Deniz kenarından topladığım sıradan taşlar bakın ne hale geldi. Bunlar tarafımdan çizilmiş ilk mandalalar.
Taşa çizim yapma olayını ilk kez Mutlu Eller'den öğrenmiş ve aklıma yazmıştım. Bu taşları çok da fazla takılmadan, tamamıyla doğaçlama ilerleyerek kısa sayılabilecek bir sürede tamamladım.
Sanatsal bir faaliyetten öte, meditasyon amaçlı anlık mandala çalışmalarında çok fazla özen göstermeye gerek olmadığı söyleniyor zaten. Dikkat edildiğinde figürlerimde kusursuz bir simetri yok. Mesafeler arasında, orantılar ve ebatlarda da eşitlik olduğu söylenemez. Yine de genel bir bakış atıldığında göze hiç de fena gelmiyor. Bu taşlar dekoratif amaçlı bile kullanılabilir.
Mandala, Hayat Çemberi (Life Circle) anlamına gelen ve Hint kökenli dinlerde metafizikle de ilgisi olduğu söylenen bir meditasyon yöntemi. Kişinin kendiyle baş başa kalma hali.
Çizen kişi içsel figürlerini resmettiğinden, bir bakıma ruhun aynası demek olan mandala ile beraber gelen ise gevşeme, rahatlama, artmış bir farkındalık ve tabii ki huzur duygusu. Daha ne olsun, öyle değil mi? Ve mandalada çizimlerin içinizden geldiği gibi akması, anlık olması hedef nokta olduğundan an’ı yavaşlatmak adına öyle harika bir eylem ki! Çünkü dinginlik ve sakinlik içinde, ciddi anlamda bir sabır yoluna giriliyor. Kendi içsel akışınızı, içinizden geldiği şekilde değiştireceğiniz çizgilere semboller inşa ederek, bunun devamlılığını sağlayarak ilerliyorsunuz. Söylendiği gibi kişiyi arındırıp öz varlığına ulaştıran, zihnini denetleyip huzura kavuşturan bir sanat kesinlikle.
Bu da kâğıda çizdiğim ilk mandala. Aslında çizimleri yorumlayanlar, hatta çizerken niyet yükleyenler varmış.
Oluşturduğum figürler şaşırttı beni sonradan. Misal, çiçeklerim ters yüz. Kim bilir iç dünyam neler diyormuş o an.
Dünya genelinde pek çok dinde ve kültürde yer alan mandala Osmanlı motiflerinde, özellikle camilerdeki kubbelerin iç kısımlarında bulunan ve ''kalem işi'' ya da ''çini'' diye adlandırılan motiflerin ta kendisiymiş örneğin.
Hatta kadınlarımızın küçük motifler halinde örüp birleştirdikleri dantellerin, masa örtülerinin de mandala olduğu söyleniyor. Örgü örenlerin ve renklerle uğraşanların dünyasında mutlaka bulunduğu da...
Hayat olabildiğince ağır yüküyle, gergin ve de yoğun temposuyla sürerken, insanlar stresten arınabilmek adına yeni yöntemler arayışında...
Son birkaç aydır gündemde Esrarengiz Bahçe adında inanılmaz satan bir kitap var, duymuşsunuzdur. Johanna Basford'un kendi desen tasarımlarını renksiz biçimde sayfalara döktüğü, ''Her Yaş İçin Boyama ve Desen Tamamlama'' içerikli bu kitap 22 ülkede 1,5 milyondan fazla satmış. Boyama kitapları çocuklar için diye bilinir, ancak kitaba en çok büyüklerden talep gelmiş. Bu da; insanların ciddi anlamda dış dünyadan uzaklaşmaya ve stres atmaya ihtiyacı olduğunun en büyük kanıtı değil mi?
4,5 yaştan başlamak üzere yaşamı boyunca isteyen herkesin mandala çizebileceği ifade ediliyor. Beynin sağ lobunu aktive ettiği, beyni dengelediği için giriş seviyesi Alzheimer hastalarında tedavi etkisi olduğu saptanmış.
