17/03/2021

Blog Yazmanın Detayları -4

İki hafta sonra blog yazarlığında 13 yılı bitirip 14'üncü yıla gireceğim. Buna inanamıyorum.

Dile kolay. İlk yazmaya başladığımda doğmuş bebekler kocaman birer delikanlı oldu. Misal, Tibet'in Annesi blogunun Tibet'i yakışıklı bir ergen şu an. Derya Kuzusu'nun kuzusu da öyle. İkisi de LGS'ye hazırlanıyor:) 

Bu blogda yorumları bulunan dört değerli arkadaşım hayatta değiller artık. Ama halen takipteler :( Bir taraftan da yazmaya yeni başlayanlar dahil oldular. Hüznün sevince karıştığı bir döngü. Hayatın ta kendisi...

Blog yazısı yazmak araba kullanmaya benziyor biraz. Otobanla ilgili her türlü bilgi üzerinde aylarca çalışabilir veya bir blog yazısının nasıl yazılacağını anlatan sayısız makale okuyabiliriz. Ancak hiçbir şey bizi direksiyona geçip açık yola çıkmak gerçeğine hazırlayamaz, öyle değil mi? Onca yıldır yazmaya devam eden blog yazarlarına istikrarın sırrı soruluyor genelde. ''Yaşayarak'' öğrendiklerimi bir süre önce ''Blog Yazmanın Detayları'' başlığıyla yazı haline getirip paylaştığım üç bölümlük mini seride anlatmaya çalıştım. Aynı başlık altında benzer yazılar yazıp tüyolar vermeye devam etmek yeni arkadaşlara destek anlamında yararlı olacak sanırım.

Diğer yazıda blog yazmanın psikologların da önerdiği müthiş rahatlatıcı bir uğraş olduğundan ''Blog Yazma'' adıyla bazı üniversitelerde ders olarak okutulduğundan bahsetmiştim. Bu konuya başka bir yazıda değineceğimi söylemiştim. Bunu görmek için son derece faydalı olduğunu düşündüğüm şuradaki sayfaya girmenizi ve BLOG YAZMANIN İPUÇLARI başlıklı yazıyı okumanızı öneriyorum.

Yabancı kaynakların neredeyse tamamında verilen bir tüyoyla başlayalım: Başlık 
Bu konu, yapılan araştırmalarda bir blog yazarının yaptığı en büyük hata olarak tespit edilmiş, biliyor musunuz? Okuyucuları ilgi çekici bir başlık ve onu destekleyen bir açılış cümlesi veya soruyla meşgul etmemek. Başlığı bir paketin etiketi olarak düşünelim. Öyleyse paketi etiketin üzerinde ne olduğunu zekice veya açıkça anlatırsak açacakları kesin. Paket açıldıktan sonrası da önemli. Dolayısıyla ilk birkaç satırın da etiketin vaadini yerine getirerek okuyucuyu yeniden kancalayacak özellikte olması gerekli. Hem başlık hem de girişteki satırlar bu kurala uyduğunda içeriğin kalanı isteyerek tüketilecektir. O nedenle, içeriğinizle ilgili bir başlık üretici kullanabilirseniz sizin için iyi olacak.

Yorum yanıtlamamak: Blog yazarlarının yaptığı en büyük hatalardan biri de okuyucularıyla yorumlar bölümünde etkileşimde bulunmamak. Olağanüstü içerik oluşturmak, kesinlikle yüksek rakamlarla görünürlük elde edebilecek bir yetenek. Ancak, okuyucularınızı yorum yaparken kabul etmenin ve onlara yanıt vermenin, daha güçlü ilişkiler ve "sosyal eşitlik" oluşturmanıza yardımcı olacağı düşünülüyor. Cevaplamak için zaman ayırdığınızda insanlar sizi hatırlar. 
Kabul edelim ki, bu durum çok okurlu, çok aktif bloglar için her zaman mümkün olmayabilir. Ancak yorumlara verilen birkaç yanıt bile tüm okuyuculara yorumlarınızı okuduğunuzu gösterip memnuniyet sağlar... 

