Sabah olup uyandığımda mutfağın kapalı balkona bakan penceresinin önündeki iki aloe vera saksısından birinin yok olduğu dikkatimi çekti hemen. Panikle balkon kapısını açtığımda saksı yerlerdeydi tabii. Hem de büyük olanı. Her taraf toz, toprak, çamur. En az 50 cm'ye ulaşmış o güzelim etli yaprakların çoğu kopmuş ya da parçalanmıştı ve çamur içindeydi!
Başka bir çiçek olsa üzülmezdim belki; ama içinde aloe vera jeli bulunan o yapraklar benim için çok değerliydi. O pencere bu ara bol sonbahar güneşi alıyordu ve öyle hızlı büyüyorlardı ki. Demek ki öndeki yaprakların ağırlığı an gelmiş fazla kaçmış ve denge bozulmuş. Gördüklerimden ''Bitkiler de canlı türü. Onlarda bile denge önemli,'' diye ders çıkardım bir de:)
İsrafı hiç mi hiç sevmem. Yıkayıp kuruladıktan sonra hem yaprakları hem içlerindeki jeli koruma altına almalıydım. Ben o yapraklardan 10 gün kadar arayla 1 adet koparıp ellerim için kullanıyordum zaten. Buzdolabı poşetinde muhafaza ederek her gün 1 cm'lik bir dilim kesiyor, krem yerine ellerime sürüyordum. Değme kremlere taş çıkartıyor, o derece iyi geliyor, o derece yumuşatıyordu ellerimi. Pandemi nedeniyle zaman zaman kullanmak zorunda olduğumuz dezenfektanların zararlarını önlemesi de cabasıydı.
Yeri gelmişken söyleyeyim; son bir yıldır plastik kap ya da tüplerde satılan kremlerden sakınmamız gerektiğini söylüyor uzman doktorlar. Cam olanlar tercih edilmeliymiş. Blogu okuyanlar bilirler. Ben zaten bu uyarıdan önce de sakınıyor, zeytin, sirke ve turşu yaparken bile asla plastik kap kullanmıyordum. Lütfen sizler de kullanmayın. Sağlık elden gidince hiçbir şeyin önemi yok.
Kıymetli olduğunu bildiğim bu jelin başka nerelerde kullanıldığını araştırdım bugün. Belirli bir oranda suyla karıştırılıp içilebiliyormuş; ama biraz daha araştırmam gerekli. Kullanımıyla ilgili farklı deneyimleri olanlar yazabilirlerse çok sevinirim. Bitkinin kopan, kırılan yapraklarını hiç ziyan etmeden buzdolabında korumaya aldım tabii ki. Ellerim sürekli jel içinde kaldığından ara ara yüz ve boyun bölgeme de uyguladım. Bu jel gerçekten de harikulade bir nemlendirici ve yumuşatıcı. Cilt tarafından hemen emiliyor ve kısa bir sürede hiçbir iz bırakmadan kuruyarak sürüldüğü yeri bebek cildi gibi yumuşacık, saten gibi yapıyor.
Sözün özü; aloe vera jelini sadece ellerim için kullandığıma öyle pişman oldum ki. Hatta ''İyi ki düşmüş şu saksı,'' bile dedim:) Bilginize, saygıyla efendim.
Sağlıklı, mutlu bir hafta dileğiyle...
Harika, ne güzel büyümüşler. Annemin de var aloe verası o da kullanıyor ve kullandırıyor:) Yazınızı onunla okuduk. Çok bilgilendirici buldu yazınızı. "Herkes yetiştirmeli, böyle açıklamalar" önemli diyor:) Sevgilerimle, iyi ki kaynaşmışsınız, doğa en şifalı olan...
YanıtlaSilBenim de son üç yıldır aloe veram var. İlk yıl bir türlü doğru dürüst büyütemedim. 5-6 cılız yapraktan öte gidemiyor, alttakiler sürekli haşlanmış gibi olup ölüyordu. Gözüne baktıkça daha beter oldu adeta. İçlerinde jel falan hak getire. 22 Eylül tarihli ekinoks yazımda da bahsetmiştim. Tek sırrı saksının yönünü değiştirmekmiş meğer:) Güneye bakması, ne sıcak ne soğuk bir ortamda bulunması yetti. İçindeki jeli ve kullanımını da o zaman öğrendim.
SilSevgili Aslı, annenize benden çok çok selamlar ve sevgiler. Bence de herkes yetiştirmeli. Jeli bana öğreten komşuma minnettarım. Evet, iyi ki kaynaşmışım. Öyleyse, en doğal olanına, daima. Daha çok saksı daha çok aloe vera:) Sevgilerimle...
Yazıyı daha doğrusu ikinci fotoğrafı görünce, okumaya ara verip bizim mutfaktakine bakmaya gittim:) Çünkü çok dolu dolu görünüyordu sizinkiler:) Bizimkilerde fena durumda değil, elleyince bayağı bir dolu olduğu, yumuşaklığından belli oluyor. Yalnız bizimkiler hep yerinde duruyor, eşim krem niyetine kullanıldığını söylemişti ama kullanmıyor:)))
YanıtlaSilMutfaktaki saksılarınızın güney yönüne baktıklarından eminseniz büyürler. Bizim buralarda balkonların dışında bile gayet gür ve dolgun bir biçimde büyüyorlar. Ama ben yine de kapalı balkonda tutuyorum. Şaşırtıcı olan; kapalı yerde olsa bile güneye bakması gerekiyor. Elleriniz için aile boyu kullanabilirsiniz. Buzdolabı poşetine koyup, her gün bir parça kesilecek o kadar. Eşiniz bir denesin, gerisi gelir mutlaka:))
SilAdını çokça duyup hiç kullanmadığım bir ürün. Faydaları çokmuş .
YanıtlaSilEvet, bir sürü faydası daha var. Zaten kozmetik firmaları doğal ürünlerinde mutlaka kullanıyor. Bir küçük saksıyla siz de başlayın bence.
SilÜzücü bir olay,aklın ve tecrübenin öne çıkması ise sevindirici; eski bir söz geliyor akla,ayın yarısı karanlıksa,yarısı da aydınlıktır,diye; selamlarımla..
YanıtlaSilBiraz temizlik sıkıntısı olsa da boşa giden bir şey yoktu. Yepyeni fikirlere vesile oldu. Ayın yarısı ile ilgili sözü ilk kez duydum. Çok güzelmiş ve yaşadığım olaya da tam uydu. Selamlar, saygılar Güven Bey.
SilBenim bahçemde bu bitkim. bir ara ben de çok kullandım krem
YanıtlaSilniyetine. hem de doğal. kış gelince karlar altında da kalıp
bir şey olmuyor. aklıma getirdin, yeniden kullanmaya başlamalıyım..