Duvarlara, kumaşlara, taşlara ya da kâğıda…
Siz de mandala çizin. Dış dünyadan uzaklaşın ve gevşeyin. Denetlemeyi öğrendiğiniz zihninizi huzura kavuşturun.
Üstelik eliniz zamanla pratik kazanacak ve sanatsal çizimlere doğru da yol alacaksınız...
Taşa çizim yapma olayını ilk kez Mutlu Eller'den öğrenmiş ve aklıma yazmıştım. Bu taşları çok da fazla takılmadan, tamamıyla doğaçlama ilerleyerek kısa sayılabilecek bir sürede tamamladım.
Sanatsal bir faaliyetten öte, meditasyon amaçlı anlık mandala çalışmalarında çok fazla özen göstermeye gerek olmadığı söyleniyor zaten. Dikkat edildiğinde figürlerimde kusursuz bir simetri yok. Mesafeler arasında, orantılar ve ebatlarda da eşitlik olduğu söylenemez. Yine de genel bir bakış atıldığında göze hiç de fena gelmiyor. Bu taşlar dekoratif amaçlı bile kullanılabilir.
Mandala, Hayat Çemberi (Life Circle) anlamına gelen ve Hint kökenli dinlerde metafizikle de ilgisi olduğu söylenen bir meditasyon yöntemi. Kişinin kendiyle baş başa kalma hali.
Çizen kişi içsel figürlerini resmettiğinden, bir bakıma ruhun aynası demek olan mandala ile beraber gelen ise gevşeme, rahatlama, artmış bir farkındalık ve tabii ki huzur duygusu. Daha ne olsun, öyle değil mi? Ve mandalada çizimlerin içinizden geldiği gibi akması, anlık olması hedef nokta olduğundan an’ı yavaşlatmak adına öyle harika bir eylem ki! Çünkü dinginlik ve sakinlik içinde, ciddi anlamda bir sabır yoluna giriliyor. Kendi içsel akışınızı, içinizden geldiği şekilde değiştireceğiniz çizgilere semboller inşa ederek, bunun devamlılığını sağlayarak ilerliyorsunuz. Söylendiği gibi kişiyi arındırıp öz varlığına ulaştıran, zihnini denetleyip huzura kavuşturan bir sanat kesinlikle.
Oluşturduğum figürler şaşırttı beni sonradan. Misal, çiçeklerim ters yüz. Kim bilir iç dünyam neler diyormuş o an.
Dünya genelinde pek çok dinde ve kültürde yer alan mandala Osmanlı motiflerinde, özellikle camilerdeki kubbelerin iç kısımlarında bulunan ve ''kalem işi'' ya da ''çini'' diye adlandırılan motiflerin ta kendisiymiş örneğin.
Hatta kadınlarımızın küçük motifler halinde örüp birleştirdikleri dantellerin, masa örtülerinin de mandala olduğu söyleniyor. Örgü örenlerin ve renklerle uğraşanların dünyasında mutlaka bulunduğu da...
Hayat olabildiğince ağır yüküyle, gergin ve de yoğun temposuyla sürerken, insanlar stresten arınabilmek adına yeni yöntemler arayışında...
Son birkaç aydır gündemde Esrarengiz Bahçe adında inanılmaz satan bir kitap var, duymuşsunuzdur. Johanna Basford'un kendi desen tasarımlarını renksiz biçimde sayfalara döktüğü, ''Her Yaş İçin Boyama ve Desen Tamamlama'' içerikli bu kitap 22 ülkede 1,5 milyondan fazla satmış. Boyama kitapları çocuklar için diye bilinir, ancak kitaba en çok büyüklerden talep gelmiş. Bu da; insanların ciddi anlamda dış dünyadan uzaklaşmaya ve stres atmaya ihtiyacı olduğunun en büyük kanıtı değil mi?