Eklentiler, Eski Tarihli Yazılar: Çok fazla eklenti sitenizi yavaşlattığı gibi aynı zamanda okuyucuları uzaklaştırıyor. Daha da kötüsü sitenizin arama motoru sonuçlarındaki başarısını düşürüyor ne yazık ki. 
Yazıyı benim de yeni öğrendiğim önemli bir noktayla bitireyim. Çok uzun yıllar önce yazdığınız ve etkisiz hale gelmiş bazı yazılarınızı yayından kaldırın ya da silin. Neden mi? Güvenli hale getirilmemiş veya yakın zamanda güncellenmemiş kötü eklentiler bilgisayar korsanlarının sitenize girmesine ve sitenizi herhangi bir saldırıya karşı savunmasız bırakmaya neden olabiliyor.

👉 Oluşturduğunuz yeni yazıyı yayınlamak için acele etmeyin.   
👉 Yazım kurallarına uyup uymadığınızı dikkatle kontrol edin.
👉 İçeriğinizin akıcılığını kontrol amacıyla bir kez yüksek sesle okuyun...

27 yorum:

  1. Bu yazı dizisi gerçekten faydalı oldu pek çok aydınlatıcı ve bilgilendirici yazınız gibi emeğinize sağlık. Benimde yıllardır artık eski arkadaş gibi olduğumuz yüzyüze görüşmesek bile tanışık olduğum arkadaşlarım var sizde dahil. Blog çok güzel iyi ki yazmışsım diyorum :)Burada ki önemli birşey de kendin olmak sanırım sürekliliği bu sağlıyor gibi biraz da, seninle beraber akıp gidiyor blogda. Yorum yanıtlama bence de çok önemli iletişimi onunla kuruyoruz yoksa sadece kendini anlat dur olurdu olay. Baksanıza çocuklar minikken başlayıp kocaman yaptık blogla beraber yıllar ne çabuk geçiyor, umarım devam ederiz..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her blog yazısında birbirimizden bir şeyler öğreniyoruz aslında. Yaşamın her alanından kolaylıklar, tecrübeler. Kimi zaman mutfak ya da el işleri, kimi zaman teknik konular, kitaplar, gezip gördüğümüz yerler. Benim de burada çok sevdiğim arkadaşlarım oldu. Elbette ki siz de dahil. Çok sevdiğim Ankara'dan bir naif bir ses, bir nefes. Yorumları önemsiyorum ben de. Aynen dediğiniz gibi anlat dur olurdu. Bazen karşılıklı yorumlaşırken nerelere geliyor konu. Evet ya, Çınar'ın blogdaki minicik görünümü geçen onca yılın kanıtı. Umarım sağlıkla devam edebiliriz.

      Sil
  2. Gerçekten çok faydalı bilgiler ve dikkate alınması gerekiyor bazı konuların. Ben mesela yazdığım yoruma cevap verilmemesini hep kötüye yorumlayıp, acayip alınıyorum:-))

    13 yıl (14'de diyebiliriz sanırım) dile kolay, büyük emek ve istikrar. Sizi canı gönülden tebrik ediyorum. Ayrıca yazılarınızda ki özen, sayfa düzeniniz örnek aldığım bloglardan. Emeğinize ve kaleminize sağlık:-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler. Bir konuyu araştırırken bazen kişisel bir siteye (ya da bloga) rastlıyorum. Yorum opsiyonu açık. Bir sürü de yorum gelmiş. Ancak, hiçbirine yanıt verilmemiş. Üstelik önemli noktalardan gelmiş sorular. Ağaç gibi bekliyorlar orada. Hiç hoş bir görüntü değil. İşte benim araştırmamda bu durum kastediliyordu. Sizin bahsettiğiniz yanıtsızlık ne türdendi bilemiyorum ama her ne şekilde olursa olsun yanıt alamamak güzel bir şey değil. Alınmakta haklısınız:) Ben öyle durumlarda abartılı bir kibir sezinlerim ve bir daha uğramam oraya.
      14 diyelim. 13 rakamının uğursuzluğuna inanmam, hatta bu konuyla ilgili yazı da yazmıştım ama gel de 13'üncü yılın güzel geçtiğine inan şimdi:)) Sık aralıklarla yazsaydım yürütemezdim sanırım. İstikrarın sırlarından biri de bu galiba. Zarif sözleriniz için tekrar teşekkürler. Sizin gibi güçlü bir kaleme sahip arkadaşlar için örnek oluşturabiliyorsam ne mutlu bana. Sizin de emeğiniz ve kaleminize sağlık. 🙌🙏

