Yeryüzündeki tüm canlı türleri hepimiz, varoluş nedenlerimiz ve işlevlerimizle birbirimizi tamamlarız...
Karşılıklı etkileşimle gerçekleşen ekolojik ve biyolojik bir dengedir bu. Doğanın bir parçası olmak demektir. Çoğu zaman ruhsal doyuma da ulaşarak uyum içinde bir yaşam sürdürmektir. Hani artık iyice bozduğumuz, diğer canlı türlerini zora sokup mahvettiğimiz, can çekiştirdiğimiz Doğanın Dengesi'dir.
Evet, artık olmayan bu dengenin tek suçlusu biziz. İnsanoğlunun menfaati uğruna yapmayacağı şey yok! Buna hayvanlara durduk yerde yaptığı eziyetler de dahil. Daha geçenlerde ''Köpeğe niçin tekme attın. Yazık değil mi?'' uyarısı yapan bir genci bıçaklayarak öldüren katil ''Ben insanım, o hayvan. Vursam ne olacak?'' demedi mi? Bu o kadar normal ki! Ve aynı zihniyette olanlar azımsanmayacak sayıda inanın. Biz insanoğlu kötüyüz, çok kötü! Bizden daha kötü bir canlı türü yok!
Şu dünya sevimlisi, masum caretta caretta'lara bakın. Yıllardır nesillerinin yok olma tehlikesi haberlerini okuruz. İçimiz sızlar. Kendi doğal ortamlarında hayatta kalmaya çabalayan bu kaplumbağaların 110 milyon yıldır varlıklarını sürdürmekte olduğunu biliyor muydunuz? Bilim adamları bu durumu ''Caretta carettalar ekosistemdeki değişiklikleri önceden sezip ona göre hareket ediyor, nesillerini korumaya yöneliyorlar. Aslında insanoğlunu dünyadaki gidişatın iyi olmadığı yönünde uyarıyorlar. Biz insanların bundan ders alması gerekiyor,'' şeklinde açıkladı.
Nitekim Akdeniz'deki küresel ısınma ve yumurtaların bırakıldığı kumdaki sıcaklık artışı caretta caretta neslini sekteye uğratmaya başladı. Yumurtalarını bıraktıkları yuvanın sıcaklığı 29 derecenin üzerindeyse dişi, altına indiğinde erkek yavrular dünyaya geldiği gözlenmiş. Kuşadası'na gidip 10 yıl sonra ilk kez yumurta bırakan iki caretta caretta hiçbir sebep yokken nasıl da acımasızca öldürülmüştü, hatırladınız mı?
Tüm bunların sebebi sadece ve sadece insanoğlu!
Şimdi de Kaş'ta bir şeyler oluyor. ''Doğa ile uyumlu olmayı öğrenmek, insanoğlu için bir tercih değil bir gerekliliktir,'' diyen blogger dostum sevgili İmge caretta carettalarla ilgili bakın ne acayiplikler yaşadı. Lütfen tıklayıp okuyun: ''Kaş'ta Caretta Caretta'ları İnsandan Koruyalım''
Bütünleyici bir parçası olduğumuz doğaya sahip çıkalım arkadaşlar. Çıkmayanları uyaralım. Hayvanlara eziyet edenlere kör ve sağır kalmayalım. Konu ile ilgili çevremizi bilinçlendirelim. İşte bu yüzden yazıyı pek çok kişinin varlığından bile haberdar olmadığı Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin ilk 5 maddesi ile bitirmek gerektiğine de inandım:
1 •Bütün hayvanlar yaşam önünde eşit doğar ve aynı var olmak hakkına sahiptir.
2 •Bütün hayvanlar saygı görme hakkına sahiptir. Bir tür hayvan olan insan, öbür hayvanları yok edemez, bu hakkı çiğneyerek onları sömüremez. Bilgilerini hayvanların hizmetine sunmakla görevlidir. Bütün hayvanların insanlarca gözetilme, bakılma ve korunma hakları vardır.
3 •Hiçbir hayvana kötü davranılmaz, acımasız ve zalimce işlem yapılamaz. Bir hayvan öldürülmesi zorunlu olursa; bu bir anda, acı çektirmeden ve korkutmadan yapılmalıdır.
4 •Yabani türden olan bütün hayvanlar, kendi özel ve doğal çevrelerinde, karada, havada veya suda yaşama ve üreme hakkına sahiptir. Eğitim amacı ile olsa bile, özgürlükten yoksun kılmanın her çeşidi bu hakka aykırıdır.
5 •Geleneksel olarak insanların çevresinde yaşayan bütün hayvanlar uyumlu biçimde türüne özgü yaşam koşulları ve özgürlük içinde yaşama ve üreme hakkına sahiptir. İnsanların kendi çıkarları için bu uyumda ya da bu koşullarda yapacakları her türlü değişiklik bu haklara aykırıdır.
