Yaşam kocaman bir muamma gerçekten de ve çok şaşılası...
Düşünsenize, bazen bize sorulan bir soruya verdiğimiz tek kelimelik bir yanıt hayatımızın geri kalan rotasını değiştirebilecek güce sahip. Gün içinde karşılaştığımız ve önemsemediğimiz küçücük bir detay, hemen o an duygusal ya da fiziksel bir olgunun tetikleyicisi olarak yaşamımıza damgasını vuracak, hatta miladımız olacak kadar keskin, aklımızın ucundan geçmemiş, hiç hesapta olmayan şeyleri peş peşe yaşamaya başlatacak kadar inanılmaz kimi zaman... Birbiriyle hiç ilgisi olmayan şeylerin ortak paydada birleştirdiği mucizelere rastlamak da mümkün...
Hayatın her alanında insan figürüyle karşılaşırız. Okulda, iş hayatında, çarşıda-pazarda, bankada, restoranda, bloglarda. Evet, bloglarda… Belki de yürüdüğümüz yolda ya da kaldırımda onlardan biriyle karşılaşmış, yanı başından bir yabancı gibi geçmişizdir, kim bilir. Tıpkı şuradaki şarkının sözlerinde olduğu gibi:
Belki aynı posta kutusuna / Değişik zamanlarda da olsa / Birkaç mektup atmışızdır.
Hani derler ya… ''Dünya o kadar küçük ki!''
Evet, bir gün herhangi bir yerde ve bir şekilde yolumuz kesişmiştir belki de birbirimizle, ne dersiniz?
''Mucize'' denilebilecek, milyonda bir rastlanacak türden...
Dünya çok küçükmüş gerçekten. Wikipedia’nin ''Dünyanın en kalabalık 14. kenti'' bilgisini verdiği 8 milyon nüfuslu Ankara’da, aynı kaldırımda, daha önce hiç görmediğim blogger arkadaşım Çınar Hanım’la ''tesadüfen'' karşılaştıracak kadar küçükmüş…
Güzel bir yazı,keyifle okudum.Hoş bir duygu..
YanıtlaSilSormayın, inanılır gibi değil. Hâlâ etkisindeyim...
SilTeşekkürler ziyaretinize...
:) Keşke biz de kızımla Kızılay da gezerken sizle rastlaşsaydık. :) Hayat kim bilir? Sevgilerimle.
YanıtlaSilKeşke :) Rastlaşmamışız demek ki. Yoksa ben yüzde yüz tanırdım seni ve kızını.
SilBelki bir gün İzmir'de, kim bilir.
Sevgiyle...
Gerçekten de şu dünyada yaşadığımız hiçbir şeyin tesadüfi olmadığını düşünüyorum ben de. Herşeyin, yaşadığımız herşeyin mutlaka bir nedeni var. Ve tesadüf deyip geçtiğimiz yaşanmışlıklarımız yön veriyor belki de hayatımıza, biz farkında olmadan. Seninle karşılaşmamız ( ben seni hiç tanımasam da, ki; tanımam hiç mümkün değildi çünkü bir fotoğrafını bile görmemiştim. Senin sadece fotoğfralarımdan beni tanıman inanılır gibi değil.) milyonlarca insanın yaşadığı Ankara gibi bir şehirde milyonda bir bir ihtimalken gerçekleşmesinin de bir nedeni vardı. Keşke birbirimizin yanından öylesine geçip gitmeseydik de, tanışıp, konuşabilseydik. Gerçi bu inanılmaz tesadüf nedensiz değildi, olması gerekiyordu. İyi ki oldu...
YanıtlaSilKimbilir belki birgün başka bir yerde yeniden karşılaşırız...
Sevgiler
Tesadüf olmadığına ben de inanıyor ve tüm sözlerine katılıyorum.
Sil''Milyonda bir ihtimalken gerçekleşmesinin bir nedeni vardı,'' demişsin ya...
Karşılaşma tarihimiz 10 Kasım ve Atatürk, düşünebiliyor musun?
Ben Anıtkabir ziyaret ettikten sonra Aslanlı Yol'dan Tandoğan'a çıkmış, sen Tandoğan'dan Aslanlı Yol girişini kullanarak Anıtkabir'e gidiyorsun. Hedef, amaç, istikamet aynı!
