31/10/2018

Efsaneyle Gelen Terim: Aşil Tendonu

Aşil tendonu, sporcu yaralanmaları haberlerinden kulağımızın aşina olduğu bir terim, öyle değil mi? En azından, David Beckham ve Sergen Yalçın gibi ünlü futbolcuların Aşil tendonu sakatlığı geçirdiğini ve aktif spor yaşamlarının bir daha eskisi gibi olamadığını mutlaka duymuşuzdur.

Topuğumuzun hemen üzerinde bulunuyor Aşil tendonu.
Baldır kaslarını topuk kemiğimize bağlayan, cildin altında hissedilen/görülebilen, kıkırdakımsı ve uzunca bir yapı.
Koşma ve yürümemizdeki en önemli görev onun üzerinde.

Bu tendon, bacağımızın arka kısmındaki kas grubunun ürettiği hareketi, topuk kemiği bağlantısıyla ayağa ve ayak bileğine iletiyor. Vücudumuzun beş yüz kg'lık gerilmelere bile direnç gösterebilen en güçlü tendonu...

Aşil tendonu koptuğunda baldırdaki güçlü kaslar fonksiyon dışı kaldığı için tedavisi uzun süren, ciddi bir sakatlık çıkıyor ortaya. Bu kopmanın tıp dilindeki adı ''Aşil Tendon Rüptürü''. Günümüzde farklı teknikler geliştirilmeye çalışılsa da, ameliyatsız tedavisi oldukça zor bir sakatlık. Aşil tendonu rahatsızlıkları mitolojideki gibi ölümcül değil, ancak çok sancılı. Yaralandığı zaman yürüme esnasında ağrı ve acı duyulurken, kopması halinde yürümek imkânsız hale geliyor. Ödem oluşması durumunda ise sürekli tekrarlanan bir rahatsızlık haline giriyor.

Peki, hangi durumlarda Aşil tendonu kopması tehlikesi yaşanıyor?
Aşil tendon rüptürü en çok, düzenli bir spor aktivitesi olmayıp da, halı sahada futbol maçı gibi tercihleri olan hafta sonu sporcularında ''sıklıkla'' meydana geliyor. Bir de, aşırı şekilde yapılan antrenman ve fiziksel aktiviteler gerilen tendonun kopmasıyla sonuçlanabiliyor. Erkeklerde rastlama sıklığı kadınlara nazaran 5 kat daha fazla.
Hasta, genellikle ''koşarken'' Aşil bölgesinde çok şiddetli bir ağrı ve ''Tak!'' diye bir kopma sesi duyuyor. Öyle ki, bu ses çoğunlukla çevredeki insanlar tarafından da duyuluyor. İnanılacak gibi değil!
Risk faktörleri arasında, uygun olmayan ayakkabı, özellikle kadınların topuklu ayakkabı alışkanlığı, yeterince ısınılmadan yapılan aktiviteler, anlık performanslar, yaş faktörü gibi nedenler de var. Tedavisi mümkün olmakla birlikte iyileşme süreci uzun ve çok sancılı olduğundan, hastaların spor ya da normal yaşam aktivitelerine dönüşleri hayli zaman alıyor.

Ben bu bilgileri araştırıp öğrenirken epeyce gerildim. Evde ya da iş yerinde çalıştığınız bir anda ya da merdiven inip çıkarken Aşil tendonunuzun kopması işten bile değil. Spor yaparken vücuda aşırı yüklenmelerden de kaçınmalı.
Aman dikkat diyorum...

* * *
Efsanelerin bilgiyi geleceğe taşımak gibi bir görevi de var. Öyleyse hemen, vücudumuzun önemli bir parçası olan
Aşil Tendonu'na adını veren efsaneye gelelim. Aşil, elbette ki Truva Destanı kahramanlarından biri olan
Aşil (Akhilleus). Günümüzde ise Troy filminden hafızalarımıza yerleşen Brad Pitt'in karşılığı.


Aşil tendonu bilgisi en son, Troya Müzesi'nde sergilenen antik okların yanı başındaki panodaydı



''Homeros'un İlyada destanında anlattığı; Akhilleus'un Paris tarafından topuğundan okla vurularak öldürülmesi, mitolojide oka ayrı bir anlam ve önem kazandırmıştır. Tıp biliminde kullanılan 'Aşil Tendonu' tanımının da bu mitolojik olaydan esinlendiği bilinmektedir,''

şeklindeki bu bilgiyi okuyup da söz konusu efsaneyi öğrenmeden olmazdı.


İşte o efsane...
Yunan mitolojisinde su tanrıçası olarak bilinen Thetis ile Zeus birbirine âşık olur ve evlenmek isterler. Ancak, adalet ve düzen tanrıçası Themis bu evlilikle ilgili bir kehanette bulunur. Kehanete göre Thetis'ten doğacak çocuk babasından çok daha güçlü olacaktır.

