2015 Temmuz ayındaki kadar sıcak görmediğimizi yazmıştık sürekli. Canımızdan bezdirecek, kıpırdayacak hal bırakmayacak kadar sıcaktı gerçekten.
Görülmemiş bir rekor kırılmaktaymış meğer. Sıcaklıkların kayıt altına alındığı 1880'den bugüne yeryüzünde görülmüş en sıcak ay geçtiğimiz temmuz ayı imiş. Hatta Amerikan Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA) bunun son 4 bin yılda görülmüş en sıcak ay, dünyanın Tunç Çağı'ndan bu zamana değin yaşadığı en sıcak mevsim olabileceğini belirtmiş (Bkz).
Dehşet içinde kaldım resmen! Ya bundan sonraki temmuzlar, ağustoslar, yazlar ve kışlar ne olacaktı? Daha da beterleri olursa nasıl dayanacaktık?
Derken, geçtiğimiz günlerde bu korkumu tetikleyen bir açıklama geldi: Dünya Meteoroloji Örgütü, El Nino adlı doğa olayının, 2015 yılının son yarısında etkisini giderek artırıp son 50 yılın en güçlülerinden biri olabileceğini söyledi!
İşte size hava durumu ile ilgili endişe veren bu radikal değişikliklerin gerçek sebebi: EL NİNO
İngiliz meteoroloji uzmanlarına göre bugüne kadar küresel ısınma ile ilgili en belirgin etkiler bu kış yaşanacak, dünyanın pek çok bölgesinde benzeri görülmemiş büyüklükte doğal felaketler meydana gelecek! Fırtınalar, kasırgalar, seller vuracak!
ABD ve Avrupa'nın kuzeyinde aşırı soğuklar etkili olurken ABD'nin güneyi ve Güney Avrupa ülkelerinde, içlerinde Türkiye'nin de bulunduğu Akdeniz ülkelerinde ise daha ılık, ancak fırtına, kasırga, hortum ve sel felaketlerinin sık gerçekleşeceği ''ıslak'' bir kış mevsimi yaşanacak.
El Nino, yılın sonuna rastladığı ve doğumuyla bağdaştırıldığı için ''İsa'nın Oğlu'' anlamına gelen İspanyolca bir kelime. Kasırgaları tetikleyen kuvvetli meteorolojik olaylara neden olan ve yaklaşık bir yıl süren bir doğa olayı. Doğu ve Ekvatoryal Pasifik Okyanusu yüzey suyunun aşırı ısınması ile karakterize edilen dünyanın en güçlü periyodik iklim dalgalanması... Atmosferin genel dolaşımını da etkilemesi küresel hava ve iklim üzerinde oldukça geniş boyutta etki yaratıyor.
Sıcak ve bunaltıcı hava dalgaları, ölümcül fırtınalar, hortumlar, seller, yoğun kar yağışları, donlar, heyelanlar, kuraklıklar ve hatta yangınlar... Bunların hepsi El Nino'nun eseri.
Okyanus sularının ısınmasına bakılarak hazırlanan raporda bir önceki ''Süper El Nino'' uyarısı 1997-1998 için yapılmış. O tarihlerde gerçekleşen Linda adlı kasırganın hızı saatte 295 kilometre imiş. Bu yıl ise Meksika’da rüzgar hızı 325 kilometreye ulaşarak Linda'yı sollamış olan Patricia kasırgası nedeniyle Büyük Okyanus kıyılarındaki bazı bölgelerde olağanüstü hal ilan edildi. En üst seviye olan 5.kategorideki Patricia, Batı yarıkürede kayıtlara geçmiş en şiddetli kasırga oldu. Tetikleyicisi ise elbette ki bu yılın güçlü bir El Nino yılı olması.
Şimdi de şu kasırgaların isimlerine gelelim mi?
Bence bu önemli. Çünkü konuyla ilgili öyle çok yerde yanlış bilgiye rastlıyorum ki. Bütün kasırgaların adının kadın adı olduğunu iddia edenler var en başta. Hatta bir de soru üretmişler. ''Amerika'da kasırga isimlerine neden kadın adı veriliyor?'' diyorlar. Çünkü ikisi de giderken hem arabayı hem evi götürüyormuş.
Hay Allah, güler misin, ağlar mısın?
İlk kez 19. yüzyılın sonlarında Avustralyalı bir meteorolog kasırgalara isim koymaya başlamış ve kadın ismi tercih etmiş. Bu doğru. Fikri benimseyen Amerika Ulusal Kasırga Merkezi olayı 1953 yılı itibariyle resmi olarak yürürlüğe koymuş. Tarihi çok öncelere dayanmıyor yani. Ancak, 1979'dan sonra kadın isimlerinin yanına erkek isimleri eklenmesine karar veriliyor.
Şu şekilde:
Görülmemiş bir rekor kırılmaktaymış meğer. Sıcaklıkların kayıt altına alındığı 1880'den bugüne yeryüzünde görülmüş en sıcak ay geçtiğimiz temmuz ayı imiş. Hatta Amerikan Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA) bunun son 4 bin yılda görülmüş en sıcak ay, dünyanın Tunç Çağı'ndan bu zamana değin yaşadığı en sıcak mevsim olabileceğini belirtmiş (Bkz).
