meditasyon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
meditasyon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21/02/2020

Siperli Örgü Şapkalar Favorim

Örgü örmek; son zamanların fiziksel ve ruhsal anlamda terapi yerine geçtiği bilimsel olarak kanıtlanmış, pek çok insan ve kurum tarafından uygulamaya alınmış en yeni aktivitesi...

Örgü örmenin konsantrasyonu dengede tuttuğu, stresi ve depresyon eğilimini yok edip rahatlama sağladığı, özgüven artırdığını bilmeyen yok artık.

Üstelik bu öyle bir uğraş, öyle bir artısı var ki uygulama sonrası somut bir armağan ve de hatıra niteliğinde elinizde! Her birine içinizi aktardığınız, oluştururken kendi kendinize meditasyon sağladığınız, rengârenk, harika armağanlar. El emeğiniz, göz nurunuz! Üstelik bunun için yalnızca iki adet örgü şişi ve birazcık yün yeterli. Dilediğiniz her yerde, sessizce örün.

Örgü örmek; Harvard Üniversitesi'nden Dr. Herbert Benson'ın rahatlama yansımalarını anlattığı ve yaşamak adına, herhangi bir kelime, ses, cümle, egzersiz ya da duayı tekrarlamanın kalp atış hızını, kas gerginliğini, beyin dalgalarını ve kan basıncını azalttığını anlattığı ''The Relaxation Response'' adlı kitabı ile bağdaştırılıyor. Bu tanımlama ile de örgünün bir tür meditasyon olduğu örnekleniyor.

Bu yazdıklarımı bizzat deneyimleyip örgü örmenin en güzel terapi yollarından biri olduğunu iyi bildiğimden boşluklarımı örgü ile doldurmaya çalışıyorum ben de. Birkaç yıl önce mandalaya el atmıştım ama bence örgü örmek tam bana göre. Günde on beş dakika örsem bile öyle iyi geliyor ki. Oturup dinlenmem gerektiğinde, canım bir şeylere sıkıldığında kafayı boşaltmak adına tam bir meditasyon gerçekten. Televizyon haberlerini ya da açık oturumları izlerken de vazgeçilmezim.

06/03/2018

Örgü ile Terapi

Strese karşı terapi yollarından biri de örgü örmek kesinlikle. El emeğiyle ortaya bir şeyler çıkarmak bünyeye gerçekten iyi geliyor. Renk renk iplikleri parmağınızı kullanarak tekrarlayan bir işlemle harika motiflere dönüştürürken sadece eğlenmekle kalmıyor, kendinize daha sağlıklı ve huzurlu bir yaşam da örüyorsunuz.

Abarttığımı düşünmeyin. Örgü örmek insanları her yönden iyi hissettiren son derece rahatlatıcı bir uğraş. Bunu yalnızca ben söylemiyorum. Profesyoneller de onaylıyor. Biraz araştırırsanız örgünün fiziksel ve ruhsal yönden insanlara nasıl yardımcı olduğunu göreceksiniz.
Misal, İngiltere'de Stitchlinks adında bir grup var. Hastanelerde, okullarda, bakım evlerinde ya da iş yerlerinde ''örgü terapi grubu ağları'' oluşturan bir grup. Web sitelerinde diyorlar ki: ''Terapi amaçlı örgü, sağlık hizmetlerine sağladığı yararlar açısından önde gelen klinikçiler ve akademisyenler tarafından 'resmi olarak' kabul ediliyor.''
Örgünün konsantrasyon arttırma ve aşırı enerjiyi kanalize etme gibi bir görevi daha varmış ve Caleigh Murtaugh adlı Torontolu bir öğretmenin 7-8 yaş grubu öğrencileri için başlattığı bir örgü kulübü ile kanıtlanmış. Ellerini kullanarak odaklanmak içlerinde özellikle hiperaktif çocukların bulunduğu gruptaki çocuklara fazlasıyla yardımcı olurken, başarı duygusu tatmaları da sağlanmış. Örgü, sancılı bir gündemden sıyrılmanın yolu aynı zamanda. Teknoloji yorgunu bünyeyi sıfırlayıp tazelenmek için kimi zaman. Kendimize has düşüncelerle baş başa kalmak için eşsiz bir fırsat...

Metafizikle de ilgisi olduğu söylenen ve çizerek gerçekleşen bir tür meditasyon yöntemi olan mandaladan şurada bahsetmiştim. Renk renk ipliklerle minik motifler örmek bir tür mandala aslında. Annelerimizin özenle ördüğü danteller, paspaslar, tıpkı mandala gibi merkezden başlayıp dışa doğru büyüyen desenlerden oluşmuyor mu? Dünya genelinde pek çok dinde ve kültürde yer alan mandala Osmanlı motiflerinde, özellikle camilerdeki kubbelerin iç kısımlarındaki ''kalem işi'' ya da ''çini'' adı verilen motiflerin de ta kendisi! İçsel bir derinlikle üretim tekniği olarak tasavvufta yer alan ve altınla süsleme sanatı da denilen tezhip ona keza...

Günümüz insanı için gitgide daha çekici hale gelen bu uğraşları araştırdığınızda daha pek çok çeşide rastlayabilirsiniz. Desen ve boyama kitaplarına eklenen ve 999 basit çizgi bir araya geldiğinde ortaya nelerin çıkabildiğine şaşırttığı, ''uğraşırken geçecek zaman diliminin size nasıl iyi geleceğini tahmin bile edemeyeceğiniz'' söylenen ''1000 Nokta İkonlar'' kitabı gibi...

