İki hafta önce, cumartesi sabahı, hafta sonu diye güzel bir kahvaltı hazırlamak üzere mutfaktayım. Her zaman yaptığım gibi ocağa çay koymakla işe başladım. Bu arada, kavanozda kalan son çayı kullandığım için boş kavanozu yeniden çayla doldurup rafa öyle kaldırmak istiyorum.
Ancak o da nesi? Elimdeki çay paketinin alt kısmı birdenbire açılıp içindeki çay olduğu gibi yere boşalmaz mı? Çaya değil, manzaraya yanarım!! Ohh harika! Güne ne güzel başladık! Bir kısmı halıya, bir kısmı fayanslara inmiş çay sayesinde mutfağın hali evlere şenlik!! Böylece kahvaltıdan önce elektrik süpürgesiyle temizlik faslı başlamış oldu sinir harbi içinde! ''Bu ne biçim paketleme!'' diye söylenmekten bir hal oldum.
Neyse, o geldi geçti. Az önce akşam yemeğinin üzerine içmek üzere ocağa çay koymak için yine mutfaktayım. Baktım, kavanozdaki çay yetersiz ve dolaptan yeni çay paketi çıkarıp doldurmak gerekiyor. Aldım paketi elime. Üst kısma yapıştırdıkları metalik renkte kalın bir bant var hani. Paketin uç kısımlarını toparlayıp birkaç kat yapıp onu yapıştırıyorlar. Sözüm ona kolay açılsın diye. Onu kaldırınca paketin katlanmış olan ağız kısmı kolayca açılıp ortaya çıkar her zaman.
Bandı ucundan tutup sökmeye çalışıyorum, ama mümkün değil!!
Bu seferki paketimiz de başka türlü çıldırtmak üzere dizayn edilmiş meğer. Zar zor kaldırdığım o banttan sonra altını da boydan boya yapıştırmamışlar mı? Hem de sanki Japon yapıştırıcı ile! İki kenarından tutup yapıştırıcıyı ayırmaya çalışıyorum, yok, olmuyor!! Paketin ağzını ilk kez yapıştırılmış görüyorum. Ve açılmıyor! Bir bıçak bulup bir katını keserek zor açabildim.
Elimi kesmek an meselesiydi ve bıçakla bile düzgün açılamadı. Gece gece resmini çektim. Şu hale, görüntüye bakın!
Evet, ÇAYKUR Filiz Çayı Yetkilileri. Denediğiniz yöntemlerin her biri ayrı çıldırtıyor.
Paketin üzerinde ''Bildiğiniz Lezzet Yeni Ambalajında'' diye amblem var bir de. Şaka gibi...
Lütfen şu çaylarınızı doğru dürüst paketleyin artık.
Hangi devirde yaşıyoruz? Yakışmıyor size...
Çay paketinin orta hali yok herhalde. Çok önemli ayrıntılar bunlar oysa..
YanıtlaSilBu arada senin yazın da hâlâ düşmemiş benimkini üç defa yeniden yayınladım öğlenden beri tık yok. Bu derde niye bir çare bulynmuyor, hayret...
Atla deve sanki. Alt tabanı çayı pakete koyacaksın, her seferinde başka sorun.
SilBenim yazılar iki sene olacak, sürekli böyle. Her seferinde gerilim.
Yeni uygulamalara geçmeden önce sorunlar için çözüm sunsalar keşke!
İlk paketteki sorunu bildirmişler belli ki, ama olması gerekenin 3 katını yapmışlar :)
YanıtlaSilBu kez de alta üste basmışlar yapıştırıcıyı.
