2022/05/29

Alıntı Yapma Adabı ve Bir Sürpriz

İntihal, edebiyat dünyasında geçer hani. Kaynak gösterilmeden yapılmış alıntıya denir. Başka kişilerin yazdıklarını kendi yazmış gibi gösterme acizliğidir. 
Ancak, internet çağıyla birlikte gelen kolaylıkla on yıllar öncesinin intihalcileri bile ortaya çıkmakta ve ifşa edilmektedir. 

Acizlik dedim ve çok hafif kaldı farkındaysınız. Biri tarafından sahibinin haberi olmadan alınan ve kullanıma giren her ne varsa adına ''hırsızlık'' denir.

Gerektiğinde alıntı yapılmaz mı peki? Yapılır elbette. Belirli kıstasları vardır lakin. En basitinden, alıntı olduğunu söylersin öyle değil mi? Sahibini bilmiyorsan cümle naklini tırnak içinde yahut italikle yapmak zorundasındır. Bu etik bir zorunluluktur. Bunun aksi kendin yazmış gösterme çabası ve kurnazlığıdır. Hırsızlığa girer, net!

Bu aralar ünlü bir firmanın düzenlediği ''Bir halı alana ikinci halı bedava'' kampanyası dikkatimi çekince web sitelerine girip incelemeye karar vermiştim. Oldukça güzel fırsatlar sunmuşlar; ama ihtiyaç olmayınca bedava olsa da nafile galiba. Yine de birkaç parça yolluk aldım. Kilim de var mı, bir bakayım dedim. Seçenek olarak makine dokuması ve neredeyse ''desensiz'' birkaç model kilim koymuşlar. Birden kilim dokuyan köyleri dolaşıp neden hiç el emeği, göz nuru kilim düşünmediğim geldi aklıma. Bir kenara yazdım bunu. 

Duygularını aktarırken sözcük yerine renk ve motifleri kullanan ve her seferinde adeta bir sanat eseri yaratan Anadolu kadını gibisi var mıydı? Dokudukları kilimlerin okunabildiği bir sanat bile çıkmıştı ortaya. 

Anadolu kilimlerini gören Picasso'nun "Anadolu’daki bütün kadınlar Picasso" söyleminden haberiniz var mıydı? Bir de “Benim resimlerim kadar güzel bir şey arıyorsanız, bu bir kilim olurdu” diye bir sözü daha vardı ve Kilimlerdeki Gizemli Dil yazımda kullanmıştım hatta. Aradan on yıl geçmiş. O yüzden yazıya gitmeden sözü tam olarak hatırlayamadım. Bir de nerede gördüğümü hatırlamalıydım. 

Picasso'nun o sözünü internette aratırken ne görsem beğenirsiniz? Söz konusu cümle sayesinde o yazımı çalan çalanaymış. İçlerinden biri köşe yazarı, bir diğeri kilimlerle ilgili yeni açılmış bir sitenin Basın ve Medya Uzmanı üstelik! Yuh artık yine! 

Ancak, en son çalanın üzerinden bile 2 yıldan fazla geçmiş. Ne zamandır tarama yapmamıştım. Yeni öğrendim bunu. Anlaşılan (ç)alıntı etiketinin altı çoğalmaya devam edecek yine ve şikayet formu doldurmanın zamanı gelmiş de geçmiş. En fazla 3 ay içinde hallediyor canım Google. O nedenle fazla sinirlenmedim yine de. Birkaç yazı önce söylemiştim hani. Google kimin ne yaptığını biliyor. Merak edenler (ç)alıntı etiketini tıklarsa ilgili yazı ve gelişmeleri, hatta ''I 💖 Google'' başlıklı yazımı da görecektir. 


Bakın bir de ŞURADA ne gördüm

Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen bir projeye ait olan, goverment uzantılı bu linkte anneannemden dinlediğim ve o yazıya aktardığım bir kilim okuma hikâyesi alıntı olarak kullanılmış. Yazıdan yalnızca hikâye kısmı alıntılanmasına rağmen en alta blogdan link verilmiş.

Aradan birkaç yıl geçmiş ve ben yeni farkettim bunu. O kadar mutlu oldum ki. İşte budur. Saygı böyle bir şeydir. Başta proje koordinatörü Burcu Öncüoğlu olmak üzere, emeği geçenlere gönülden teşekkürlerimi sunuyorum.

İşte bu da; bir yerlerden virgülüne kadar kopyalama yoluyla bir şeyler (ç)alıntılayıp kendine aitmiş gösterme meraklısı emek hırsızlarına şahane bir kapak.