25/11/2023

Berlin'de Kasım (23-24.11.2023)

Berlin'in Doğu ve Batı kesitlerini birleştiren, üzerinden sadece karayolu değil, kentin en eski metro hattının da geçtiği Oberbaum Köprüsü başkentin en güzel ve etkileyici köprülerinden biri.

Doğu Almanya vatandaşlarının Batı Almanya'ya kaçmalarını önlemek için 13 Ağustos 1961'de Berlin'de inşasına başlanan 46 km uzunluğundaki Berlin Duvarı (Berliner Mauer) Batı'da 28 yıl boyunca "Utanç duvarı" (Schandmauer) olarak da anılmıştı. Bu beton duvarlar 9 Kasım 1989'da mevcut tesisleriyle birlikte yıkıldı.

Duvarın halen ayakta olan bir kısmı East side gallery (Doğu Yakası Galerisi) adıyla sergileniyor. Friedrichshain'deki Spree Nehri kıyısındaki bu açık hava sanat galerisi 1316 metre uzunlukta ve Berlin Duvarı'nın halen ayakta olan kesintisiz en uzun bölümü.

Duvarın yıkılmasından hemen sonra 21 ülkeden 118 sanatçı galeriyi boyamaya başladı ve 28 Eylül 1990'da açık hava galerisi olarak resmen açıldı. Kısa bir süre sonra da ''koruma altındaki anıt'' statüsüne kavuştu.

Dmitri Vrubel'in Berlin duvarının doğu kısmındaki grafiti tablosu. 1990 yılında boyanan tablo, Berlin duvarı grafiti sanatının en bilinen parçası. Resim, Leonid Brejnev ile Erich Honecker'i sosyalist kardeşçe öpüşürken tasvir ediyor ve 1979'da Alman Demokratik Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 30. yıldönümü kutlamaları sırasında çekilen bir fotoğraftan alıntı. Bir zamanlar Berlin Duvarı olan East Side Gallery (Doğu Yakası Galerisi) artık dünyanın en uzun açık hava galerisi.

Doğu Almanya'da bu devrimi gerçekleştirmek için kişisel fedakârlıklar gösterildi. Dünyanın her yerinden bunun gerçekleşmesi için cesur desteklerde bulunuldu. Hiçbir zaman unutmayalım; duvarlar yıkılabilir, diktatörlüklerin üstesinden gelinebilir, savaşlar sonlandırılabilir. Krizler sonsuza kadar sürmez. Cesaret, dayanıklılık ve tutku gerektirir; ama mümkündür. Fotoğraf, Brandenburg Kapısı istasyonundan. Artık her gün binlerce kişi tarafından kullanılıyor ki bir zamanlar kapalıydı ve ulaşılamıyordu.

Kimsenin duvar örmeye niyeti yok. 
15.6.1961 Walter Ulricht 
Bay Gorbaçov, bu duvarı yıkın! 
12.6.1987 Ronald Reagan 
Bölge rejiminin tüm görevlilerine, tüm subay ve erlere: Kendi vatandaşlarınızı vurmayın! 
16.8.1961 Willy Brandt

Berlin Duvarı demişken; yıkılan parçalarının satışta olduğunu duymuş muydunuz?

1961-1990 yılları arasında Doğu-Batı Berlin sınır kapısı olarak kullanılan Checkpoint Charlie.

Kalın beyaz boya çizgisinin yanında yer almış bahçe barakasına benziyor. Ancak yerden buhar yükselirken projektörlerle aydınlatılan dikenli tel katmanlarının eski fotoğraflarını düşündüğünüzde gerçek Kontrol Noktası Charlie'yi görüyorsunuz. Soğuk Savaş Berlin'inin en ikonik isimlerinden ve zihinsel imgelerinden biri olan bu barakaya sayısız kitapta yer verilmiş.

Nationalgalerie Berlin (Eski ve yeni olarak ikiye ayrılmış)
Alte Nationalgalerie, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Berlin Müzeler Adası olarak bilinen topluluğu oluşturan beş müzeden biri. 1866-1876 yılları arasında inşa edilmiş ve Friedrich August Stüler tarafından neoklasik tarz olarak, Yunan tapınağı tarzında restore edilmiş. 1919 yılında Ludwig Justi tarafından modern bir sanat galerisi kurulmuş ancak 1937 yılında, bu koleksiyondaki 500 adet eser dejenere sanat olarak Naziler tarafından imha edilmiş. Müze, 2001 yılında kapsamlı bir restorasyonun ardından halka yeniden açılmış. 19. yüzyıl ve öncesi eserler eski müzede, 20. yüzyılın eserleri yeni müzede sergileniyor. 1861'de banker Joachim Heinrich Wilhelm Wagener’in bağışlarıyla kurulan müzenin amacı modern sanat koleksiyonuna hizmet etmek. 1876'da bugün eski müze binası olarak anılan yere taşınmış. Koleksiyon, zaman içinde bağışlar ve satın alımlar ile büyütülmüş.