Dehşet içinde kaldım resmen! Ya bundan sonraki temmuzlar, ağustoslar, yazlar ve kışlar ne olacaktı? Daha da beterleri olursa nasıl dayanacaktık?
Derken, geçtiğimiz günlerde bu korkumu tetikleyen bir açıklama geldi: Dünya Meteoroloji Örgütü, El Nino adlı doğa olayının, 2015 yılının son yarısında etkisini giderek artırıp son 50 yılın en güçlülerinden biri olabileceğini söyledi!
İşte size hava durumu ile ilgili endişe veren bu radikal değişikliklerin gerçek sebebi: EL NİNO
İngiliz meteoroloji uzmanlarına göre bugüne kadar küresel ısınma ile ilgili en belirgin etkiler bu kış yaşanacak, dünyanın pek çok bölgesinde benzeri görülmemiş büyüklükte doğal felaketler meydana gelecek! Fırtınalar, kasırgalar, seller vuracak!
ABD ve Avrupa'nın kuzeyinde aşırı soğuklar etkili olurken ABD'nin güneyi ve Güney Avrupa ülkelerinde, içlerinde Türkiye'nin de bulunduğu Akdeniz ülkelerinde ise daha ılık, ancak fırtına, kasırga, hortum ve sel felaketlerinin sık gerçekleşeceği ''ıslak'' bir kış mevsimi yaşanacak.
El Nino, yılın sonuna rastladığı ve doğumuyla bağdaştırıldığı için ''İsa'nın Oğlu'' anlamına gelen İspanyolca bir kelime. Kasırgaları tetikleyen kuvvetli meteorolojik olaylara neden olan ve yaklaşık bir yıl süren bir doğa olayı. Doğu ve Ekvatoryal Pasifik Okyanusu yüzey suyunun aşırı ısınması ile karakterize edilen dünyanın en güçlü periyodik iklim dalgalanması... Atmosferin genel dolaşımını da etkilemesi küresel hava ve iklim üzerinde oldukça geniş boyutta etki yaratıyor.
Sıcak ve bunaltıcı hava dalgaları, ölümcül fırtınalar, hortumlar, seller, yoğun kar yağışları, donlar, heyelanlar, kuraklıklar ve hatta yangınlar... Bunların hepsi El Nino'nun eseri.
Okyanus sularının ısınmasına bakılarak hazırlanan raporda bir önceki ''Süper El Nino'' uyarısı 1997-1998 için yapılmış. O tarihlerde gerçekleşen Linda adlı kasırganın hızı saatte 295 kilometre imiş. Bu yıl ise Meksika’da rüzgar hızı 325 kilometreye ulaşarak Linda'yı sollamış olan Patricia kasırgası nedeniyle Büyük Okyanus kıyılarındaki bazı bölgelerde olağanüstü hal ilan edildi. En üst seviye olan 5.kategorideki Patricia, Batı yarıkürede kayıtlara geçmiş en şiddetli kasırga oldu. Tetikleyicisi ise elbette ki bu yılın güçlü bir El Nino yılı olması.
Şimdi de şu kasırgaların isimlerine gelelim mi?
Bence bu önemli. Çünkü konuyla ilgili öyle çok yerde yanlış bilgiye rastlıyorum ki. Bütün kasırgaların adının kadın adı olduğunu iddia edenler var en başta. Hatta bir de soru üretmişler. ''Amerika'da kasırga isimlerine neden kadın adı veriliyor?'' diyorlar. Çünkü ikisi de giderken hem arabayı hem evi götürüyormuş.
Hay Allah, güler misin, ağlar mısın?
İlk kez 19. yüzyılın sonlarında Avustralyalı bir meteorolog kasırgalara isim koymaya başlamış ve kadın ismi tercih etmiş. Bu doğru. Fikri benimseyen Amerika Ulusal Kasırga Merkezi olayı 1953 yılı itibariyle resmi olarak yürürlüğe koymuş. Tarihi çok öncelere dayanmıyor yani. Ancak, 1979'dan sonra kadın isimlerinin yanına erkek isimleri eklenmesine karar veriliyor.
Şu şekilde:
2006- Alberto, Beryl, Chris, Debby, Ernesto, Florence, Gordon, Helene, Isaac, Joyce, Kirk, Leslie, Michael, Nadine, Oscar, Patty, Rafael, Sandy, Tony, Valerie, William
2007- Andrea, Barry, Chantal, Dean, Erin, Felix, Gabrielle, Humberto, Ingrid, Jerry, Karen, Lorenzo, Melissa, Noel, Olga, Pablo, Rebekah, Sebastien, Tanya, Van, Wendy
2014- Arthur, Berta, Cristobal, Dolly, Edouard, Fay, Gonzalo, Hanna, Isaias, Josephine, Kyle, Laura, Marco, Nana, Omar, Paulette, Rene, Sally, Teddy, Vicky, and Wilfred
Amerika Ulusal Kasırga Merkezi kasırgalar için isim tabloları oluşturuyor. Her yıl için 21 adet isim ve 6 listeden oluşan tablo, bir erkek bir kadın ismi şeklinde sıralanarak A'dan Z harfine gidiyor ve bu liste 6 yılda bir tekrar ediyor. Eğer bir kasırga çok sayıda can ve mal kaybına sebep olmuşsa, "efsane" oluyor. Kasırgaya verilen isim listeden çıkarılıp yeni bir isim ekleniyor. Örnek mi?