İşte tam o anda karşılaşıyoruz. Anıtkabir'deki o kalabalıkta olsaydı farketmezdim, kesin. Tandoğan'da, boş sayılabilecek o kaldırımda yüz yüze geldik. Önce bir şaşkınlık yaşadım. Sonra tereddüt. Sonra yanılma ihtimali olup olmadığı... ''Yok artık!'' dan ''Acaba bir sorsam mı?'' türü sayısız soru uçuştu kafamın içinde. Güneş gözlüğün olduğu için %100 emin olamama hali de var derken epey uzaklaşmıştık bu arada birbirimizden. Fakat kafamdan bir türlü atamadım. Hatta Anıtkabir'den beri elimde olan fotoğraf makinasıyla bir de görüntü almak istedim uzak bile olsa. İnternete ulaştığım an sana mesaj atıp sordum. Evet senmişsin tam o saatte orada!! Bu yazının görselindeki (Anıtkabir'e giden) hanım sensin...
Blog yazarken kesişen yollar bir de o gün bu şekilde kesişmiş demek.
Evet, bence de öyle. böyle olması gerekiyormuş, olmuş. İyi ki de olmuş.
Kim bilir, üçüncü kesişme tanışmalı konuşmalı olacaktır belki de...
Sevgiler benden...
Çok güzel bir yazı olmuş. Ellerinize kaleminize sağlık.
YanıtlaSilÇok zarifsiniz. Teşekkür ederim...
SilKim bilir biz seninle çoktan karşılaşmışızdır bile :)
YanıtlaSilAnkara çok da büyük bir şehir değil..
Belki de:) Kızılay'da falan, kalabalığın içinde gerçekleşmiştir
SilBir de ben sürekli Ankara'da değilim. Senede 1-2 kez gidiyoruz.
Ankara dünyanın 14. kalabalık kentiymiş, öyle deme :)
Hayatın bağları ne kadar gizemli!.ve hayat ne kadar ilginç değil mi gerçekten.. Yaşamış olduğunuz tesadüf çok sıra-dışı gibi görülse de!.. bence de hiç bir şey tesadüf değil aslında!.. ben çok şahit oldum kendi hayatımda da.. bazen çözemediğim ya da bulamadığım bir isim, yer, madde, canlı her ne ise o, bir de bakıyorum ki karşımda!.. yani bir şekilde karşıma çıkıyor..hiç ummadığım bir yerde ve zamanda hem de:) bilmem bu 6. his mi! yoksa başka bir işaret midir? ince işler anlayacağın.. :) bu hoş tesadüfe ve aynı zamanda konu olan yazıya teşekkürler Zeugmacığım..Hayat, her birimizi eğitmeye, öğretmeye devam ediyor.. :)
YanıtlaSilÖğretmenlerimiz iyi ki var. İyi ki varsınız :) Öğretmenler Günü'nü kutluyorum.
Sevgiyle, saygıyla, ışıkla dolu nice yıllara...
Aynen öyle Esinciğim. Hayat inanılmaz derecede ilginç.
SilVe yaşadığımız olay gerçekten de çok sıra dışı gibi görülse de değil. Yazıya başladığım ilk cümlede ifade ettiğim gibi; ''Tesadüf hiç değil.''
Bak şu an aklıma ne geldi. Bundan 4-5 yıl önce İstanbul'a yaptığımız geziyi anlattığım ''İstanbul'dan Enstantaneler'' yazımdaki yorumlarımızda ne ortaya çıkmıştı hatırladın mı?
''Bizim bedenler aynı gün aynı yerlerde mi dolaşmışlar yoksa, bu ne tesadüf canım'' demiştin !!!??
Gülhane Parkı'nda, İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi'nin tam önündeymişiz aynı saaatte. O gün Pazar'dı, kapalıymış ve girememiştik. yoksa koskoca İstanbul'da o müzenin içinde aynı anda birlikte gezecekmişiz. Bence birbirimizi görmüşüzdür de. Sahi bu rastlaşmalar neyin işareti, tüylerim ürperdi birden...?
Öğretmenler Günü kutlaman ve güzel dileklerin için, bu kadar ince düşünceli ve zarif olduğun çok teşekkürler sevgili Esinciğim. Öpüyorum seni...
Bu vesileyle ben de tüm öğretmen arkadaşların gününü kutluyorum. Sevgiyle ve saygıyla...
Geç kaldığımın farkındayım ama siz, değerli blog dostumun öğretmenler günü'nü kutlamadan geçemedim. Gönlünüzce güzel bir Pazar akşamı ve yeni bir hafta dilerim. dostlukla...
YanıtlaSilRica ederim, geç kalmak ne demek öyle?
SilHer zamanki zarafetinizle yapmış olduğunuz kutlama ve iyi dilekleriniz için çok teşekkür ediyorum.
Bu ara yoğun bir şekilde romana odaklandığınızı bilinciyle;
Kolaylıklar, saygılar...