Görsellerden de anlaşıldığı gibi ben bu aralar renk renk motifler örüyorum. Günde 1 motif. Maksimum 15 dakikamı alıyor. Dünyadan bir süreliğine uzaklaşıp kendi iç dünyamla baş başa kalmak ve huzur duymak için yetip de artıyor bile. Fikri blog arkadaşlarımdan almaktaydım, kendi çapımda devam ediyorum. Araya bir atkı ve bere ile eldiven bir de kendi icadım olan telefon (ya da gözlük) kılıfı sıkıştırdım. Üzerine de kanaviçe işlemeyi ihmal etmedim:)

* * *

Sözün özü; örgü örmenin insanı mutlu ettiği kesin.
Örgü ören insan, el örgüsü hediye alan insan, çevresinde örgü nesneler gören insan. Hepsi, herkes mutlu oluyor...

Yarn-bombing adı verilen örgü graffiti'yi bir düşünsenize!
''Örgü Bombalama'' bizim ülkemizde de hızla yayılmakta sanki. Kamusal alanları renk renk örgülerle donatan bu müthiş sokak sanatı ile ağaçlar, banklar, arabalar, hatta doğadaki kayalıklar dahi mutluluk verici bir sıcaklıkla kaplanıyor ve tabii ki kimse bu renkli görüntüler karşısında gülümsemesine engel olamıyor!

Ağaçtaki Yarn Bombing
Bu fotoğrafı ben çektim. Bir üstteki yarn bombing görselleri Pinterest'ten.


*   *   *






08/07/2015

Mandala İle Stres Atın!

Deniz kenarından topladığım sıradan taşlar bakın ne hale geldi. Bunlar tarafımdan çizilmiş ilk mandalalar.

Taşa çizim yapma olayını ilk kez Mutlu Eller'den öğrenmiş ve aklıma yazmıştım. Bu taşları çok da fazla takılmadan, tamamıyla doğaçlama ilerleyerek kısa sayılabilecek bir sürede tamamladım.

Sanatsal bir faaliyetten öte, meditasyon amaçlı anlık mandala çalışmalarında çok fazla özen göstermeye gerek olmadığı söyleniyor zaten. Dikkat edildiğinde figürlerimde kusursuz bir simetri yok. Mesafeler arasında, orantılar ve ebatlarda da eşitlik olduğu söylenemez. Yine de genel bir bakış atıldığında göze hiç de fena gelmiyor. Bu taşlar dekoratif amaçlı bile kullanılabilir.

Mandala, Hayat Çemberi (Life Circle) anlamına gelen ve Hint kökenli dinlerde metafizikle de ilgisi olduğu söylenen bir meditasyon yöntemi. Kişinin kendiyle baş başa kalma hali.

Çizen kişi içsel figürlerini resmettiğinden, bir bakıma ruhun aynası demek olan mandala ile beraber gelen ise gevşeme, rahatlama, artmış bir farkındalık ve tabii ki huzur duygusu. Daha ne olsun, öyle değil mi? Ve mandalada çizimlerin içinizden geldiği gibi akması, anlık olması hedef nokta olduğundan an’ı yavaşlatmak adına öyle harika bir eylem ki! Çünkü dinginlik ve sakinlik içinde, ciddi anlamda bir sabır yoluna giriliyor. Kendi içsel akışınızı, içinizden geldiği şekilde değiştireceğiniz çizgilere semboller inşa ederek, bunun devamlılığını sağlayarak ilerliyorsunuz. Söylendiği gibi kişiyi arındırıp öz varlığına ulaştıran, zihnini denetleyip huzura kavuşturan bir sanat kesinlikle.


Bu da kâğıda çizdiğim ilk mandala. Aslında çizimleri yorumlayanlar, hatta çizerken niyet yükleyenler varmış.
Oluşturduğum figürler şaşırttı beni sonradan. Misal, çiçeklerim ters yüz. Kim bilir iç dünyam neler diyormuş o an.

Dünya genelinde pek çok dinde ve kültürde yer alan mandala Osmanlı motiflerinde, özellikle camilerdeki kubbelerin iç kısımlarında bulunan ve ''kalem işi'' ya da ''çini'' diye adlandırılan motiflerin ta kendisiymiş örneğin.
Hatta kadınlarımızın küçük motifler halinde örüp birleştirdikleri dantellerin, masa örtülerinin de mandala olduğu söyleniyor. Örgü örenlerin ve renklerle uğraşanların dünyasında mutlaka bulunduğu da...

Hayat olabildiğince ağır yüküyle, gergin ve de yoğun temposuyla sürerken, insanlar stresten arınabilmek adına yeni yöntemler arayışında...
Son birkaç aydır gündemde Esrarengiz Bahçe adında inanılmaz satan bir kitap var, duymuşsunuzdur. Johanna Basford'un kendi desen tasarımlarını renksiz biçimde sayfalara döktüğü, ''Her Yaş İçin Boyama ve Desen Tamamlama'' içerikli bu kitap 22 ülkede 1,5 milyondan fazla satmış. Boyama kitapları çocuklar için diye bilinir, ancak kitaba en çok büyüklerden talep gelmiş. Bu da; insanların ciddi anlamda dış dünyadan uzaklaşmaya ve stres atmaya ihtiyacı olduğunun en büyük kanıtı değil mi?
4,5 yaştan başlamak üzere yaşamı boyunca isteyen herkesin mandala çizebileceği ifade ediliyor. Beynin sağ lobunu aktive ettiği, beyni dengelediği için giriş seviyesi Alzheimer hastalarında tedavi etkisi olduğu saptanmış.
Duvarlara, kumaşlara, taşlara ya da kâğıda…
Siz de mandala çizin. Dış dünyadan uzaklaşın ve gevşeyin. Denetlemeyi öğrendiğiniz zihninizi huzura kavuşturun.
Üstelik eliniz zamanla pratik kazanacak ve sanatsal çizimlere doğru da yol alacaksınız...