 656 eserin kapsadığı bir anıtsal sergi konumunda.
Sergiye katılan sanatçılar dünya barışı adına örgütlenme yoluyla ve ürettikleriyle 40x40 cm ebadındaki peteklere, tıpkı birer arı gibi dokunup can vermiş, kolektif olmaya dayalı bu anlayışla farkındalık yaratmanın, barışın sağlanması kadar muhafaza edilmesinin ve sürekli kılınmasının da ne denli önemli olduğunu ortaya koymuşlar.
Anıtsal sergide sanatçılara ait ülke bayrakları ile Atatürk'ün "Yurtta Dünyada Barış" söylemine de yer verilmiş.
Günümüzde ''Ortadoğu'' denen bir gerçek var.
Hiçbir şekilde ders alınamamış bir dram olan Irak gerçeğinden sonra sınırlarımızdan içeri girmiş olan Suriye ateşi…
Gitgide şiddetlenerek Orta Çağ’ı bile gölgede bırakan savaşların akıl almaz vahşetlerle devam ettiği gerçeği…
En ilkel kabilelerin bile aklından geçmemiş zulümler, kıyımlar eşliğinde kadınlar, çocuklar, yaşlılar katlediliyor!
Ağızlardan salyalar saçılarak uçurulan kellelerin görüntüleri tüm dünyaya yayılırken insanlık can çekişiyor...
Zaman oturduğu yerde barış dileyerek çözüm umma zamanı değil.
''Bana dokunmayan yılan bin yaşasın,'' ya da ''Nasıl olsa birileri düzeltir,'' safsatası hiç değil...
''Yeni binyılın savaşlarının getireceği evrensel yok oluşu dikkate alarak
barışı bir düş olmaktan çıkarmayı başarmak zorundayız.'' -Ü.Yaşar Gözüm-
Kesinlikle içlerinde Atamız'ın ''Onlar bizim evlatlarımız olmuşlardır!'' söylemindeki sevgi-merhamet-hoşgörü üçlemini barındırdığına inandığım ve halen savaşmakta olan dünyaya atfedilmiş pırıl pırıl nice barış mesajı...
İşte Barışın Kenti Çanakkale’nin merkezinde bulunan Halk Bahçesi’nde, yemyeşil ağaçlar arasında dikkati çeken, son derece anlamlı, çok renkli ve ahenkli bir çalışma.
Konusu ne mi? Elbette ki ''BARIŞ''.
Söz konusu olan bu kez bal petekleri konseptinden yola çıkılarak oluşturulmuş bir açık hava sergisi.
Çalışma; karma bir sergi, ancak kalıcı olması nedeniyle aynı zamanda bir anıt...
Ressam Gülsen Zengin'in projelendirip küratörlüğünü yaptığı ve Çanakkale Belediyesi'nin destek verdiği "Barış Petekleri" adlı çalışma, dünya genelinde yapılan çağrılar doğrultusunda katılan 24 ülke ile Türkiye'nin çeşitli kentlerinden başvuran akademisyenler ve profesyonel sanatçılara ait toplam 656 eserin kapsadığı bir anıtsal sergi konumunda.
Sergiye katılan sanatçılar dünya barışı adına örgütlenme yoluyla ve ürettikleriyle 40x40 cm ebadındaki peteklere, tıpkı birer arı gibi dokunup can vermiş, kolektif olmaya dayalı bu anlayışla farkındalık yaratmanın, barışın sağlanması kadar muhafaza edilmesinin ve sürekli kılınmasının da ne denli önemli olduğunu ortaya koymuşlar.
Anıtsal sergide sanatçılara ait ülke bayrakları ile Atatürk'ün "Yurtta Dünyada Barış" söylemine de yer verilmiş.
Hiçbir şekilde ders alınamamış bir dram olan Irak gerçeğinden sonra sınırlarımızdan içeri girmiş olan Suriye ateşi…
Gitgide şiddetlenerek Orta Çağ’ı bile gölgede bırakan savaşların akıl almaz vahşetlerle devam ettiği gerçeği…
En ilkel kabilelerin bile aklından geçmemiş zulümler, kıyımlar eşliğinde kadınlar, çocuklar, yaşlılar katlediliyor!
Ağızlardan salyalar saçılarak uçurulan kellelerin görüntüleri tüm dünyaya yayılırken insanlık can çekişiyor...
