Pembeli beyazlı bu minik çiçeklerin çetin kış şartlarında açmış olmaları ve böylesi harika bir görsel şölen sergilemeleri inanılır gibi değil, öyle değil mi?
Fotoğrafları iki yıl önce mart ayında çekmişim. Soğuk bir kış günü kaldırımın kenarından tel örgülere yaslanmış biçimde karşıma çıkmışlardı bu güzeller.
Oluşturdukları muhteşem görüntüler yol boyunca devam ediyordu.
''Oraya dikilmeleri hangi ince ruhlu insanın fikriydi kim bilir?'' diye düşünmüştüm.
Kendisi de çiçekleri kadar zarif olmalıydı.
Hayatımda ilk kez görmüştüm bu çiçekleri...
Başlarına dikilip uzun uzun ve hayranlıkla seyrettiğimi hatırlıyorum. Kış mevsiminde dizayn için kullanılmış yapma çiçek gibi duruyorlardı. Daha doğrusu, soğuğa karşı direnç göstersin diye mumdan yapılmış gibiydiler.
Hatta bakın, fotoğraflarda bile öyle görünüyorlar.
''Mum çiçeği'' bu olsa gerek diye düşünmüştüm. Ve soğukta açan bu kadar güzel bir çiçek daha görmemiştim...
İşte bu fotoğraflara az önce arşivi düzenlerken rastladım ve çiçeğin gerçek isminin ne olduğunu öğrenmek istedim.
Ancak, görselleri Google'da o kadar aratmama rağmen bir türlü öğrenemedim. Mum çiçeğine benziyor; ama değil. ''Viburnum tinus'' adlı bir çiçek bu. 2016'da blogumun ilk yazısına konu olan olağanüstü çiçek...
Onlar bu minicik, zarif ve harika görüntüleriyle ne rüzgârdan ve yağmurdan ne de kardan, soğuktan, ayazdan etkileniyorlar. Dışarıdan gelebilecek her türlü olumsuz şarta karşı nasıl da dimdik ve pırıl pırıl ayaktalar.
Sahi bu çiçeği tanıyan, Türkçe adını bilen var mı?
* * *
(EK)
Ben bu çiçeğe hayran kaldım.
Alttakiler de 17-21 Şubat 2016 tarihleri arasında rastladığım parlak yapraklı kartopular.
Gördüğünüz gibi farklı türleri var. Ancak, pembe-beyaz çiçekleri olanına
bir daha rastlayamadım.
İki yıl sonra onları yine yeniden görebilmek için dikkatli bakmak gerekiyormuş demek ki.
Yoksa nasıl farkedecektim ?
Fotoğrafları iki yıl önce mart ayında çekmişim. Soğuk bir kış günü kaldırımın kenarından tel örgülere yaslanmış biçimde karşıma çıkmışlardı bu güzeller.
Oluşturdukları muhteşem görüntüler yol boyunca devam ediyordu.
''Oraya dikilmeleri hangi ince ruhlu insanın fikriydi kim bilir?'' diye düşünmüştüm.
Kendisi de çiçekleri kadar zarif olmalıydı.
Hayatımda ilk kez görmüştüm bu çiçekleri...
Başlarına dikilip uzun uzun ve hayranlıkla seyrettiğimi hatırlıyorum. Kış mevsiminde dizayn için kullanılmış yapma çiçek gibi duruyorlardı. Daha doğrusu, soğuğa karşı direnç göstersin diye mumdan yapılmış gibiydiler.
Hatta bakın, fotoğraflarda bile öyle görünüyorlar.
''Mum çiçeği'' bu olsa gerek diye düşünmüştüm. Ve soğukta açan bu kadar güzel bir çiçek daha görmemiştim...
İşte bu fotoğraflara az önce arşivi düzenlerken rastladım ve çiçeğin gerçek isminin ne olduğunu öğrenmek istedim.
Ancak, görselleri Google'da o kadar aratmama rağmen bir türlü öğrenemedim. Mum çiçeğine benziyor; ama değil. ''Viburnum tinus'' adlı bir çiçek bu. 2016'da blogumun ilk yazısına konu olan olağanüstü çiçek...
Onlar bu minicik, zarif ve harika görüntüleriyle ne rüzgârdan ve yağmurdan ne de kardan, soğuktan, ayazdan etkileniyorlar. Dışarıdan gelebilecek her türlü olumsuz şarta karşı nasıl da dimdik ve pırıl pırıl ayaktalar.
(EK)
Ben bu çiçeğe hayran kaldım.
Alttakiler de 17-21 Şubat 2016 tarihleri arasında rastladığım parlak yapraklı kartopular.
Gördüğünüz gibi farklı türleri var. Ancak, pembe-beyaz çiçekleri olanına
bir daha rastlayamadım.
Yoksa nasıl farkedecektim ?