4,5 yaştan başlamak üzere yaşamı boyunca isteyen herkesin mandala çizebileceği ifade ediliyor. Beynin sağ lobunu aktive ettiği, beyni dengelediği için giriş seviyesi Alzheimer hastalarında tedavi etkisi olduğu saptanmış.
Duvarlara, kumaşlara, taşlara ya da kâğıda…
Siz de mandala çizin. Dış dünyadan uzaklaşın ve gevşeyin. Denetlemeyi öğrendiğiniz zihninizi huzura kavuşturun.
Üstelik eliniz zamanla pratik kazanacak ve sanatsal çizimlere doğru da yol alacaksınız...
Ben de bununla ilgili bir yazı yazacaktım bak, iyi hatırlattın:-)
YanıtlaSilTaşların çok güzel olmuş, bayıldım:-)
Taşların küçük olduğu anlaşılsın diye kalemlerin yanında görüntüledim Handan. Her birinin çizimi 15 dakikadan daha kısa sürdü. Acemice figürler olsa bile güzel görünüyor. Teşekkür ederim.Ve çok zevkli bir uğraş. Bekliyorum yazını :)
SilKesinkilke bir sanat ... Ben de çok seviyorum objelerle ilgili uğraşları ama şimdilerde iş / ev pek vakit ayıramıyorum.. Bloğunuzu takibe aldım , eminim çok şey öğreneceğim sizden.. Benim bloğuma da beklerim. Sevgiler..
YanıtlaSilwww.grilady.blogspot.com.tr
Bence yoğunluğunuzun arasına yarım saatliğine bile olsa siz de sıkıştırın. O rahatlatıcı etkiyi hissedin. Küçük bir taş ve kalem. O kadar..
SilZiyaretiniz için teşekkürler. Sevgiler...
Kusursuz simetri nasıl yok yahu? Resmen kusursuz simetrik çizmişsiniz :) Tabii bu da sizin yeteneğinizi gösteriyor. Kusursuz yapmaya uğraşmadığınız halde muhteşem olmuş. Asimetrik olsa ben kesin fark ederdim :)) Ellerinize sağlık.
YanıtlaSilGüzel bakan güzel gözleriniz güzel görmüş bence :) Çok teşekkür ederim iltifatlarınız için. Ama inanın mütevazılıktan falan söylemedim. Örneğin; siyah kalemle çizdiğim taşın merkezine bir dikkat edin. Başlamış, fakat ne çizeceğime karar veremeyip sıkışıp kalmışım orada. Yarısı başka yarısı başka olmuş. 8 yaprak olsun da ona göre büyüteyim derken nerelerden yaprak çıkarmışım :))
SilTekrar teşekkürler, sevgiler...
Ben hiç çizemezmişim gibi geliyor!
YanıtlaSilEsrarengiz bahçeyi alayım dedim ama iki çocukla henüz zamanının gelmediğine karar verdim sonra :P
Gözünde büyüttüğün kadar değil, neden çizemeyesin?
SilTaşa çizmek en kolayı ve en rahatı üstelik. Avucunun içindeki küçük bir taşa, dilediğin her yerde çizebilirsin. Çok fazla büyütmek şart değil. Minik figürlerle başla, bak nasıl seveceksin.
Esrarengiz Bahçe'ye ben de niyetlenmedim. Kendin çizmek daha iyi :P
Benim de ihtiyacım var, sanırım.
YanıtlaSilDurduğun kabahat o halde...
SilTaşa çizmeye karar verirsen düzgün taşlar topla. Misal, fotoğraftaki beyaz taşın çizime en uygun taş olduğu ortada. Çünkü mermerimsi, açık renk ve pürüzsüz.