      Sil
  3. Tebrik ederim. Bu kadar uzun süre ara vermeden blog yazmak taktire şayan. Ayrıca bilgilendirmeler de çok yararlı konular. Ne çok anılar biriktirdik. Benim o dönemlerden izlediğim oldukça çok blogger arkadaşım malesef artık yazmıyor. Oysa ne çok apaylaşımlar anılar biriktirdik. Eski tadı olmasa da ben de blog yazmaktan mutlu oluyorum. Kesişmeleri, yeni insanlarla tanışmayı, yeni düşünce ve yaşamları ögrenmeyi çok seviyorum. Anılara götürdün beni. Eline sağlık. Güzel bir konu seçmişsin

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok sık yazan bir blogger değilim. Bir aydan fazla ara vermişliğim de yok ama. Burası benim ikinci adresim gibi. Yeni bir şey öğrendiğimde ya da yaşadığımda, adı gibi, yaşama dair ne varsa karaladığım, anı biriktirdiğim bir alan. Unuttuğum pek çok şeyi buradan hatırlıyorum bazen. Kaybolmuş fotoğraflarımın çoğu burada depolanmış durumda mesela. Yıllar önce gerçekleşmiş herhangi bir olayda hangi fikirlere sahipmişim benzeri bir sürü soruya yanıt bulduğum özel alanım. Aynı zamanda paylaştığım özel alanım. Yazdıktan sonra bariz bir şekilde rahatlatan evim:)) Yıllanmış şarap misali değerli arkadaşlarımla paylaştığım evim. Teşekkür ederim çok. Ben de senin sayende nerelere gittim gerçekten.😊💐🙏

      Sil
  4. Çok açıklayıcı olmuş, açıkçası benim gibi bu işin başında olanlar için siz deneyimli bloggerlardan bu tarz tavsiyeler almak altın değerinde sevgili Zeugma :) Zaten yazılarınızı okuduğumda bile bunu çok net fark ediyorum :) Tecrübe konuşuyor yani :)) Çok teşekkürler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizler ilk başladığımızda kimseler yoktu ortalıkta. Takip etme/edilme olayı da yoktu. ''Buralar hep dutluktu'' diyebiliriz:) İşte öyle, bir avuç kişi birbirimizden habersiz yazıyormuşuz. O nedenle sizler şanslısınız. Takıldığınız ya da sorun yaşadığınız bir şey olursa iki satır yazıp yayınlarsınız, yardım etmek için yarışırız birbirimizle.
      Bir ara bir sohbette rastladım. Bu ara ''blogdan para kazanma'' olayını araştırmak istiyorum şöyle derinlemesine. Bakalım neler öğreneceğim.
      Onore eden değerli sözlerin için çok teşekkür ederim sevgili DoDe. Takıldığın bir yer olursa hiç çekinmeden sorabilirsin. Sevgilerimle..😊🙏

      Sil
  5. Yorumlara cevap kısmı bana gelmiş gibi hissettim. :)
    Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O zaman beni hiç tanımamışssın. Yorum konusunu daha sonra biraz daha açtığımda anlarsın. Senin yorumlar kısa bir süre önce ''mecburen'' öyle oldu. Çok da iyi oldu:)

      Sil
    2. Direk bana yazılmış demek değil istediğim.
      Hani bir yazı okursun da tam yaşadığın duruma uygun düşer de tam bana yazılmış dersin. Öyle manada kendime hissettim. O kadar.
      Iyi mi oldu cidden... bende iyi olan ne onu anlamadım.
      :)

      Sil
    3. Evet, anladım. Tamam...
      İyi oldu derken, yazmaya bir şekilde devam ettin. Çözüm yaratmış oldun. Strese girip yazmayı da bırakabilirdin. Bence eskiye dön artık, yeter bu kadar:)

      Sil
  6. Bu kadar uzun zamandır yazdigin için gerçekten tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Sevkoz. dilerim sen de uzun yıllar yazarsın.
      Türkiye'nin ilk blogları diye liste oluşturmuşlar (hâlâ güncellenmekte olan bloglar) İlk bloggerlar 2003 yılında yazmaya başlamışlar:)

      Sil
  7. Kesinlikle araba kullanmak gibi. Benzetme çok güzel. Bu yazı dizisi çok faydalı oldu, mesela eski yazıların silinmesinin gerekli olduğunu ,hiç düşünmemiştim. Temizlik yapayım bende.
    Yorumlara cevap konusuna katılıyorum. Genelde çok ender cevap yazmam. O da kesin canım sıkkındır.
    Şimdiden blog yıldönümünü kutluyor, tebrik ediyor, daha uzun yıllar yazmanı temenni ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Araba kullanma benzetmesini okuduğum yabancı bir makaleden öğrenip çok beğenmiştim. Her yönüyle benziyor aslında. Zaman zaman teknik arızalar da yaşıyoruz. Bloglarımızı özenle kullanmanın yanında bakım yapmayı da ihmal etmemek gerek.
      Ben eski yazıları silsem mi taslağa mı alsam henüz karar veremedim. Sonuçta ilk göz ağrısı yazılar, anıları var. Fakat taslakta dururlarsa da ağırlık, biledim.

