Ernest Hemingway 1920'lerde, Luchow'da bir grup yazar arkadaşıyla sohbet eşliğinde öğle yemeği yerken yalnızca altı sözcükten oluşan çok kısa bir öykü yazıp insanları hüzünlendirebileceğini iddia eder.
Yazar arkadaşları bunun asla mümkün olamayacağını söyler ve ona inanmazlar. Hemingway bunun üzerine bir bahis başlatır. Arkadaşlarına masanın ortasına 10 dolar koymalarını, eğer yanılıyorsa aynı miktarı kendisinin ödeyeceğini söyler. Şayet haklı çıkarsa, paranın hepsi onun olacaktır.
Hemingway, bir peçetenin üzerine kısa bir süre içinde altı sözcük yazar ve arkadaşlarına uzatır. İddiayı kazanmıştır. Giriş, gelişme ve sonuç içeren öyküsünde kullandığı altı sözcük aynen şöyledir:
''For sale: Baby shoes, never worn.''
''SATILIK: BEBEK AYAKKABILARI. HİÇ GİYİLMEMİŞ.''
Ernest Hemingway'in altı kelimelik bu ünlü öyküsünden yola çıkan Smith Magazine, Kasım 2006'da ''The Six-Word Memoir Project'' adlı bir projeye imza atar. Okurlarına ''Can you tell your life story in six words?'' sorusunu yöneltip yalnızca 6 kelime kullanarak yaşam öykülerini yazmalarını ister. Bu soruya gelen binlerce yanıt projenin temelini oluşturacaktır. Alınan yanıtlar kitap olarak basılır.
Ve böylece The Six-Word Memoir Project, ''bestseller'' olan bu kitap sayesinde dünyaca tanınmış bir proje haline gelir. Proje kapsamında, halen web sayfalarında her gün, yaşam öyküsünü (ilham verici, dokunaklı ya da komik) paylaşan binlerce insan en beğenilenler listesinde yerini almakta ya da dereceye girmektedir.
Okuduğunuz bu yazı, sosyal medyada rastladığım ve ne yalan söyleyeyim ilk görüşte biraz yadırgadığım #mikroöykü tag'i sayesinde oluştu. Olayın aslı İngilizcesi ''flash fiction'' olan yeni bir akımdan kaynaklı. Mikro kurgu, mikro öykü, nano öykü gibi isimler de veriliyor ve bir yetenek olduğu söyleniyor. Bir roman yazarının yazacağı yüzlerce sayfayı, birkaç sayfaya yoğunlaştırıp çoğu dillendirmek. Sıkıştırılmış edebiyat. Az okumak, hayal gücünü çokça çalıştırmak isteyenler için belki... Edindiğim bilgilerin ucunun Ernest Hemingway ve altı kelimelik dokunaklı öyküsüne çıkması ise ayrıca şaşırtıcıydı.
Görseller: Pinterest
Yazar arkadaşları bunun asla mümkün olamayacağını söyler ve ona inanmazlar. Hemingway bunun üzerine bir bahis başlatır. Arkadaşlarına masanın ortasına 10 dolar koymalarını, eğer yanılıyorsa aynı miktarı kendisinin ödeyeceğini söyler. Şayet haklı çıkarsa, paranın hepsi onun olacaktır.
Hemingway, bir peçetenin üzerine kısa bir süre içinde altı sözcük yazar ve arkadaşlarına uzatır. İddiayı kazanmıştır. Giriş, gelişme ve sonuç içeren öyküsünde kullandığı altı sözcük aynen şöyledir:
''For sale: Baby shoes, never worn.''
''SATILIK: BEBEK AYAKKABILARI. HİÇ GİYİLMEMİŞ.''
Ernest Hemingway'in altı kelimelik bu ünlü öyküsünden yola çıkan Smith Magazine, Kasım 2006'da ''The Six-Word Memoir Project'' adlı bir projeye imza atar. Okurlarına ''Can you tell your life story in six words?'' sorusunu yöneltip yalnızca 6 kelime kullanarak yaşam öykülerini yazmalarını ister. Bu soruya gelen binlerce yanıt projenin temelini oluşturacaktır. Alınan yanıtlar kitap olarak basılır.
Ve böylece The Six-Word Memoir Project, ''bestseller'' olan bu kitap sayesinde dünyaca tanınmış bir proje haline gelir. Proje kapsamında, halen web sayfalarında her gün, yaşam öyküsünü (ilham verici, dokunaklı ya da komik) paylaşan binlerce insan en beğenilenler listesinde yerini almakta ya da dereceye girmektedir.