Müzeler Adası'nda bulunan Neues Museum (Yeni Müze ) dünya kültür mirasının bir parçası. Bina, Friedrich August Schinkel'in planlarına göre 1843 ile 1855 yılları arasında inşa edildiğinden onun ana eseri olarak kabul ediliyor. Eski Müze'deki koleksiyonların artması nedeniyle Müzeler Adası'na ikinci müze olarak inşa edilen Yeni Müze, Geç Klasisizm tarzında olup 19. yüzyılın en önemli müze yapılarından biri olarak kabul ediliyor. Aynı zamanda inşaat ve teknoloji tarihinin anıtlarından biri. Yeni Müze yapılırken sanayileşmeyle ortaya çıkan inşaat teknikleri ilk kez kullanılmış.  2009'da yeniden açıldığı tarihten beri ziyaretçilere açık. 

Müze, birbirini tamamlayan ve birbirinin üzerine inşa edilen üç koleksiyona ev sahipliği yapıyor: Mısır Müzesi ve Papirüs Koleksiyonu, Tarih Öncesi ve Erken Tarih Müzesi ve Eski Eserler Koleksiyonu. Ziyaretçiler, diğer eserlerin yanı sıra, MÖ 1340 civarında inşa edilen ünlü Nefertiti büstünü görebiliyor. Yeni Müze, 2010 yılında aldığı 1,1 milyon ziyaretçiyle ''Berlin'in en çok ziyaret edilen müzesi'' ünvanına sahip.


Müze Adası 
(Bode Müzesi, Pergamonmuseum, Alte Nationalgalerie, Neues Museum, Altes Museum, Berlin Katedrali) 

Bode Museum
1904 yılında Kaiser Friedrich Müzesi ismiyle açılan müzede Bizans sanatı müzesi barındırmasının yanı sıra heykel, madalya ve madeni para koleksiyonları sergileniyor.


Bergama Müzesi 
23 Ekim itibarıyla restorasyon nedeniyle kapalı durumda. Bergama panorama müzesi açık. 

Müzenin yalnızca ''Das Panorama'' kısmına girilebiliyor.

Video, Bergama Panorama Müzesi'nden: Pergamon Krallığı insanları

Alte Nationale Galerie

Alte Nationale Galerie

Müze Adası, eski Mısır uygarlığının dünyanın en önemli koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapıyor. Müzedeki objeler ve papirüs koleksiyonu M.Ö. 4. binyıldan M.Ö. Geç Antik Çağ'a kadar.

Bu eserler arasında heykel, kabartma, mimari, kabare ve papirüs alanlarındaki Mısır sanatının başyapıtları yer alıyor ve Yeni Müze'de sergileniyor. Koleksiyonun öne çıkan parçalarından biri olan Kraliçe Nefertiti'nin büstü burada.

Troia ve Homeros 

Arthur Kampf'ın Knabe in Rot (1907) adlı eseri bu müzede.

Ve Osman Hamdi'nin 1888'de yaptığı ''Halı Tüccarı'' adlı ünlü yağlı boya tablosu da Alte Nationalgalerie'de.

Neue Synagoge Berlin
1856-1866 yılları arasında inşa edilen sinagog, Berlin Yahudi cemaatinin ana sinagogu olarak biliniyor.

Jewish Museum (Jüdische Museum)
Sıra geldi Almanya'daki Yahudilerin tarihini anlatan, içine girer girmez kendinizi bir sanat eserinin içinde bulduğunuz Berlin Yahudi Müzesi'ne. Mimar Daniel Libeskind'in binası zikzaklı koridorlarda bazıları için bir şimşek gibi, bazıları içinse kırık bir Davut Yıldızı gibi açılıyor. Binanın her yerinde Hafıza Boşluğu'na ulaşana kadar erişilemeyen ve ziyaretçilere Holokost'un geride bıraktığı boşlukları hatırlatan boş alanlar mevcut.

Müzenin daha içine  girmeden sizi etkileyen sıra dışı karakteri başlı başına bir sanat eseri. Binanın zikzak şekilleri ve keskin açıları titanyum ve çinkoyla gizlenmiş.

Beton kuleler ve engebeli zemin belirsizlik hissi yaratsa da ihtiyaç anında güvenceyi simgeleyen zeytin ağaçları mevcut. Karanlık bir kuleye çıkışı olan Holokost ekseni umutsuzluğun ve terkedilmişliğin sembolü olarak hizmet veren, dar bir ışık aralığına sahip, çıplak beton bir şaft.

Karşılama noktası ve tema odası Tora.

Müzedeki şabat (dinlenme ve ibadet) alanı

Alman Yahudilerinin maddi ve manevi mirasını koruyan, Yahudi kültürü ve geleneği hakkında güvenilir bilgi sağlayarak çeşitli Yahudi perspektifleri ve bakış açıları sunan Yahudi Müzesi'nin fiziksel ve dijital bir alan olarak zihni ve duyuları harekete geçirdiği kesin.

Sözün özü; Berlin gezmekle ve yazmakla bitecek gibi durmuyor. Bu güzel kenti hakkıyla gezebilmek için en az 1 hafta ayırmak gerekli bence.

Berlin gezisinin sonuncu gününden renkli karelerle yazıyı bitirme zamanı. Çok hoş bir graffiti, Berlin Swiss Otel ve yeni yıl yaklaştıkça yoğunlaşan hazırlıklar...

İyi pazarlar...✋😊