      Çok teşekkür ederim zarif dileklerinize. Daha nice yıllarda, hep birlikte ve sağlıkla yazmak dileğiyle...

      Sil
  8. Vay be! Çok uzun bir zaman. Genelde bu işi reklam almak için yaparlar ki sizin tek amacınız sanıyorum hobi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Darısı başınıza! Evet, oldukça uzun bir zaman. Reklam alanlara saygı duyuyorum ama ben almıyorum (Bir zamanlar Yazarkafe'nin gönderdikleri hariç).

      Amaç; tarihe not düşmek ve paylaşmak. Yazarken terapi etkisi almak en önemlisi tabii. Sonrasında arkadaşların yazdıkları kitapları tanıtmak gibi bir görev de eklemiştim; ama maalesef 2016'da biri beni öyle pişman etti ki, o görevi kalıcı olarak kaldırdım ortadan...

      Sil
    2. Çok meraklandım, hayrolsun. Dinleyenilir miyim?

      Sil
    3. 2016'dan sonra kitap yazan arkadaşlara yardımcı olamadım, bana gücenmesinler. O nedenle belirtme ihtiyacı hissettim sanırım. Eski okurlar 2016 deyince anlamışlardır. Belki birgün bir yazı yapar anlatırım.

      Sil
  9. Bu blogda yorumları bulunan dört değerli arkadaşım hayatta değiller artık. Ama halen takipteler :( Şu cümleyi okuyunca o kadar etkilendim ki.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynı tarihte yanıt vermiştim ama onu sildim Cem.
      ''Etkilenmemek mümkün değil'' demiştim. Yazıda bahsettiğim dört merhum arkadaşın isimlerini ve blog linklerini de vermiştim yanıtımda. 1 gün sonra içlerinden biri takipten çıktı. Demek ki aile üyelerinin rahatsızlık duyabileceği bir durummuş.

      Sil
  10. Demek bu kadar sevindin, ne güzel:) E, o zaman devamını yazmak için fazla gecikmeyeyim. Bu seriyi ben de sevdim Ausecim. Son gözlemlerim doğrultusunda bu kez ''blogdan para kazanmak'' ağırlıklı bir yazı olsun istiyorum. Bunun için yerli-yabancı epeyce bir kaynak elden geçirmem gerekiyor ki en doğru ve etkili bilgiye ulaşalım. Umarım gerçekten işe yarar bilgiler elde edebilirim.
    Çok okurlu, çok yorumlular çok çalışıyor, vakitleri kısıtlı. Zaman zaman bir-iki yoruma yanıt vermeleri soruları farkedip en kısa yoldan yanıtlamaları ne iyi olur. Okumayan çoktur dediğin gibi. Bir de tek yorum sen yazmışsın ama yine yanıt alamıyorsun. İşte en sevmediğim... Aa, pardon. En sevmediğim aslında ne biliyor musun? Başka blogları dolaşanlara en fazla 2 kez yorum yazarım üst üste. Üçüncüsünü asla! İsterse 10 sene sürsün:))
    Herkes senin gibi olsa keşke canım Ausecim. Blog yazılarını öyle dikkatli okuyorsun ki en ufak bir detay kaçmıyor gözünden. Bunu başka bloglardaki yorumlarında da farkediyorum. Hep çok dikkatlisin. O eski yazılarını silmen isabet olmuş. Hafiflemiştir blogun:)
    Çok teşekkür ederim onca yoğunlukta vakit ayırdığın için. Okuyan güzel gözlerine sağlık. Sevgiler Ausecim...💖💖💖

    YanıtlaSil
  11. Hiçbir yoruma cevap yazılmamasından daha da kötü olan şey kimine yazıp kimine yazmamak bence. Sanki evine gelen misafirin kimine goş geldin derken diğerlerinin yüzünwnbakmamak gibi hissettiriyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence de aynen öyle Handan. Aynı zaanda bir tür komşuluk ilişkisidir blog yazmak. Hatta şöyle diyebiliriz: Aynı mahalledeki komşuyuz. O gün herkes aynı kişiye gidiyor. Ama ev sahibi kimiyle konuşup hoşbeş ediyor, kimini yok farzediyor. Bir daha gidilir mi o eve? Asla gidilmez. Kimsenin gideceğini sanmam.

