21/07/2020

Ayçiçeği Özlemi

Yazın çıkılan şehirler arası yolculukların olmazsa olmazıdır, güneşe benzeyen harika çiçekleriyle görünmeye başladıklarında başlı başına bir sevinç kaynağıdır ayçiçeği tarlaları...
Güneş ne taraftaysa o yöne dönüp takip etmekten, güneşe bu derece âşık olmaktan güneşe benzemiştir sanki ayçiçeklerinin yüzleri.

Sergilediği bu özelliğe uygun olarak diğer dillerde ''güneş çiçeği'' diye adlandırılmasına rağmen bizdeki adı uyumsuz kalmış. Ay ile uzaktan yakından ilgisi yokken sırf kulağa hoş gelsin diye ''ayçiçeği'' denmiş olmalı. Oysa her biri güneşe âşık ''güneş çiçeği''dir onlar. Güneş kaybolduğunda hepsinin birden aynı anda başını öne eğip adeta üzülmelerini bu duruma defalarca şahit olmuş biri olarak son derece inanılmaz bulurum. Altın sarısı saçlarıyla katıldıkları o büyülü ritüelin eşsiz katılımcılarıdır muhteşem güneş çiçekleri...

Pandemi günlerindeyiz, malum. Tatille, seyahatlerle, gezilerle işimiz olmuyor. Dişimizi sıktık, o eski güzel günlerin geri dönmesini bekliyoruz. Fakat ''Ayçiçeklerini görmeden yaz bitecek'' diye üzerimde yeni bir stres başlamasın mı? Hemencecik çaresini buldum tabii. Arabanın aküsü şarj etsin diye şehir dışına doğru, AVM'ye gideli bir ayı geçmiş. Ne garip. Zaman bir taraftan geçmek bilmezken bir taraftan da hızla akıyor. Bu ne yaman çelişki? O zaman haftalardır kıpırdamayan ve de yıkanmayan arabayı yerinden oynatma zamanı gelmiş. Şehir dışına doğru bir tur bizi bekler. Benzin istasyonuna kadar olması yeterli. AVM'ye bir daha gitmeme kararım var. Hem yatmaktan toz içinde kalmış arabayı şöyle köpükler içinde, güzelce bir yıkatmalı. En önemlisi de yol kenarlarındaki ayçiçeği tarlalarıyla hasret gidermeli.

Biliyor musunuz, eğer havada biraz rüzgâr varsa ayçiçekleri bundan hiç hoşlanmaz. Bir başkaldırı içine girer gibi her biri başka tarafa döner.

Güneşe ne kadar çok benziyor bakar mısınız? Güneşe dönmekten, sürekli onu takip etmekten güneşle hemhal olmuş, tıpkı ona benzemiş bir çiçek:)


Buradaki ayçiçeklerinin aralarındaki boşluk çok olunca dallarına mart ayından beri evde beklemekte olan marteniçka bilekliklerimi astım. Leylek göremeyince, bahar çiçekleri açtığında da evden çıkamayınca böyle oldu. Yapraklar biraz keyifsiz ama, yeni açmış çiçeklerin dalları dedim. Ne yapayım, pandemi yüzünden başka çare bulamadım.


Şu öndeki, sağ taraftaki çok fazla âşık olmalı. Üzerinde resmen kalp işareti var:)

Özleyenlerin büyük ekran izlemesi önerilir.

Ya buradakine ne dersiniz? Eline alıp uğraşsan yapamazsın. Resmen ayıcık bu. Çok şirin bir ayıcık:)

Etrafı çok katlı binalarla dolmaya başlamış, inşaatlarla çevrelenmiş bu tarladaki ayçiçeklerinin keyfi pek iyi değil gibi geldi bana. Sulanmış olmalarına rağmen fazla canlı durmuyorlardı.

Doğaya müdahale edildiğinde dört dörtlük bir sonuç çıkmıyor ortaya. Özellikler bir bir kaybolmaya başlıyor.

Bakalım objektifime başka neler takılmış dün. Bu elmalar granny smith cinsi olmalı. En sevdiğim. Dilimleyip üzerine tarçın serptiğinizde tatlı yeme isteğiniz sıfırlanıyor. Harika bir atıştırmalık kaynağı.

Karpuzdan çok kavun severim. Şeker oranı yüksek olduğundan fazla kaçırmamak gerek ama. Tazecik dalında...

Üzümler Ege'de olgunlaşmaya başladı. Burada koruk haldeler. Bu halleriyle pazarda satılıyorlar bu ara. ''Koruk suyu'' diye doğal bir içecek yapılıyor, oldukça şifalı...

Güzeller güzeli hanımeli çiçeği. Bilirsiniz, o muhteşem kokusu bulunduğu yerden sokak boyunca yayılır. Görünce çekmeden duramadım. Bir de anısı oldu bende. İki ay kadar önce sosyal medyada orta yaş üzeri ünlü bir gazeteci hanımeli resmi paylaşmış ve demişti ki: ''Kokusuna bayıldım. Bu çiçeğin adını bilen var mı?'' Evet evet, yanlış duymadınız. Şaka falan değil. Yazar gerçekten de bu çiçeği hiç görmemiş. Yorumları okuyunca ''hanımeli'' diye bir çiçek olduğunu bildiğini, ama resimdeki çiçek olduğunu bilmediğini söyledi. Çok müthiş anısı kaldı bende:)