Okuduğunuz bu yazı, sosyal medyada rastladığım ve ne yalan söyleyeyim ilk görüşte biraz yadırgadığım #mikroöykü tag'i sayesinde oluştu. Olayın aslı İngilizcesi ''flash fiction'' olan yeni bir akımdan kaynaklı. Mikro kurgu, mikro öykü, nano öykü gibi isimler de veriliyor ve bir yetenek olduğu söyleniyor. Bir roman yazarının yazacağı yüzlerce sayfayı, birkaç sayfaya yoğunlaştırıp çoğu dillendirmek. Sıkıştırılmış edebiyat. Az okumak, hayal gücünü çokça çalıştırmak isteyenler için belki... Edindiğim bilgilerin ucunun Ernest Hemingway ve altı kelimelik dokunaklı öyküsüne çıkması ise ayrıca şaşırtıcıydı.
Görseller: Pinterest
İlginç ve hoşmuş bence, özellikle bazı kitaplarda sıkıştırma gerekli gibi gelirdi hep bana da :)
YanıtlaSilAynı görüşteyim. Bazı kitapların gereksiz yere uzatıldığı konusunda da hemfikirim:)
SilHer şey hızlı artık. Hızlı tüketim, hızlı ve kolay fast food'lar, hızlı ve sıkıştırılmış yazılar... dijital kayıtlar...her şeyden çok, her şeyden hızlı, her şeyden, her şeyden..ondan, bundan.. her şey bu kadar hızlı olunca, ortada olan şeylerin değeri de düşüyor bence!. Uyanıklığa ve kolaycılığa bir kılıf mı aranıyor yoksa!.Ancak bu tür 'flash kurgu' pek de yeni bir tarz değilmiş. Ucu Hemingway'a kadar uzanıyormuş.
YanıtlaSilBu yorumu yazarken bir yandan ben de sesli düşündüm. Yaratıcılık kavramını anlamlandırmaya çalıştım. Ünlü yazarın yaptığı 6 kelime ile bir mikro öykü yaratma işi farklı bir tarz olmalı, farklı bir 'yaratıcılık' örneği. Nasıl ki bazen tek bir fotoğraf karesi çok şey anlatır onun gibi!. Elbette her fotoğraf karesi değil ama!. İlginç bir paylaşım olmuş Zeugmacığım sayende bir yeni bilgi daha öğrenmiş oldum. Teşekkür ederim.
Bir tane de benden bir mikro öykü denemesi olsun :) biraz üsttekine yakın bir cümle oldu ama! "Bulduğum kol-düğmelerini babamın fotoğrafının yanına koydum"
İlk önce beni de benzer düşünceler sardı. Hatta bunun adı düpedüz ''aforizma'' dedim. Ancak başlangıcın Hemingway'e dayanıyor olması kılıf aranan uyduruk bir tarz olmadığını, edebiyata renk katan farklı bir yöntem olduğunu düşündürdü bana da. Edebiyatçıların sözcüklerle dansı bitmiyor sonuçta. Hayal gücünü çalıştıran hoş bir tarz:)
SilMikro öykünü çok beğendim bu arada Esinciğim. Aklıma neler neler geldi bir bilsen. Gözümün önünde hüzün dolu bir kare canlandı hemen. Ve anılarla beraber çoğalmaya başladı... Demek ki gerçekten de benzer etkileşimler yaratan ve büyüyen bir tarz.
Konuya dair detaylı ve düşündürücü yorumun için ben teşekkür ediyor, sevgiler gönderiyorum...
Valla ben de hüzünlendim Hemingway' ın kısa öyküsünden. Buradan bir projeye dönüşmesi de ilginç olmuş.
YanıtlaSilBazı kaynaklar kısa öykünün Hemingway'e ait olmadığını yazıyor. Yazıda verdiğim link durumun öyle olmadığının kanıtı. Proje, kullandığı 6 kelimeye kadar, doğrudan Hemingway kaynaklı ve oldukça ilginç gerçekten.
SilKısa ve öz şeyleri severim. Şiirde özellikle kısacıklar en güzel olanlardır. Aslında düşününce bu işi benim annem iyi kıvırırdı herhalde :)
YanıtlaSilHayal gücünü çalıştırmayı sevenler için kısa, öz, etkileyici bir tarz Handan.
SilBana göre de, bu tarz annen için biçilmiş kaftan. Geçmişte yazdıkları tanımlamaya aynen uyuyor.
Şahsını münhasır bir adammış, burada da çıkıyor :)
YanıtlaSilKitapları ve yaşam kesitleri incelendiğinde (ölümü dahil) o çıkıyor, evet.
SilSert görünümünün ardında yumuşak bir kalp taşıyan, duygusal bir adam.