06/01/2016

Karla Gelen Mucizevi Sessizlik

Sabah uyandığınızda daha perdeleri bile açmadan dışarıda yağmur yağdığını bilirsiniz, öyle değil mi?
Çünkü yağmurun sesi vardır. Hatta şiddeti artmış bir yağmur sesi uyanma nedeniniz bile olabilir. Cama vuran damlaların hızı arttıkça ses de büyümektedir.

Kar ise sessiz yağar. Buna rağmen tıpkı yağmur gibi, dışarıya hiç bakmadan kar yağdığını da anlayabilir miyiz sizce?
Bunun yanıtı ''Evet''tir.
Ortalığı muazzam bir sessizlik kaplamıştır çünkü. Alışılmış tüm sesler mucizevi biçimde susmuş, huzur veren, oldukça derin ve büyülü bir sessizlik sarmıştır her yanı.
Bunu çok yoğun biçimde hissedersiniz...
Nedeni nedir peki? Kar yağıyor diye etrafta kimseler kalmadığı için midir? Trafiğin azalması, ağaçların hışırdamaması ya da hayvanların bir yere saklanmasıyla da ilgili değildir.

Kar, yağarken şehri susturmaktadır...
Dışarıya çıktığınızda da karla birlikte ortamdaki her türlü gürültünün sesini kısılmış gibi hissetmez misiniz? Kentin en kalabalık caddesinde bile kornaların ve tekerleklerin çıkardığı sesler yağan kar tarafından yutuluyor gibidir. Dikkat kesildiğinizde daha önce olanca şiddetiyle duyduğumuz sesler bile nasıl da cılızlaşmıştır.

İşte tüm bunların nedeni kar tanelerinin yapısıyla ilgili...
Bildiğiniz gibi kar taneleri buz kristallerinin bir araya gelmesiyle oluşur. Bu nedenle gözenekli bir yapıya sahiptir. Dolayısıyla ses dalgalarını soğurmaktadır.
Havada basınç dalgaları oluşturarak ilerleyen ses ise, oluşan enerjinin çarpışmalar yoluyla molekülden moleküle aktarılması suretiyle oldukça uzak noktalara ulaşabilme özelliğine sahip. Ortamda kar taneleri gibi gözenekli yapılar mevcutsa söz konusu enerjinin bir kısmı yansımak yerine yapının katı bölümleriyle etkileşime girerek soğuruluyor (emiliyor).

Örneğin; kalın bir kar tabakasının üzerine yeniden kar yağdığında soğurma özellikli yapısıyla ses dalgalarını emen kar tanelerinin yarattığı sessizlik, başka bir gürültü kaynağı yoksa, insan kulağının duyduğu en düşük ses olan "0" desibele örnek gösteriliyor.

Ancak, bu özellik karın yapısına ve ne zaman yağdığına göre şekil değiştiriyor. Eğer ''zaman'' ve ''hava şartları'' yüzünden kar tanelerinin yüzeyindeki su kristalleri erimiş ve yeniden donma olayı gerçekleşmişse soğurma olayı bitiyor. Çünkü gözenekler kapanıyor ve kar sertleşip pürüzsüz bir hale geliyor. Böylece ses dalgaları yansımaya başladığından ortamdaki sesler normalden çok daha net duyulabiliyor.

Ses dalgalarının kar üzerinde nasıl ilerlediğine dair birtakım bilimsel deneyler yapılmış elbette. İçlerinde en bilineni silahla gerçekleştirilmiş olanı.
Silahın ateşlendiği noktadan 60 metre uzağa yerleştirilen bir sensörle ses dalgasının boyu ve şiddeti ölçüldüğünde karlı ve karsız havada yapılan ölçümlerin nasıl farklı sonuçlar verdiğini tablodan görebilirsiniz.
Grafiğin üst kısmı karsız havada sesin ne kadar yüksek olduğunu, alt kısım ise karlı havada sesin alçak olmakla kalmayıp sekteye uğrayarak ilerlediğini göstermekte. Bu durum ''kar akustiği'' diye de adlandırılıyor. Özellikle askeri mıntıkalarda önemli olduğu, ortamdaki sesleri algılayan bir cihazın kar varken ve yokken yaptığı ölçümlerin oldukça farklı sonuçlar verdiği söyleniyor.

Sahi, en kısa zamanda kar yağsa. Ortalık kirden pastan, sesten, gürültüden temizlense.
Her şey olması gerektiği zamanda, olması gerektiği gibi yaşansa...


BİLGİ İÇİN: (Bkz)