19/12/2014

Matematikten Sıfır Çekmek

Ateş, su, hava, toprak! Dünyanın temeli bu dört element ise, tartışmasız, yaşamın temeli de dört işlem, yani matematik!

Evet, yaşam aslında dört işlemle yürütülüyor. Mimarisinden savaşlarına, tarihinden coğrafyasına kadar her karesi bir matematik gerçeği!

Matematik? İsmen tanınır genellikle, değil mi? Düşünecek olursak; tam bir tanımının yapılabilmesi güçtür. Eğer ucunu kaçırmışsan kavrayabilmen de güçtür. Bu nedenle adı bile korkutur birçoğunu. Çekince duyulan bir yapısı vardır.

Bütün bilimlerin, en başta da fen bilimlerinin temelidir. En anlaşılır tanımlarından biri "Biçim, sayı ve çoklukların yapılarını, özelliklerini ve aralarındaki ilişkileri mantık yoluyla inceleyen ve aritmetik, cebir, geometri gibi dallara aynlan bilim dalı". Veya; ''Mantık ile düşünmenin, fikir yürütmenin, problemleri saptayıp çözümler üretmenin dili.'' ''Sayılar, işlemler, açılar, çember, alan gibi, insan zihninde geliştirilen kavramlarla anlam bulan, yaşayan ve gelişen bir iletişim sistemi'' ya da… Poisson matematiğin önemine vurgu yaparken demiş ki:

”Hayatta yaşamaya değer iki şey vardır; matematiği keşfetme ve matematiği öğretme”
Bu görüşten hareketle günümüzde benzer görüş ve uygulamaların yaygınlaştırılması yoluyla her öğrenciye mutlaka matematik disiplini kazandırılması gerektiği savunuluyor. Hızla gelişen teknolojik gelişmelerin süreklilik kazanması ve yaşama geçirilmesi için öncelikle matematiğe gereksinim duyulduğu kesin. Amerika’da ''Mathematics for All'' prensibi çıkışlı çalışmalar ve projeler sürdürülüyor olması işte bu yüzden.

Ülkemizde 2012 LYS ham puan dağılımında 558 bin 601 adayın matematik testinden sıfır ve 5 aralığında puan alması, geometri testinde 536 bin 171 adayın sıfır çekmesi ne demek düşünebiliyor musunuz? 12 yıl eğitim aldıktan sonra matematiğe dair tek soru bile çözememek tek kelime ile ''Korkunç!''.

ÖSS’de her yıl binlerce öğrencinin sıfır çekmesi ile ilgili 70 ilde 17.500 öğrenci üzerinde yapılan dev bir ankette başarısızlık nedenleri ''Matematik korkusu, öğretmenlerin dersi sevdirmemesi, dilinin anlaşılmaz olması, matematiğin günlük hayatta kullanılmayıp sadece ders olarak görülmesi, günlük hayatta işe yaramayacağı ve sıkıcı olduğu inancı...'' şeklinde sıralanmış.
Çocuklarımıza hiç değilse ''temel matematik'' bilgisi sunulması bu yüzden. Ancak ezbere dayalı bir sistemle değil, tüm işlemlerin birden fazla çözümü olduğu ve yaşamın dört işlemle yürütüldüğü kavratılmalı, matematik dersi müfredatlarında yapılan değişiklikler bu doğrultuda olmalıdır.

Bu konunun açılması bile sıkıcı belki. Ancak, bir toplu iğnenin yapımının bile bilime ve matematiğe bağlı olduğu düşünülürse acilen el atılması gereken en temel sorunlarımızdan biri matematiktir! Bu, açık ve net biçimde ortaya çıkmış.

Şimdi gelin bu uğurda emek verilerek imza atılmış bir başarıyı izleyelim.
Bu üç öğretmeni ve şirin öğrencilerini tebessümler içinde ve ayakta alkışlıyorum.
Matematik işte böyle sevdirilir!