2005'te New Orleans'ta korkunç zararlara yol açan Katrina listeden çıkarılan isimlerden en ünlüsü. 1953'ten beri 40 kasırganın ismi bu şekilde listeden alınarak bir daha kullanılmamış.
Anlayacağınız; şiddetli kasırgaların çoğunlukla kadın ismi taşıması sadece bir tesadüf...

küresel ısınmayı durdurmanın anahtarı küresel sermayenin elinde olduğu müddetçe daha bol bol vurgun yeriz.
YanıtlaSilO anahtarı bırakmaya niyetleri yok.
SilDoğa en başından beri insan denen felaketten uzak, kendi halinde süregelmiş olsa mis gibi mevsimlerimiz olacaktı. Dünya ne hale gelebiliyormuş!
Yazıyı okurken üşümem arttı. 2015 de çok soğuk üstüne üstlük hastalık noktasında dirençli organizmalar bizi korkutmuştu.
YanıtlaSilKasırgalara kadın isimleri ünlendiyse -gülüyorum- bizim yapamadığımızı doğa olayları yapıyor; diyerek yüreğimin yağları eridi. Nedense!
Şaka bir yana; doğanın artık şakası yok. O olmadan biz yaşayamayız, ama o biz olmadan da dünyanın efendisi.
Sevgilerimle.
Vitamin ve minarallere ağırlık vermek, bünyeyi güçlü halde tutmak gerek. Soğukalgınlığıyla gelen hastalıklar, grip mikrobu vb, zayıf bir bünyeyi hemen yakalıyor ve o hastalık geçmek bilmiyor.
Sil,
En çok zarar verenler kadın ismi verilen kasırgalarmış tesadüfen. Zaten pek çok kadına gönüllü olarak AFET ismi verilmiyor mu? Değişen bir şey yok. Yalnız giderken evleri arabaları sürükleyip götürmesin yeter :)
Doğanın şakası falan yok elbette. Sıcakların gelip dayandığı nokta ortada. Görmemek için kör olmak gerekiyor. Dev gibi bir uyarı mesajı bu aslında...
Sevgiler bahçe perim...
Siyah Beyaz, hareketli resime bakarken icim bir tuhaf oldu... ne korkunc bir manzara.
YanıtlaSilAllah hepimizi korusun böyle felaketlerden.
Dünya yaşadıkları ve yaşayacağı öngörülenlerle komple tuhaf ve de korkunç ki artık...Antalya'da bile hortum olayları meydana gelmeye başladı. İç açıcı bir şeyler yazmak isterdim ama böyle de bir gerçekle iç içeyiz maalesef. Amin, Allah korusun hepimizi...
SilKüresel ısınmayla birlikte dünyanın bütün dengeleri alt üst oldu. İnsanoğlunun bunda suçu çok büyük. Mevsimlerin bile normal seyrini bozduk. El nino ile ile ilgili ne çok bilgi edindim sayfanda Zeugmacım. En çok kadın isimlerine gerekçe gösterilen duruma güldüm :) biz kadınlardan ne çok korkuyorlar yahu! :)) hemen de komplekse girmişler ve 2015'ten sonraki kasırga isimlerine bir erkek bir kadın isimleri koymuşlar, bakar mısın ;) şaka bir yana gelecek olan bu çetin kış şartlarına karşı hazırlıklı olmakta fayda var. Vücut direncini yüksek tutacak vitamin ve mineral ağırlıklı enerji veren gıdalar tüketmeli. Önemli hatırlatma için teşekkür ederim . 'Allah korusun milletimizi, hepimizi!' diyerek duamızı yapalım ama öncesinde biz tedbirimizi alalım.. Sorunsuz güzel bir hafta dilerim Zeugmacım....Sevgilerimle...
YanıtlaSilYazınızı okurken adeta iliklerimize kadar esintiyi ve soğuğu hissettik. Öylesine gerçekçiydi.Fotoğraflar da aynı şekilde etkileyiciydi. Bu yıl güneyde de son yılların en sıcak yazı yaşandı. Mersin'de kent merkezinde çöl tozları nefes aldırmadı. Yaylalarda Temmuz ve Ağustos aylarında şiddetli sağanak yağışları, hatta dolu yaşandı. Yaşlılar ayva ve kuşburnunun çok olduğu yıllarda kışın çok sert geçeceğini söylerler. Hep de doğru çıkmıştır. Sanırım bu yıl da öyle olacak.
YanıtlaSilOzon tabakasındaki delik giderek büyüdü.Pek çok konuda umursamazlık insanoğlunu felakete sürüklüyor.