Doğa sevgisi, saygısı ve duyarlılığıyla kalmak dileğiyle...
Görseller: Pinterest
Karşılıklı etkileşimle gerçekleşen ekolojik ve biyolojik bir dengedir bu. Doğanın bir parçası olmak demektir. Çoğu zaman ruhsal doyuma da ulaşarak uyum içinde bir yaşam sürdürmektir. Hani artık iyice bozduğumuz, diğer canlı türlerini zora sokup mahvettiğimiz, can çekiştirdiğimiz Doğanın Dengesi'dir.
Evet, artık olmayan bu dengenin tek suçlusu biziz. İnsanoğlunun menfaati uğruna yapmayacağı şey yok! Buna hayvanlara durduk yerde yaptığı eziyetler de dahil. Daha geçenlerde ''Köpeğe niçin tekme attın. Yazık değil mi?'' uyarısı yapan bir genci bıçaklayarak öldüren katil ''Ben insanım, o hayvan. Vursam ne olacak?'' demedi mi? Bu o kadar normal ki! Ve aynı zihniyette olanlar azımsanmayacak sayıda inanın. Biz insanoğlu kötüyüz, çok kötü! Bizden daha kötü bir canlı türü yok!
Şu dünya sevimlisi, masum caretta caretta'lara bakın. Yıllardır nesillerinin yok olma tehlikesi haberlerini okuruz. İçimiz sızlar. Kendi doğal ortamlarında hayatta kalmaya çabalayan bu kaplumbağaların 110 milyon yıldır varlıklarını sürdürmekte olduğunu biliyor muydunuz? Bilim adamları bu durumu ''Caretta carettalar ekosistemdeki değişiklikleri önceden sezip ona göre hareket ediyor, nesillerini korumaya yöneliyorlar. Aslında insanoğlunu dünyadaki gidişatın iyi olmadığı yönünde uyarıyorlar. Biz insanların bundan ders alması gerekiyor,'' şeklinde açıkladı.
Nitekim Akdeniz'deki küresel ısınma ve yumurtaların bırakıldığı kumdaki sıcaklık artışı caretta caretta neslini sekteye uğratmaya başladı. Yumurtalarını bıraktıkları yuvanın sıcaklığı 29 derecenin üzerindeyse dişi, altına indiğinde erkek yavrular dünyaya geldiği gözlenmiş. Kuşadası'na gidip 10 yıl sonra ilk kez yumurta bırakan iki caretta caretta hiçbir sebep yokken nasıl da acımasızca öldürülmüştü, hatırladınız mı?
Tüm bunların sebebi sadece ve sadece insanoğlu!
Şimdi de Kaş'ta bir şeyler oluyor. ''Doğa ile uyumlu olmayı öğrenmek, insanoğlu için bir tercih değil bir gerekliliktir,'' diyen blogger dostum sevgili İmge caretta carettalarla ilgili bakın ne acayiplikler yaşadı. Lütfen tıklayıp okuyun: ''Kaş'ta Caretta Caretta'ları İnsandan Koruyalım''
Bütünleyici bir parçası olduğumuz doğaya sahip çıkalım arkadaşlar. Çıkmayanları uyaralım. Hayvanlara eziyet edenlere kör ve sağır kalmayalım. Konu ile ilgili çevremizi bilinçlendirelim. İşte bu yüzden yazıyı pek çok kişinin varlığından bile haberdar olmadığı Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin ilk 5 maddesi ile bitirmek gerektiğine de inandım:
1 •Bütün hayvanlar yaşam önünde eşit doğar ve aynı var olmak hakkına sahiptir.
2 •Bütün hayvanlar saygı görme hakkına sahiptir. Bir tür hayvan olan insan, öbür hayvanları yok edemez, bu hakkı çiğneyerek onları sömüremez. Bilgilerini hayvanların hizmetine sunmakla görevlidir. Bütün hayvanların insanlarca gözetilme, bakılma ve korunma hakları vardır.
3 •Hiçbir hayvana kötü davranılmaz, acımasız ve zalimce işlem yapılamaz. Bir hayvan öldürülmesi zorunlu olursa; bu bir anda, acı çektirmeden ve korkutmadan yapılmalıdır.
4 •Yabani türden olan bütün hayvanlar, kendi özel ve doğal çevrelerinde, karada, havada veya suda yaşama ve üreme hakkına sahiptir. Eğitim amacı ile olsa bile, özgürlükten yoksun kılmanın her çeşidi bu hakka aykırıdır.
5 •Geleneksel olarak insanların çevresinde yaşayan bütün hayvanlar uyumlu biçimde türüne özgü yaşam koşulları ve özgürlük içinde yaşama ve üreme hakkına sahiptir. İnsanların kendi çıkarları için bu uyumda ya da bu koşullarda yapacakları her türlü değişiklik bu haklara aykırıdır.
Doğa sevgisi, saygısı ve duyarlılığıyla kalmak dileğiyle...
Görseller: Pinterest