Zaman oturduğu yerde barış dileyerek çözüm umma zamanı değil.
''Bana dokunmayan yılan bin yaşasın,'' ya da ''Nasıl olsa birileri düzeltir,'' safsatası hiç değil...
''Yeni binyılın savaşlarının getireceği evrensel yok oluşu dikkate alarak
barışı bir düş olmaktan çıkarmayı başarmak zorundayız.'' -Ü.Yaşar Gözüm-
Dünyayı kurtaracak olan ve hepimizin en çok ihtiyacımız olan şey 'BARIŞ VE SEVGİ'.
YanıtlaSilATAMIZ 'YURTTA SULH, DÜNYADA SULH' derken boşuna bu sözü söylememiş. Ve sanatçılar en güzel çağrıyı eserleriyle ortaya koymuşlar. 'BARIŞ PETEKLERİ' Harika bir çalışma olmuş.Verilen mesajlar ülkeyi yönetenlerce de hayata geçirilmeli!. Ülkemiz içinde ve komşularımızla barış içinde yaşamak istiyoruz. Bu sevgisizlik iklimi içinde bu kindarlıklar, bu savaşlar üzerine vatan inşa edilemez!.
Mesajlar içeren bu güzel paylaşım için teşekkür ederim Zeugmacığım..Sevgilerimle...
Sevgisizlik iklimi içinde kindarlıklar...İşte tam da bu...
SilNefret söylemleri, aşağılamalar gırla gidiyor yine.
Karşı tarafı kim daha okkalı kötülerse alkışlar ona...
Sahi nedir bu? Bizlerin suçu ne? Sevgi ve barış dolu bir dünyada yaşamak bu kadar mı haram?
Komşularımızdaki ateşin sıcağı da canımızı yakıyor. Tüm dünya tek bir noktadan yönetiliyor aslında!
İnanıyorum ki barış mesajları çığ gibi büyüyüp dünyayı sardığı takdirde mutlak surette yaptırım gücü olacak. Aksi mümkün değil! (Sesin volümü ne kadar yüksekse o kadar iyi duyulmaz mı?)
Ben de bu güzel yorumun için teşekkür ediyorum Esinciğim.
Sevgilerimle
Arı ve bal metaforu sıra dışı fakat anlamlı olmuş. Katılanları ve bu projeden haberdar eden seni kutluyorum. Oralarda olsam, mutlaka görmek isterdim.
YanıtlaSilBir hayli anlamlı bir metafor gerçekten. Sanatçı duyarlılığı ile yapılan dokunuşlar petekleri bal misali BARIŞ ile doldurmuş. Katılan tüm sanatçıları ben de kutluyorum.
SilÇanakkale anlatılmaz, yaşanır Burcu. Bu toprakları en kısa zamanda görmeni dilerim...
Gazeteler ya da ekranlar kanalıyla haberdar edilmediğimiz bir çalışma. Ne güzel, ne anlamlı bir eser ortaya çıkmış. Arılar ve baldan yola çıkılması eseri daha anlamlı daha farklı kılıyor. Arıların bal üretmesinin uzun ve ilginç öyküsünü dinlemiştim. Kolektif bir çalışmayla harika bir organizasyon.Emekle, zahmetle, günler süren bir çabanın ürünü.
YanıtlaSilFotoğraf insanı eseri görmeye davet ediyor. Böyle zamanlarda "Ah keşke yakınlarda olsak" diyor insan.
Dünyanın karmaşasında "Barış" baldan tatlı oldu. Nefret söylemlerinden uzak, sevgiye büyük özlem duyan kuşaklar yetişmesini yürekten diliyorum.
Evet, tam da söylediğiniz gibi ''haberdar edilmediğimiz'' bir çalışma.
Sil28 Nisan 2015'te açılışı yapılan bu anlamlı çalışmaya yerel basından başka yer veren olmamış ne yazık ki. Biz de parkın içinden geçerken farkettik, İlk kez o an gördük ve şaşırdık.
Bu durumun da nefret söylemlerinin prim yaptığını, haber değeri taşıdığını kanıtlıyor olması çok üzücü.
Barış dolu bir dünyada sevgiyle büyümüş kuşaklar yetişmesi benim de en büyük dileğim...