26/01/2020

Edirne'de Bir Gelenek: Aynalı Süpürge

''Kışın ortasıdır, ocak ayıdır, Trakya'dır, Balkanların dibindedir, çok soğuktur!'' benzeri cümlelerinin havada uçuştuğu, kararsızlık dolu, uzunca bir aşamadan sonra ''Olsun varsın''lar ağır basınca tereddütler uçup gitti ve Edirne gezimiz gerçek oldu. Hem de ilkbaharı kıskandıran inanılmaz güneşli ve ılıman bir hava eşliğinde...

İnsan bu tarz bir şey aklına düştüğünde fazla uzatmamalı aslında. ''Olması gerekiyor ki bunu ben şu an düşünüp irdeliyorum'' deyip gerçeğe dökmeli. Bu durum bende hep 'iyi ki'lerle bitiyor.

Bugün günlerden pazar. Şöyle hafiften eğlenceli, gülümseten bir yazı olsun diye Edirne'ye özgü bir gelenek olan aynalı süpürge ile başlıyorum...

Bu geleneği ben daha önce hiç duymamıştım. Aynalı süpürge Avrupa ülkelerinde de yaygın olarak kullanılmış üstelik. Katolikler mesela, ''kötü cadılar eve girmek istediğinde görsün ve aklı başından gitsin'' diye dış kapılarına süslü, aynalı bir süpürge asarlarmış. Bu şekilde cadının aynalı süpürgeye kapılıp eve girmeyeceğine, o süpürgeye binip uçup gideceğine inanırlarmış. Ortodokslar ise evin içinde dolaşan bir şeytan olduğuna inandıklarında kendini aynada görüp korksun, yani şeytan evden kaçsın diye oda kapılarının kenarlarına aynalı süpürge asıyorlarmış. Aşağıdaki fotoğraftakiler Edirne'de bir zamanlar hayli yaygın kullanılmış olan aynalı süpürgeler. Kentin sembolü minyatür bir hediyelik eşya olarak satılsa da bazı köylerde halen kullananlar varmış.

Bu süpürgeler anneannelerimizin bir zamanlar elektrik süpürgesi yokken kullandığı süpürgelerden. Edirne yöresinde azıcık süslenip ayna iliştirerek kullanılıyormuş. Sebebine gelince, gülümseyerek dinleyeceğiniz birden fazla hikâyesi var.

►Eğer evde evlilik yaşı gelmiş bir genç kız varsa aynalı süpürge kapıya asılıyormuş (Afyon'un Emirdağ ilçesinde de bacaya cam şişe dikiliyor). Böylece oğluna kız arayanlar için bir kolaylık elde ediliyormuş. Malum, eski devirlerde görücü usulü evlilik var. Kızlar çalışma hayatında değil. Evde koca bekliyor:) ►Kapısında aynalı süpürge asılı olan evdeki kızın çok tertipli, düzenli, temiz ve titiz bir kız olduğu vurgulanıyormuş. İlave olarak; genç kızların çeyizi için de bir aynalı süpürge hazırlanıyormuş.
►Gelinler eskiden kayınvalidesi ile birlikte oturduğundan ve evdeki temizliği sürekli gelinin yapması gerektiğinden aynalı süpürge çok işlerine yarıyormuş. Çünkü evi süpürürken kayınvalidelerinin suratlarındaki ifadeyi, sinirli olup olmadığını süpürgenin üzerindeki küçük aynadan görüp anlayabiliyorlarmış:)

Sözün kısası; bizim kültürümüzde aynalı süpürgenin şeytanla, cadıyla falan hiç ilgisi yok. Evlilik, genç kız, gelin-kaynana ilişkileri üzerine anlamlandırılmış. Ha, gelin kaynana birbirini şeytan ya da cadı olarak gördülerse orasını bilemeyeceğim:)) O halde Edirne'de anlatılan aynalı süpürge hikâyelerinin en ilginç ve de komik olanına gelelim:

►Bir zamanlar süslü mü süslü, tembel bir gelin varmış. Ev işleriyle hiç mi hiç ilgilenmez, eline bir ayna alıp kayınvalidesinin karşısında oturur, aynada sürekli kendine bakar, üstüne üstlük ne kadar güzel olduğunu söyler dururmuş.
Bu durum sonunda kayınvalidesinin canına tak etmiş. Birgün eline aynalı bir süpürge alıp gelinin karşına dikilmiş ve demiş ki:

''Gelin, gelin! Al şu süpürgeyi de hem biraz iş yap, hem oradaki aynadan kendine yine bak!''