2015/11/21

Çeşme Aşk Festivali

''Kasım'da aşk başkadır'' derler hani. Tam isabet. 21-22 Kasım'da Çeşme'de ''Aşk Festivali'' var. Çeşme Belediye Başkanı ülkemizin ve dünyanın en büyük ihtiyacının hoşgörü, sevgi ve aşk olduğunu ifade ederek böyle bir festival düzenlemekten mutlu olduklarını söylemiş ve bu duyguları yeniden canlandırmayı umduklarını belirtmiş.

Bence çok isabetli bir karar alınmış. Hep mi gerilim yaşayacak bu millet, yeter! Ne kadar da yorgun, yılgın ve bezginiz hepimiz...

Özellikle bu sıralar ihtiyaç vardı böyle bir şeye. Doping etkisi olsun biraz. Şiir dinletileri, konserler, karikatürist performansı, dans ve film gösterileriyle dolu dolu bir festival gerçekleşiyor şu an Çeşme'de...

Ülkemizde bir ilk olma özelliği taşıyan festival, Çeşme'nin Dalyan yöresinde yaşanan gerçek bir aşktan esinlenilerek düzenlenmiş. Hikâyesi beni öyle çok etkiledi ve yaşanan platonik aşk öyle hüzünlü ki...

Nezir Kaya'nın hikâyesi Ege'de yaşayan pek çok insan gibi göç ile başlıyor. Kaya ailesi zor şartlar altında gerçekleşen ve Selanik'ten Çeşme'ye uzanan bir yolculuk sonrası şimdiki adı Dalyan olan Köste'ye yerleşiyor. Tuttuğunu koparan yağız bir Anadolu delikanlısı olan Nezir, sarışın, boylu poslu, cüsseli bir genç. Gücü kuvveti de bir hayli yerinde. Ancak, çocukken geçirdiği bir rahatsızlık onu sağır ve dilsiz bırakmış.

Sessiz sakin hayatında kendi yaptığı küçük kayığıyla balık avlayarak ekmeğini kazanan Nezir Kaya, bir taraftan da meraklı bakışlara aldırmadan ilginç işlerle uğraşmaktadır. Tıpkı Hazerfan gibi büyük bir uçurtma yapıp Köste'nin üzerinde uçtuğu, evinin altında 10 metre uzunluğunda, kendi yapmış olduğu bir tekne bulunduğu kulaktan kulağa yayılmaktadır.

Günlerden bir gün Rum güzeli Tinika, Sakız Adası'ndan Köste'ye ziyarete gelir.
Ve... Tinika'ya görür görmez vurulan Nezir kara sevdaya tutulur...

O günden sonra gözleri sürekli Tinika'nın yaşadığı Sakız Adası'ndadır, gönlü ferman dinlemez artık. Tinika için alev alev yanıp tutuşmaktadır. Onu görmek için sadece taş ve çamur kullanarak tam üç kez farklı yüksekliklerde kule inşa eder tek başına. İlk iki kuleyi harçsız yaptığı ve yeterince yüksek olup Tinika'yı göremediği için yıkar. Yalnızca geceleri çalışarak yaptığı son kule 30 metre yüksekliğinde 4 metre enindedir. Tepesine çıktığında onca mesafeden sevdiğini göremeyecek olduğunu bilse de onun yaşadığı adayı görebilmek uğruna devasa bir kule yaparak gökyüzüne meydan okumuştur Nezir. Kuleye çıkıp sevdiği kadının bulunduğu Sakız Adası'nı uzun uzun seyreder durur.

Denize meydan okur sonra... Tinika'ya ulaşmak, onu görmek ister. 25 tenekeyi birleştirerek yaptığı kayığa çuvaldan uçurtmalar yapıp yelken olarak takar ve Sakız Adası'na ulaşır gerçekten. Defalarca gider hem de. Her defasında farklı türden kayıklar yaparak gider. Yunan polisi çıkar karşısına. Engelli oluşu nedeniyle olan biteni anlatamayınca, bir de pasaportu olmayınca casus zannedilip tutuklanır. Dayak atarlar Nezir'e, işkence ederler. Annesi kaymakamlığa "kayıp" başvurusu yapar bu arada. ''Sakız Adası'nda casus yakalandığı'' haberi de halk arasında kısa sürede yayılınca Dalyan'a gidip gelen Yunanlılar Nezir'i tanır ve gerçek ortaya çıkar. Böylece "bir daha gelmemesi" şartıyla serbest bırakılır.

Onca dayak ve işkence kâr etmiş midir peki? Yine gider, defalarca gider. Her seferinde geri gönderirler Nezir'i; ama o asla pes etmez. Ta ki kendisine armağan edilen bisikletle evine giderken geçirdiği kaza sonrası yaşama gözlerini kapayana dek...

Nezir Kaya 1935- 1980 yılları arasında yaşamış Dalyan'da.
Aradan yüzyıllar geçmemiş belki. Ancak, nasıl ki Kerem Aslı için dağları deldi, Mecnun Leyla için çölleri aştıysa,
Nezir de hem gökyüzüne hem denize işte böyle inanılmaz biçimde meydan okumuş Tinika'sı için...
Ardında dillere destan bir aşk hikâyesi bırakmış...


Nezir'in yaptığı ve ne yazık ki 1992 yılında görevde olan olan
Belediye Başkanı tarafından yıktırılan kule