Harika olmuş çizimlerin Zeugmacığım.. Mandala ne kadar yaygınlaştı.. Aslında bizim Anneannelerimize kadar uzanan; tığ işleri, etamin işler, kanaviçeler,iğne oyaları..vb. de benzer motifleri hep görürüz. Özellikle kanaviçe işlerin öncelikli şablon çizimleri adeta 'MANDALA'. Belki işin bilimsel yanı o kadar düşünülmemişti. Ama yine batılı pek çok konuda olduğu gibi her aktiviteyi ne güzel dünya pazarına sunuyor. Farkındalık yaratıyorlar. Her şey bir yana, güzel bir hobi, güzel bir terapi..Bilgilendiren yazı için de ayrıca teşekkürler canım.. Ellerine sağlık Zeugmacığım.. Sevgilerimle...
YanıtlaSilDoğru söylüyorsun. Bu ara mandalanın da çizme/ boyama aktivitelerinin de bu kadar yaygınlaşma nedeni Batılıların olayı dünya pazarına sunmasıyla alâkalı. Ben de zaten o yüzden alt kısımda ''Esrarengiz Bahçe'' adlı kitaptan bahsettim.
SilGerçek olan bir şey varsa mandala çizmenin meditasyon etkisi yapıp insanı farkedilir şekilde rahattattığı. Aslında ileri boyuta taşıyıp daha büyük ebatta ve çok renk kullanarak çalışmalı, diye düşünüyorum.
Ben de güzel görüşlerin için teşekkür ederim Esinciğim. Sevgilerimle...
İnsan kişiliğinin derinliklerine daldıkça temelde ne kadar gizemli ve ilginç şeyler ortaya çıkıyor. Çocuk resimlerinde renkler ve çizilen şekiller çok şey anlatır. Ruh sağlığı bozulan insanların çizdiği resimlerde iç dünyasını anlatan pek çok şey bulunur.
YanıtlaSilÇizimler bana Aborjinler'in desnlerini hatırlattı. Tişörtlerin üstüne baskıyla desenler yapıyorlar, her biri sanat eseri gibi ve özgün desenler.
Taşların renk ve desenleri harika olmuş. Elinize sağlık.
Meditasyon etkisi yapacağı kesin, çünkü insanın iç dünyasına bir yolculuk sağlıyor.Rahatlatıyor, zihni boşaltıyor.
Çocuğa resim çizdirmek, yaşadığı birtakım psikolojik sorunların tanımlanmasında psikologlar, psikoterapistler ya da pedagogların sağlıklı bir değerlendirme yapabilmeleri, ona göre tedavi uygulamaları için sıklıkla başvurulan bir yöntemmiş gerçekten. Büyükler için uygulandığına da bazı filmlerde şahit olmuşuzdur.
SilKağıt üzerine çizdiğim desende ana hatlar için pergel ve cetvel kullandım.Dışa doğru büyüyen 4 daire ve merkezden geçen 8 çizgi. Gerisi doğaçlama. Yine içimden o an hangi figür geçtiyse aynı şekilde devam edip çoğaltarak.
Aborjin desenleri nasılmış netten bir aratayım, merak ettim öğretmenim.
Beğenmeniz beni sevindirdi öğretmenim.Teşekkür ederim.Taş çizmek öyle zevkli ki. Ve kesinlikle zihni boşaltıyor...
Merhaba, ben daha yeni gördüm bu yazıyı:) Ne güzel olmuş taşlar:) Ben hala denk geldikçe, vakit buldukça boyuyorum:) Teşekkürler ayrıca, beni de düşündüğünüz için:)
YanıtlaSilMerhaba, taşa mandala olayını ilk defa sizde görmüş ve bayılmıştım. Çok teşekkür ederim. Beğendiğinize sevindim hocam :) Ben de vakit buldukça boyamak istiyorum ama uygun taşım kalmadı.
SilAma bu posta bir şeyler olmuş biliyor musunuz. İlk görsele tıkladığımda dev gibi bir şey geldi. Görsel en az 5-6 misli büyük. Dahası Mutlu Eller'in altındaki link çalışmıyor. Sizin boyamalarınıza link vermiştim oysa. Blogger bana çok çektiriyor. Üst üste 2 şablon değiştirdim, o yüzden mi acaba :(