SilHiç açılmamak üzere :)))
Bence yazmakla iyi etmişsin ama naçizane (ukalalık olarak alma ne olur)onların e-postası veya şikayet vs. formları varsa mutlaka yaz, bu yazının linkini de ver. Eğer ciddi bir müşteri hizmet anlayışları varsa ilgileneceklerini düşünüyorum. Sonuçta şirketler milyonlar verip müşterinin taleplerini anlamaya çalışıyorlar. Ben şimdiye kadar o kadar çok firmaya şikayet attım ki, genelde form oluyor dolduruyorum. Hatta yazdığım şikayet kısmını mutlaka KOPYALIYORUM ki, bazen tıklayınca gitmiyor, yeniden yazmak zorunda kalmıyorum o kadar tecrübeliyim:)))gidene kadar inat ediyorum mutlaka gönderiyorum şikayetimi, milka çikolata, Bahçivan peynir, koçtaş, bizim mahallenin postanesi, elektrik idaresi ilk aklıma gelenler hepsini şikayet etmişliğim var:)))
YanıtlaSilGeçmiş olsun..üzme tatlı canını yine de:)
Merak etme, bu konuda ben de çok tecrübeliyim. Hatta blogda ''Ürün Şikayeti Hikayem'' diye bir yazı var. Yani hikâyesi ile birlikte. Başıma gelen bir şey varsa direkt müşteri temcilcisini aramakla başlarım işe. Bugüne kadar hepsinde de haklı çıktım ve özürle birlikte telafi yoluna gidildi. Telafilerden biri markanın servis şubesinin kapatılmasına kadar gitti hatta:)
SilAncak buradaki mesele kişiye özel değil. Bahsettiğim ürün Türkiye genelinde aynen böyle. Hele o altı kendiliğinden açılıp onca çayın öcü gibi yere akması yok mu? İsteyen hemen gitsin yazıdaki çaydan 500 gr'lık bir paket alsın ve test etsin anlattıklarımı. Aynısını görecek. Ağzı yapışkanlı değilse altı açılacak. Yapışkan varsa açamayacak.
Bir de link göndermeme falan gerek yok sevgili Müjde. Firmalar zaten görüyorlar Google'da adlarını :) Sen öyle dedin diye aklıma geldi, az önce Google'a ''çaykur çay paketleme'' yazıp bir aratayım dedim. Ne gördüm bil bakalım:
7 Ekim 2015 tarihli yeni bir haber...
Çaykur, Rize’de dünyanın en modern çay paketleme fabrikasını inşa ediyor. İnşaat çalışması tüm hızıyla devam ediyor…
Demek ki bu şikayetler arşa çıkmış ve fabrika kurmaya karar vermişler.
Ay hadi inşallah :))
Çok teşekkür ederim ilgin için. Üzülmüyorum zaten. Rahatladım çoktan :)
Aaa:))çok utandım şimdi, desene tereciye tere satmışım:))))ne yapayım oluyor bazen:( kusura bakma, genelde komşularım vs. hiç şikayet etmezler sanırım o yüzden aklıma getiremedim...benden başka şikayet eden kimse yok çevremde:))
SilGoogle'a aratınca senin yazın çıktı ha? OH süper:)))iyi olmuş görsünler
Benim de bazıları telaffi ettiler bazısının umurunda olmadı:( (mesela milka hiç almıyorum artık milka çikolata ama Bahçivan peynir telaffi etti, peyniri yemyeşildi:))gelip gördüler...aldılar geriye..
hadi inşallah o zaman:)))
ne demek rica ederim..
Utanacak ne var sanki? Tereci-tere meselesi değil. Benim de öyledir. Çevremde kim varsa başlarına bu türden bir şey geldiğinde sineye çeker. Ben de onlara kızmaktan bir hal olurum. İşte o yüzden öyle zannetmişsin. bizim gibiler tek tük bu toplumda :)
SilGoogle'a aratınca kendi yazıma bakmadım. Konuyla ilgili tag girdim sadece. Ve o müthiş haberi öğrendim. Gözlerime inanamadım hatta! Ya, şaka gibi. Benim kızdığım konuya el atılmış bile. Hemi de ''dünyanın en modern çay paketleme fabrikasını'' yapıyorlarmış. Ahahaa:)) Asıl söylemek istediğim şu ki; firmalar Google'ı taramadan geçiriyorlar. Haklarında övgü, şikayet ya da sorun var mı diye. Bu yazıyı da görecekler, eminim. Yakında ilk sayfalara doğru gelir. Hep öyle oluyor çünkü.
Milka sorunlu demek, aklımda olsun.