Bunu kabullenmeyen Zeus evlilikten vazgeçip Thetis'i bir ölümlü olan Phatya kralı Peleus ile evlendirir.

İLYADA'da Thetis'in bu olayı Hephaistos’a anlattığı kısım şöyle:

''Söyle Hephaistos, Olympos'taki
tanrıçalar arasında,
yüreği benim gibi acılı biri var mı?
Zeus bunlar arasında bir bana verdi
acıları, bunca deniz tanrıçasından
bir beni verdi ölümlü kocaya...''

Ve ölümsüz bir tanrıça olan Themis ile fani bir kral olan Peleus'un evliliğinden Aşil (Akhilleus) adı verilen ölümlü bir erkek çocuk doğar.

Themis, oğlu Aşil'e ölümsüzlük kazandırmak için yanıp tutuşmaktadır. Onu bebekken Ölüler Ülkesi'nin ölümsüzlük nehri olarak bilinen Styx'de yıkar. Thetis’in elini bu nehre sokması yasaktır. Thetis, Aşil'i elleriyle topuklarından tutup nehre daldırdığı için bebeğin topukları yıkanmamış, böylece Aşil ''topuklarından vurulmadığı sürece'' ölümsüzlük kazanmıştır.

Aşil, zaman içinde yeryüzünün en kudretli, en yenilmez savaşçısı olarak anılmaya başlar. Truva savaşında büyük kahramanlıklar gösterir. Troyalı kahraman savaşçı Hektor’la teke tek vuruşur ve onu öldürür. 



Ancak, Helen'i kaçırarak savaşın başlamasına neden olan Troya prensi Paris’in attığı okla topuğundan vurularak ölür.

Akhilleus'un vurulduğu bölge, baldırda bulunan kasların topuğa bağlandığı yerdir.
Ve günümüzde ''Aşil Tendonu''adıyla anılmaktadır...




Kaynak: Wikipedia Türkçe/İngilizce 

6 yorum:

  1. İşin içine efsane,mitoloji girince işler değişiyor;yüzlerce yılın rüzgarları,yağan yağmurları ve düşen çiğ taneleri;yıldız tozlarıyla birlikte harmanlanıyor...Değerli bir çalışma Zeugma;teşekkürler sana...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her ne ise anlatılan ya da vurgulanan; yüzlerce, hatta binlerce yılın sihri üzerinde oluyor da diyebiliriz. Hislerime tercüman olmuşsunuz. Asıl ben teşekkür ederim Güven Bey..

      Sil
  2. Öncelikle bu bilgilendirici yazı için teşekkürler. Ben mitolojik efsaneleri çok seviyorum. İlginçti, güzeldi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mitolojiyi, efsaneleri ben de çok seviyorum. Bu efsaneyi bilmiyordum. İlginç bir tesadüf vesile oldu öğrenmeme. Aslında efsaneler için "anlatılan versiyonlardan biri" diye bir önsöz olabiliyor. Aşil'in topuk hikâyesi de onlardan biri.
      İlginiz ve ziyaretiniz için teşekkürler.

      Sil
  3. Mitolojik efsanelere bayılıyorum Zeugmacığım. Bu efsanelerin kendine has bir gizi var!Antik kentleri, bu efsanelerin gölgesinde dolaşmak ne hoştur öyle değil mi? Bu yüzden pek çok antik kenti tekrar tekrar gidip gezmişliğimiz vardır. Her + bilgi ve hayal dünyamızın sınırlarını zorlayarak, mitolojik kahramanlarla birlikte antik kentlerde gezmek; yaşadığın dünyadan kopup, zaman tünelinde seyrü seferlere çıkmak!..-tarifsiz bir duygu!. Bu güzel paylaşım için çok teşekkürler Zeugmacığım. Şimdi bir kez daha Troya filmini seyretmek istedim. İyi pazarlar dilerim. Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen ben de öyle Esinciğim. Mitolojik efsanelere bayılıyorum. Yüzyıllar öncesinden süregelmeleri, anlatıda tanrılar ve tanrıçaların mutlak surette rolü olması, olağanüstü güçlerin katkısı bu efsanelerin gizine sağlam katkılarda bulunuyor. Ve aynen, özellikle antik kentleri gezerken insan bu efsanelerden kesitler yaşıyor adeta. Bambaşka bir boyuta geçiş yapıyor. Zaman tünelinde müthiş bir yolculuk kaçınılmaz oluyor dediğin gibi. Ah, Troy filminin topuktan vurulma sahnesine ben de bir kez daha bakma ihtiyacı hissetmiştim. Sol topuğundan vuruluyor Aşil. Yazıda kullandığım bebek Aşil'i nehre daldırma tablosuyla aynen örtüşüyor.
      Huzurlu bir hafta geçirmen dileğiyle, telekkürler, sevgiler Esinciğim..

      Sil