2021/12/25

Deneysel Tasarruf Halleri

Dün akşam odak noktası tasarruf olan deneysel anlamdaki bir fikri hayata geçirdim. Fikir tamamen bana ait.

Başka bir benzerini ne duyup ne de gördüğüm bu deneyden az önce sonuç aldım. Tahminimden çok daha başarılı bir sonuç çıktı ortaya. ''Vay be!'' dedim. ''En iyisi ben bunu paylaşayım.''

Pandemi başladığında ekmek yapmaya soyunmuştu hani herkes. Marketlerde maya bulunmaz olmuştu. Ben de çare olarak ürettiğim ekşi mayayı epeyce kullandıktan sonra ara verip korumaya almıştım. Geçende aklıma gelip yeniden canlandırdım onu. Yine yeniden orta boy bir adet ekmek yaptım. Lakin fırın tepsisi büyüktü. Bir sürü boşluk kalacaktı pişerken. Boşlukları doldurmak için yine tasarrufa odaklı bir fikir geldi aklıma: Zeytin ezmeli açma

Peki ama neden zeytin ezmeli? Blogu okuyanlar bilir. Kışlık zeytini kendim yapıyorum. 10 yaşında bir çocuğun bile başarabileceği kolay bir yöntem buldum çünkü. Hatta şurada detaylı anlattım. Cam kavanoz ve biraz iri tuz yeterli. Zamanı gelip de açtığınızda zeytinleri yemeye kıyamıyorsunuz. O derece leziz oluyorlar. Hal böyle olunca da geçen yılki zeytinler daha ağustos ayına girmeden, erkenden bittiler. Mecburen hazır zeytin aldık. İsim vermeyeyim, ünlü bir markanın 2 kiloluk bombeli tenekedeki kutu zeytini. Tercih sebebi ise ''Koruyucu İçermez'' etiketli oluşu. Kapağı açtığımda zeytinlerin renk ve albenileri o kadar harikaydı ki pek bir mutlu olmuştum. Ta ki sıra tadım işine gelene kadar. 

Tuz için ''Bir nevi zehirdir'' derler hani. Aşırı derecede tuz yüzünden yenmeyecek hale gelmiş besinler için de ''tuz zehri'' denir. Hah işte. Bu canım zeytinler olmuş sana tuz zehri. Vah ki vah! 1 hafta suda bekletmek bile çare olmadı. Ancak yüzde 10 oranında eksilebildi tuzu. 
İsraf ve çöpe atmak asla bana göre değil. Öyleyse eldivenleri giyip hiç üşenmeden ameliyata almalıydım zeytinleri. Her birine çizik atıp çıkardım çekirdeklerini. Sözün özü; kabın içinde dağ gibi biriken etli kısımları rondoda ezme haline getirdim. Biraz zeytinyağı ve kekik, biraz da limon. Tuzu hiç hissedilmeyen, bir kavanoz mis gibi kahvaltılık oldu. Bir kısmını da açma yapmak için ayırmıştım. İşte o açmayı da bugün yaptım. Tepside boş kalan yeri onlar doldurdular. Hem ekmek hem açmalar bir arada kardeş kardeş piştiler. Ne elektrik boşa gitti ne de tuz zehri zeytinler:) 

Böylece açmanın hamuruna tuz katmadığım için hem zeytinler çöpe gitmeyip yerini buldu, hem de fırın iki kez çalışmamış oldu. 


Tepsinin içindekilerin ayrı ayrı ayrı pişirilmiş hallerinden hiç farkı olmayışı da cabası.

Mutlu, huzurlu, sevgi dolu bir hafta sonu olsun...