Şikayetler firmaların derlenip toparlanmasında çok etkili yalnız.
Teşekkür ederim katkıların için. Sevgiler :)
Belki şimdi düzelmiştir canım, almadım bir daha. İki yıl filan önceydi. Migros'tan almıştım eve geldim, açtım rengi homojen değil, kimi yerde beyaz beyaz lekeler, çikolatanın her yanı aynı renk olur, parlak olur, bayat olduğu öyle barizdi, şikayet ettim ve bana "yok hava sıcakmış, aniden soğumuş, öyle olurmuş vs. saçmasapan bahaneler yazdılar! Yani zeytinyağı gibi üste çıktılar. Tekrar "hanımefendi hayatımda ilk kez çikolata yemiyorum" diyerek mail attım. Sanki hiç çikolata görmedik. Beni enayi yerine koymalarına daha kızdım. Bir kez eti'de de öyle beyazlı beyazlı çıktı, bu sefer mahalledeki marketimden hemen geri gönderdim tek laf etmeden aldılar. İşte böyle...
SilRica ederim ne demek. Sevgiler:)
Boşver, bizim çikolatalarımız onlarınkinden daha güzel şimdi, almayayım :)
SilYok öyle üste çıkmak! Eğer üretim tarihi yeni olmasına rağmen ürün bayatsa kanıtlayıp dava bile açılır. Toplumu tehlikeye atmaya kimsenin hakkı yok.
Verdiğin bilgiler için teşekkür ederim. Sevgiler:)
Evet bazen öyle sinir bozucu durumlar yaşanıyor.
YanıtlaSilKonserve ya da salça kutularının açma halkaları kopup elinde kalabiliyor mesela.
SilOndan sonra da aç açabilirsen...
Ne sinir bozucu bir durum yahu... cok haklisin sinirlenmekte. Yorumlari da okudum, demek yeni fabrika yapiyorlarmis ha, hadi bakalim. Insallah en gec ozaman düzeltirler hatalarini. Bence de bu gibi durumlarda direkt müsteri hizmetlerine ulasmali ürün sahibinin.
YanıtlaSilAh su Türkiyemde hep böyle seylerle karsilasiyorum ben de maalesef. Herseyin ucuz maliyetine kaciyorlar, kaliteli ürünler bulmak kolay olmuyor uygun birsey istiyorsan. Az harcayalim, cok kazanalim... hepsinin zihniyeti bu ne yazik ki.
Almanya'da yaşayan biri olarak şaşırdın tabii. Alt tabanı çayı pakete koyacaksın değil mi? Başıma gelenlere bak.
SilHadi bakalım sahi :) Şöyle İngilizlerin çay paketlerine, o muhteşem desenli metal kutularına fark atacaklar demek :) Piyasaya çıktığında alıp bu kez de övmeyen ne olsun. Sözüm söz olsun :)
Türkiye'de daha neler neler var. Çoğunu görmemişsindir bile. Dediğin gibi, zihniyet hep aynı...
Şikayetin ses getirmesi, sonuç alınması en güzeli. Haklı olduğumuza inandığımız bir konuda gereken yere dileğimizi iletmek. çevremizi de bu konuda teşvik etmek.
YanıtlaSilİtiraz etmekten çekinmek, korkmak küçük yaşlardan başlıyor. Otoriteye, güce itiraz çoğu kez sonuçsuz kalır.Öğretmenden, anne babadan korkmak, patrondan çekinmek gibi...
Keşke haklı olduğumuz her konuda sesimizi çıkarabilsek...
SilEvet, en güzeli. Müşteri temsilcisi ne güne duruyor orada? Kimseden ses çıkmadığı takdirde yaşanan olumsuzlukların artarak büyüyeceğine inanıyorum.
Korku ile ilgili düşüncelerinize katılıyorum. Kişi haklı olduğundan ve şikayetini kanıtlayabileceğinden yüzde yüz eminse gerekli prosedürü derhal uygulamalıdır. Ve konuyla ilgili çevresini, çoluğunu çocuğunu, öğrencilerini, iş arkadaşlarını vb. teşvik etmelidir.