      Sil
  12. Sevgili Zeugma, blog dünyasının ilklerinden olduğunu duymak inan şaşırtmadı beni. Zira bu uzun ve yorucu yolculukta, geçen yıllara inat sabırla yazmak, okura "acaba bu hafta ne yazdı?" heyecanını sıcak tutmak, evet iyi yazmak yanında bir de bu yazılanları harika fotoğraflar ile süslemek herkese nasip olmaz diye düşünüyorum.

    Ve seni, ve yazılarını, fotoğraflarını ve yıllardır bıkmadan usanmadan süregelen blog yazarlığını takdir ediyorum. Alkışlıyorum. Henüz yolun başında olan genç taze yazarlara verdiğin önerilere de ayrıca şapka çıkarıyorum. Tam bir USTA ÇIRAK hikayesi. Anadoluda zanaatkarların bilgeliklerini paylaşmak adına çıraklarına el vermesi misali. 1 USTA, 1000 USTA gerçeği gibi.

    Yürekten kutluyorum; yazının en çok etkilediğim bölümü olan " bu blogda yorumları olan dört değerli arkadaşım hayatta değiller artık, ama hala takipteler, cümlesinin final sözü hüzünlü bir döngü, HAYATIN TA KENDİSİ.." paragrafı ile yutkundum nefesim boğazıma oturdu inan ki..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Taner Bey, hoş geldiniz.
      Uzun bir süredir yazılarınıza, o güzel öykülerinize ara vermiştiniz. Umuyorum ki bu ara, yazın hayatınızla ilgili çalışmaları kapsamıştır. Pandemi ve EvdeKal günlerini bu bağlamda değerlendirmektesiniz diye düşünüyordum zira. Sizin gibi değerli kalemler ara vermemeli, boşlukları değerlendirmeli bence. Ne zaman isminizi görsem inanın yeni basılmış harika kitabınızla yan yana geliyorsunuz gözümün önünde. Kitap çıkarmaya niyet bile etmemiştiniz henüz. Buna rağmen. Böyle de bir durum var...

      Teşekkür etmek asla yeterli gelmeyecek. Yazdığınız bu değerli yorum için size minnettarım. Sizin gözünüzle ve kelimelerinizle böylesi bir değerlendirme bilseniz ne kıymetli.
      Yaşama dair ne varsa yazarak rahatlamak benimkisi. Öğrendiklerimi, fotoğraflarımı, gezilerimi yazarak paylaşmak ve bir taraftan da kişisel arşivimi oluşturmak. Edebi yazılar, öyküler yazmak siz ve sizin gibi değerli arkadaşlarımın işi elbette:)
      Epeyce uzun süren bu yolda, öğrenmesi bir o kadar uzun zaman alan önemli detayları blog yazarı arkadaşlarla paylaşmak istedim ki; öncelikle ASLA YAZMAKTAN VAZGEÇMESİNLER. Yorumdu, takipçiydi benzeri ikinci planda kalan detaylara takılıp morallerini bozmasınlar. Teknik konularda sıkıntı çekmesinler, diye uzar gider velhasıl... Umarım yararlı olmuştur ya da oluyordur ki bu seriden sonra gördüğüm bir tablo beni epey mutlu etti örneğin. Arkadaş güzel yazıyor, fakat noktadan sonra hep küçük harfle başlıyordu yeni cümleye. Yazdığı tüm yazıları sil baştan değiştirip noktadan sonraki her kelimeyi büyük harfe dönüştürdüğünü farkettim, biliyor musunuz. Gerçek bir mutluluk sebebi...🙏

      Ancak, oradaki ''hüzünlü döngü'' içerikli cümleyi yazmak benim için hiç kolay değildi, inanın:(
      Sevgili Taner Bey, nazik ziyaretiniz ve bu değerli yorum için size tüm kalbimle teşekkür ediyorum. Eksik olmayın.
      Öykülerinize devam etmeniz dileğiyle selam ve saygılar. Sağlık ve huzur dolu günler sizinle olsun...

      Sil